Yasin Ali ER

ÇİZGİ

Bİ SUSUN ARTIK

Türkiye’nin bu asırda gördüğü en büyük deprem felâketinin tozu henüz üzerimizden kalkmadan, sosyal medyada yaylım ateşe başlandı.

“Filanca, filanca ve öteki filancalar ne kadar yardım yaptı, hani neredeler?” diye sorgu üfürenler mi dersiniz? Alınan kararların sonuçlarını görmeyi zamana yaymayıp, kendi akıllarınca yol gösterenler mi, “hay sizin kurtarma çalışmalarınıza!” diye efelenenlere mi şaşırırsınız?

O filancaların ne yapmadığını şimdiden sorguladıklarının, neleri yaptığını henüz bilmedikleri halde, ilerleyen zaman içinde öğrendiklerinde de “biz bunca tahrik etmesek yapmayacaklardı” diyerek yüzlerinin kızarmayacağına yemin edebilirim.

Tüm dünyanın yardımseverliğini kabul ettiği bir İNSAN GÖNÜLLÜSÜ olan Haluk Levent ile resmî kurumları kıyaslayacak, hatta yarıştırmaya kalkışacak ve daha ötesi, “kavga ettirmeye çalışacak kadar” hırsa kapılmanın sebebi anlaşılır gibi değil.

 Allah’dan ki afet bölgesinde üstlerine çökmesi muhtemel enkaza rağmen, cansiperane ve iğne ile kuyu kazar gibi çalışan ekiplerdeki insanlar, sizin bu merhametsizce eleştirilerinizi okumuyorlar.

Yahu bir kerecik Allah razı olsun diyemediler gitti be!

Gerçi Allahu Ekber denmesini bile can sıkıcı bulanlar türemişken benim Allah’dan bahsetmem tuz biber oldu ama olsun varsın! Sahi oralarda “Allahu Ekber” yerine ne deseler kabulleri olacaktı?

Devlet ve millet el ele vermiş mi? Dünyanın her yerinden insani yardımlar akıyor ve bizim ekiplerimiz, taaa  adını yeni duyduğumuz ülkelerden gelenlerle birlikte fiilen çalışıyor mu? O ekipler, artçı sarsıntılar nedeniyle hasarlı binaların çökmesi tehlikesine rağmen, didiniyorlar mı?

Hiç olmazsa onların hatırına susun artık...

Bugün alınan kararlar, olumsuz sonuçlar doğurursa yarın değişebilir. Değiştirilmesi yönünde tavsiyelerde de bulunulabilir. Ne olur, şimdilik kaydıyla iç çekişmelerinize kısa bir ara vererek, bırakın da can kurtarma telaşındaki insanlar, insanlıklarının gereğini yapsınlar!

Evet! Devlet aklı sakin olacak, devlet aklı en son düşünülebilecek olan tedbirleri en önce düşünecek... Evet! Sen şimdiki barındırma ve nakil konularında geriden bakınca eksiklikler görüyor olabilirsin de... Elbette herkesin görüp, “keşke dediği haller” de vardır, olacaktır.

Ama şu dilini çatallaştırmadan, bunca acının üstüne, acıtmadan ve buyrukçubaşı gibi davranmadan insani bir üsluba dönerek, tavsiyelerini dile getiremez misin?

Elbette kendi yakınlarına daha geç el atılabildiği için isyan edenler olacaktı.

Elbette her türlü yardımın geciktiği yerler ve insanların olması kaçınılmazdı.

İhtiyaç duyulacak olan her bir şeyi gökten yağdırarak, aynı anda bütün adreslere teslim edilebileceğini kim söyleyebilir? Enkaz altındakilerin hepsine birden, aynı anda dokunulabilmesi ve yıkıntıların altından çekip çıkarılabilmesi mümkündü de kasten mi yapılmadı?

Bugün deprem ve hemen ardından alabildiğine kuvvetli yağış... Daha sonra da dondurucu soğuklarla, tabiri yerindeyse peşpeşe gelen âfetler nedeniyle imkânsızlaşan ulaşım ve ulaştırma işleri... Kısaca bela üstüne bela!

İnsanın aciz kaldığı tüm bu olaylara rağmen “niye, nasıl, nerdesin, neden” sorularını soluk almadan nasıl ve hangi vicdan sorduruyor?

Bu soruları peşpeşe sıralayarak önce kendilerini, sonra da inanması muhtemel olan insanları, hiç bir şey yapılmadığına ikna etmeye çalışmaktan ne kazanılacaktır?

Aklıma gelmişken... Sahi sen kıçını devrip yatarak ve kanal kanal gezerek, kafa yapına en uygun olanını bularak elde ettiğin o, muhteşem(!) karşı duruş salvolarını sosyal medyada savurmaktan ve yine sosyal medya çıkıntılıklarından hangisini paylaşırsam nasıl alkışlanırım diye dolanıp durmaktan başka ne yaptın?

Hiç olmazsa bir işin ucundan ben de tutabilir miyim deseler gam yemeyeceğim. Oradan, buradan, öteden, beriden habire kendilerini doldurup boşaltıyorlar! Orgazm olmanın yolu illaki dokunması mümkün olmayanlarla dalaşmak mıdır?

Şimdi birlik zamanıdır diye, kopup gelerek yaramızı, yangımızı, derdimizi bölüşen o gâvur dediklerimiz kadar olamadılar ya? Hah işte ben ona yanarım.

Kamyonların yolunu keserek mal ve malzeme gasp edenlerle, milletin devletine güvenip, inanma isteğini köreltmeye gayret edenlerin arasında da... Hangi cenahtan olursa olsun, lehte veya aleyhte, siyasi kaygılarla bu olağanüstü durumu, kendi dünya görüşüne alet etmeye çalışanlar, yemin ederim ki “sizin market yağmacılarından hiç bir farkınız yok”!

Her şey külliyen yanlış diyenler kadar, her şey çok doğru yapılıyor diyenler de abesle iştigal ediyor. Bu koskoca coğrafyada meydana gelen ve kâbus gibi tepemize çöken âfet sırasında, her şeyin doğru çözülebildiğini kabul etmek nasıl mümkün değilse, her şeyin yanlış yürütülüyor olduğunu etmek de o kadar peşin hükümlülüktür.

O korkunç sahada, Türkiye Komünist Partisili gençlerle Ülkücü gençlerin, bir arada, aynı yerde, yan yana çay ve çorba dağıttıklarını okuduğumda gönlüme su serpildi.

Tamamen aykırı dünya görüşünde olan bu alınlarından öpülesi gençler, birlikte başarmaya inanmışlar veya birbirleriyle mücadelelerini askıya almışlar ama bizim kuşağın döşünün kılı ağarmış kartalozları hâlâ yara deşmekle meşguller!

“İhtiyaç varsa, yazlığımın anahtarını teslim ederim, devletimin emrindeyim” diyebilen sol görüşlü siyaset adamına da tanık olduk. Yapacağım yardımın kimin cukkasına gideceğini bilmediğim için elimi cebime atmam diyen, daha farklı görüşlerdeki güvensizlere de rastladık.

Paylı paysız herkesi, az biraz insaf ve bari şu hengame geçinceye kadar, sadece dert paylaşmaya ve onu da yapamıyorsa susma erdemine davet ediyorum.

Biliyorum ki her cümleye “ama fakat lakin” kelimeleriyle başlayan bir sürü cevap verilebilir.

Benden de o cümlelere “iyi, tamam, anladık” kelimeleriyle başlayabilecek cevaplar pat diye gelir. Bu yazıdaki maksadım demagojiyi bırakma ricasıdır ve ben susacağım. Siz de bi susun artık!

Muhalefet etmenin âlâsını bilirim, yaparım ve yaptım da... Her dönemde her yönetime, eksik gedik, aksaklık kabilinden ne yapılmışsa, yanlışa yanlış demekten hiç sakınmadığımı, geçen ömrümdeki izlerimden okumak mümkündür. Hayatım boyunca da “ağam bana aferin desin” diye çabalamadım çok şükür!

Şimdi susma, bekleme ve inananlar için dua etme zamanı... Allah yardımcımız olsun vesselam!

OKUR YORUMLARI
Mahmut Halıcı
15.02.2023 13:50:45

Nihayet bir akıllı yazı okuyorum. Bu yazıyı o kişilerin ceketinin ön yakan cebine iliştirmeli. Sen susma güzel kardeşim. Kalemin kavi olsun

Ali Açıkyürek
13.02.2023 18:12:31

Aklımdan geçenlerin yazıldığı için teşekkürler.Adaşlık, aynı düşüncede birlikte olmakmış. ❤️

Şevki
13.02.2023 16:28:41

Eline sağlık susarlarsa dilleri şişer. O bahsettiğin insanlar. Bizde Bi söz var ya it ürür kervan yürür....Selamlar...

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ