Yasin Ali ER

ÇİZGİ

Bayrama kaç var ?

Ramazan Ayı girdiği andan itibaren sâfiyâne ve hâlisâne duygular içinde, muhtemelen millet olarak PKK’nın yuvalandığı doğu, güneydoğu ve terörün hedefindeki metropollerden hiç olmazsa bu ayın saygınlığına hürmeten sükûnet beklendi. Siz buna boş yere ümit etmek de diyebilirsiniz. O bebek katilinin zinâ-i evlâdiyesinden beklenen ateş kesme işi; İSLÂMÎ HASSASİYET adına değildi elbette…
En azından; ola ki Müslüman Kürtleri incitip tepkilerini çekmemek için taktik gereği dururlar diyenler bile olmuştu.
Ama heyhat!
Cibilliyetsiz ve gözü dönmüş bu câni ve zâniler gürûhunun, uğradığı hezimetin hınç ve hışmıyla saldırganlığı daha da arttı.
Günübirlik patlama, saldırı, baskın, tuzak, pusu ve şehit haberleriyle bazen iftar saatlerine doğru bazen güne uyanırken sarsıldık.
Oruç tutanından tutamayanına herkesin lokmaları, bir vecibeyi yerine getirmişliğin hazzı yerine, düğüm düğüm boğazlarına kilitlendi.
Ama artık kanıksanmışlık mı desem, vakâyı âdiyeden saymışlık mı desem; bu zülden, ekabir-i umerâ ve dahî vükelâ-i kübera ile ganiyyü’l âlâ takımı hiç etkilenmedi.
Yani Millet’in beni temsil etsin ve meselelerime çözüm üretsin diye seçip meclise gönderdikleri sözüm ona büyüklerinden, milletin problemlerine çâre olsun diye görevlendirilmiş atanmışlarına kadar…
Başkent’inden İstanbul’una, batısından doğusuna, şehrinden taşrasına kadar…
İktidarından muhalifine, muhalifin de iç muhaliflerine kadar hemen hemen hepsi aynı terânenin gönüllü uygulamacısıydılar.
Hele ki, cebi gani, gönlü fukara ve fakat gösteriş budalası ne kadar “BÜYÜK”LERİMİZ VARSA, o cephede değişen tek şey, sofraların her gün bir başka yerde kurulmuş olmasıydı.
Yemeklerin öncesinde ve sonrasında “derin üzüntülerin beyanını ihtiva eden ve terörü kat’iyyyetle bitireceklerine” dair atılan nutukları ve o sırada suratlara sinen üzgün ifade maskelerini saymazsak; huzurlar yerinde, sohbetler gırla ve keyifler gıcır…
Hele taşra şehirlerine kurulan şıkıdım tezgâhlarından yükselen hoppa şinanay şinanay âvâzeleri ile amanın bir eğlendik ki!
Sahi, bayrama kaç var?
¨ ¨ ¨
Oruç tuttuğu için katledilen Uygur Türklerini “yandaşından muhalifine” manşetine taşımayan boyalı genel basın, birkaç tahammülsüz şuursuzun fevrî ve ferdî davranışı saldırı boyutunda ele alıp günlerce ağızlarını şapırdata şapırdata yazıp, çizip anlattılar…
Bu memlekette bile oruç tutmayı ahmaklık addedip, sosyal medyada dalgasını geçenler, halâ aydın statüsüne zıplamanın yolunun, din ve dindarları aşağılamak olduğunu zannetme gafletinden sıyrılamadılar.
Bu Ülke’de yıllar yılı Kur’an-ı Kerim’i ve vahiydeki İslâm’ı (yanılıyor olma ihtimalleri elbette ki ola ola) anlatmaya çalışan bir ilim adamının vefatının hemen ardından O’na cehennemde yer seçen AHİRET EMLAKÇILARI türemiş meğer.
Dünyanın her yerinde Müslümanların huzur orucu tutmaya devam ettikleri aşikâr iken; bizim nefsimize bile gem vuramadan, sadece midelerimizle iftarını ettiğimiz oruçların bitmesine az kaldı.
İsminin üstünde bile bir türlü mutabık kalamadığımız bayrama kaç kaldı acep?
Kimi inatla Şeker Bayramı der ki; ilerici ve çağdaş kimliğine zarar gelmesin. Kimi Ramazan Bayramı’nda ısrarcıdır ki; muhafazakârlığının tescili olsun.
Ama bayram sabahlarında müezzinin dokuz tekbir ile iki rek’at “…FITRA BAYRAM NAMAZINA, UYUN HAZIR OLAN İMAMA” deyişine bir türlü kulak vermez! Birçoğumuzun aklı; acaba kaçıncı tekbirde ellerin bağlanacağı veya rükû’a varılacağı takıntısındadır.
Yine bardağın boş tarafından baktı diyecek olanlara inat; bayramlık ağzıma, bayramda da gem vurdurmam bilesiniz!
Vicdanıyla barışık olan ve kendini aldatmadan hak etmiş olanların FITR Bayramlarını tebrik ediyorum vesselam!

Not: Aldığım eğitim ölçeğinde yaptığım bir tavsiye başvurusuna Yozgat İl Müftüsü Sayın Süleyman EROĞLU ve Müftülük çalışanların gösterdiği alâkaya ve verdikleri nâzik cevaplarına teşekkür ediyorum.
İlettiğim konu hakkında tedbir alacaklarına kalben inanıyor ve sonuçlarının hayra vesile olacağını ümit ediyorum.

05.07.2016
OKUR YORUMLARI
abbas yılmazer
04.07.2016 22:37:00

hocam mükemmel bir yazmışsınız kaleminize ve yüreğinize sağlık.

NUR GÖKIRMAKLI
04.07.2016 13:39:00

Yorumunuz

Kıymetli kalemin sahibi sayın Yasin Üstat! Yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum, yüreğiniz, kaleminiz var olsun, olmasına elbet! Fakat okuduğum her yazınızı okurken ülkenin içinde bulunduğu ve de insanımızın giderek karanlığa yol aldığını tekrar hatırlatmanız, kalbibin sıkışmasına neden oluyor desem gerçektir. Amma ve lakin bu gerçekleri uyanık olanlar zaten bilmekte ve kederlenmekteyken, keşke diyorum, o karanlık yollarda yürüyenlere ulaştırılsa da bu güzel gazete, uyuyanlar okusa! Olur ki bir satırında kendileriyle karşılaşırlar da, uyanırlar...emeğinize sağlık, teşekkürler selam saygıyla...

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ