Yasin Ali ER

ÇİZGİ

NE FARKIN VAR DEYYUS ?

Sen, Birinci Dünya Savaşında kimyasal silah kullanarak Türk askerlerinin gözlerini kör edip daha sonra asit dolu havuzlara indirerek şehit eden İngilizler kadar alçaksın!

Senin, çocuk yaştaki gençleri dağa kaçıran ve ellerine kaleşnikofları vererek masumları katlettirenlerden ne farkın var deyyus?

Ha bebek katilllerinin elinde silah...

Ha masum sivillere kimyasal silah kullanarak toplu ölümlerine sebep olanlar!

Ha üstlerinde taşıdıkları bomba düzenekleri ile halkın arasına karışarak kendilerini patlatan canlı bombalar!

....ve ha sen! Masumları bir çırpıda katledenlerle senin aranda ne fark var deyyus?

Orta yerde gözle görünmeyen ölümcül, öldürücü bir virüs dolaşıyorken, sen görmediklerine inanmamak gibi bir ruhsuzlukla onun gönüllü taşıyıcısı oldun.

Sen düğünlerde tepindin, sen oyunlarda kıvırdın, sen kalabalıklara ifrazatını attın, sen toplu taşıma araçlarını yine tıkış tıkış kullanmakta mahzur görmedin, sen kahvehaneleri doldurup, parklarda yine alışageldiğin gibi etrafı kirletecek ne varsa yaptın...

Evet sen... Sen yanı başındaki ölümleri tınmadın.

Kıçını kırıp evinde durmamakta direndin ve hala “ne gelirse Allah’dan” diyerek, tüm edepsizliğini de; o yüceler Yücesi’ne fatura edecek kadar da cingözlüğe soyundun! Öyle ya; nasıl olsa kimse O’ndan hesap soramaz!

Göstermelik taşıdığın maskeni ya gıdığında tuttun, ya çeneni kapattın, ya koluna taktın, ya da mabadına soktun. Ama sadece ağzını burnunu kapatmadın.

Alış veriş merkezlerindeki enseye tıslamalardan vazgeçmedin, poponu illaki arkandakine dayama hazzını yaşamak istedin.

Bu toplumla olan derdini çözemedim ama sen var ya sen!

Sen hâlâ uluorta yere sümkürerek, tükürerek melanetini yaymaya devam ediyorsun.

*******************

Ciğerimin yangınını tarif etmem mümkün değil...

Sana söyleyeceklerimin edep ve ahlak sınırlarını her türlü aşması da sana isyanımı bastırmaya kâfi gelmeyecek.

Aslanlar gibi, gencecik yeğenim, senin gibi bir mel’unun sebepliğinden dolayı korona belasına yenik düştü.

Küçücük yavruları yetim, gencecik hanımının boynu bükük kaldı.

Yaşları icabı, emr-i Hakk’ın vâki olmasına, hayatın normal akışı içinde kendi sıralarını beklerken evlat acısıyla bağırları yanan ana-babası ile kardeşleri yıkıldılar.

Senin bir terörist mesabesinde şerefsizlik yapmış olman için; elinde illaki makineli tüfek, belinde sarılı bomba düzeneğinin olması şart mıydı a deyyus?

Masumlara ha öyle kıyılır, ha böyle...

Ama senin duyarsızlığının hıyanetten bir farkı olduğunu mu sanırsın?

Bi şey olmaz aymazlığından vazgeçmediğin müddetçe sana lanet okumaya devam edeceğim...

 “İnsanların hayırlısı; insanlara faydalı olandır” cümlesi Peygamberimiz’e ait bir düsturdur, öğüttür ve emir mesabesindedir.

Bunun tersini uygulamak ise; zalimliğin daniskası, alçaklığın en şerefsizcesi ve her türlü hakarete muhatap olmayı peşinen kabullenmektir!

Bu da ancak Şeytanın gayrimeşru çocuğu olmakla eşdeğer bir durumdur!

Tüm uyarılara, tüm mücadeleye, tüm anlatılanlara, tüm yaşanan dramlara rağmen senin umursamazlığının Şeytan’a kulluk etmekten ne farkı var deyyus?

*******************

Bu virüs taşıyıcılarının terörüne kurban verdiğimiz; canpârem, sevgili yeğenim Muhsin Er ve bütün masumlara Allah’dan rahmet, geride kalan masumlar ve mazlumlarına sabırlar dilerim.

 

 

OKUR YORUMLARI
Nahit
23.11.2020 13:13:28

Az bile yazmışsın yasin abi bu kendini bilmez kişiye

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ