KURBANLIK

Hayır hayır! Sıkıcı bir kurbanlık tarifi yapacak değilim.
Kurbanlık nasıl olmalı, kesmeden önce bi güzelce çimdirip gusl aldırsak mı, gözünü hangi renk kumaş ile bağlasak ayıp olmaz,sırtını okşayıp gözünün içine baka baka Sırat Köprüsü’nde bir yamukluk yapmamasını tembih etmeli miyiz?
Kurban Bayramlarına bir ay kala genel tv kanallarında anlı şanlı prof.larımız, her yıl sorulan bunun gibi aynı absürt ve dangalakça soruları, ilk kez kendisi cevaplıyormuş gibi bir eda ile anlatıp duruyorlar zaten!
Laflarının arasında buldukları boş bir yerlere de, ne idüğü belirsiz hikâyeler sokuştura sokuştura KURBAN’ı KENDİ SOSYAL DAYANIŞMAYI HATIRLATMASI GEREKEN MAN ATMOSFERİNDEN çıkarıp; metalinden kan damlayan vahşet sembolü karikatür müslüman tiplemesine sebep ola ola,hayvan hakları savunucularına yeteri kadar malzeme üretiyorlar.
Daha ötesinde ortalığı birbirine katan danalar, günlerce seyrinden keyif alınan malum sapık ilişkileri anlatıldığı meşhur diziler gibi ilgi de çekiyor. Hadi elini kestiren acemi kasapları anladık da birader, şu mabadına satır dürtenlerede burnunu balta ile kesenlere de aklım hiç yetmedi vesselam!
“Tam tekbir getiriyordum ki; bıçak elimden pırttı, hayvanın kellesi düştü... Eyvah benim kurban güme mi gitti” palavralarını da, görüp dinlemeden duramadığınız o bilgiç edalarla verilen cevapları da canınızın istediği kanaldan seyredip dinlersiniz.
Benim diyeceğim başka!
Bırakın yeni komşuya “hoşgeldiniz, hayırlı olsun, güle güle oturun” denilmesini; bayramlarda bile kapının tıklatılıp hal hatır sorulmadığı apartman sâkinliğini hiç hazzetmedim.
Bayram tatilleri dokuz güne çıktı diye apış aralarına zil takan bayram tatilcilerinin, bayramı SADECE TATİL KAVRAMI içindeki bir süreç olarak çoluk çocuğuna kanıksatması da başka bir vehamet!
Ne de olsa sosyal paylaşım sitelerinde paylaşılacak kıvrık boynuzlu bir koç resmi bulunup, usturuplu bir cümle de yapıştırıldı mı görev tamamlanır. Adı üstünde; SOSYAL PAYLAŞIM...
O kadarı ile iktifa etmeyecek kadar yakın ahbaplara ise telefon mesajları atılır en cafcaflı cümlelerle süsleyerek!
Hele bir de bozguncu takımı vardır ki evlere şenlik!
Kurban Bayramını sadece “kan akıtma ritüeli” olarak değerlendirmekten öte fikredecek beyni olmadığı için, bayramlara birkaç gün kala; aslında kurban bayramı diye bir bayram olmadığını, ilkel kavimlerin aptalca bir adak alışkanlığının sonradan semâvî dinlere de sokulduğunu, özellikle sürü sahibi peygamberlerin kendi kutsal kitaplarına kurban olgusunu sokup para kazanmayı amaçladıklarını yazıp yaymaya başlamaları yok mu?
Hah evet onlar!
Oysa din der ki; ilk insan olan Hz. Adem’den itibaren din vardır ve ilk insan olan Hz. Adem de ilk PEYGAMBERDİR. İnananlar da böyle bilir, böyle inanır ve bu minval üzere ibadet eder.
Hep küçük gördükleri halklarından kopuk olmaları ve onların kabullerine tahammülsüzlükleri ve anlaşılmaz aykırılıklarıyla da kendilerini ELİTİZE etmeye çabalayan kompleksli aydın müsveddeleri...
Hani şu, kendi halkı gibi görünmekten korkan tırsak tipler? Hani aslında her düşünüp söyledikleri fikirlerinin halkın yararına olduğunu ama halkın bir türlü kendilerini anlamayan koyun sürüsü olduğunu iddia eden boyalı kokanalarla boynu yemenili (çoğu zaman fularlı) ezberci angut taifesi!
Daha ötesinde, daha da ileri giderek kendilerinden olan ölülerinin tabutunu öldü de kurtulduk dercesine alkışlayan/alkışlatan, sonra da (sanki “nur” kelimesinin karşılığı imiş gibi) IŞIKLAR İÇİNDE UYUTAN duasız ve ruhen cenabet kalan garibanlar.!
Onlar bile ayıp olmasın diye aynı tezgahı açarlar. Boynuzu kıvrımlı bir koç resmi ile bayram kutlama mesajı! Nerede?... SOSYAL PAYLAŞIM AĞI içinde! Adı üstünde sosyal paylaşım sitesi ve maksat hasıl olur gider!
Bütün bu işler arefe günü bitirilir ki kalan günlerde kimsenin vırvırı, dırdırı ile uğraşılmasın!
Ben de bu vesile ile; “kendi aslî anlamı ve sağlık ve huzur içinde bir bayram yaşamanızı dileyerek tekrarlarına kavuşmanıza dua ile, KURBAN BAYRAMIZI tebrik ederim” diyorum vesselam!

12.09.2016