Ali DEMİRDAĞ

TAHLİL

yozgatgazetesi@yahoo.com

15 TEMMUZ ve KADINCA BİR HİSSİYAT

Malum yaz mevsimi. Her bir canlının suya çok fazla ihtiyaç hissettiği günleri yaşıyoruz. Evin ön tarafına büyükçe bir kova koydum ve içini su ile doldurdum. Bundan arılar, sinekler ve serçe kuşları rahatça sularını içiyorlar. Kova boşaldıkça da hanım su ile dolduruyordu. Esasen bu fikri bana telkin eden eşimdi.

Bununla birlikte, bahçemizde bir adet kiraz ağacı var ve onun da tam olgunluk zamanı.

Şimdi bizim kuşlar ağaçtan kirazı yiyor ve kovadan da suyu içiyor, dinlenmek üzere çam ağacının gövdesindeki gölgeliklerine çekiliyorlar. Ben de arabayı bu ağacın gölgesine park ediyorum.

Evet, bu faaliyetler fıtrat gereğidir. Yiyip içtikten sonra affedersiniz, def-i hacetini de bizim arabanın üzerine yapıyorlar.

Günlerden 15 Temmuz, “Fetö Terör Örgütünün” ihanet kalkışmasının 4. Yıldönümü. Televizyonlar ülkenin her tarafından canlı bağlantılarla; kocasını kaybetmiş kadınlarla, babasını kaybetmiş çocuklarla ve evladını kaybetmiş (işin hakikati şehit vermiş demeliyim) analarla röportaj yapıyorlar.

Bütün bunlardan etkilenen eşim koşarak yanıma geldi ve avludaki su dolu o kovayı kaldır dedi. Ne oldu dedim. Bu hayvanlar da bize ihanet ediyorlar, dedi.

Bu memleketin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını teneffüs eden şu teröristler bu milletin parasıyla aldıkları silahlarla bu milletin evlatlarını şehit ettiler!..

Sözün bittiği yer… Ne yani? O cani ve hainler yüzünden bu hayvanların suyunu mu keselim? O hainler, Kur’anın tabiriyle (Bel hum edall), hayvanlardan daha alçaktırlar. Çünkü bu hayvanların aklı yok ve masumdurlar. Biz bu masum ve mazlumların yüzü suyu hürmetine ayakta duruyoruz deyip hanımı ikna ettim.

 

OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ