Sürur ÖZTÜRK

EZBER BOZAN

Yerel basın, resmî ilânlar kesilince güçlenir

Yozgat’ta 5 tane günlük gazete yayınlanmaktadır ama Yozgat gündemini genellikle 3 kişi belirlemektedir. Bu 3 kişi, Anadolu Ajansı, İhlas Haber Ajansı ve Cihan Haber Ajansı’nın Yozgat temsilcileridir. (Yozgat’ta Doğan Haber Ajansı’nın da muhabiri vardır ama bildiğim kadarıyla yerel basında DHA’ya abone olan gazete yoktur. Zira DHA’nın nadiren yaptığı özel haberler Yozgat basınında yer almamaktadır.)

Zaman zaman istisnaları olmakla birlikte, Yozgat gazeteleri genellikle bu 3 kişinin / temsilcinin yazdığı / onayladığı haberlerden başka haber yayınlamazlar. Ajans haberlerinin çok büyük bir kısmı da ya Vali’nin, ya Rektör’ün, ya Belediye Başkanı’nın, ya daire müdürlerinin resmî açıklamalarına, veyahut da resmî programlara / törenlere dair haberlerdir. Buna kısaca ‘protokol haberciliği’ diyebiliriz.

Ajans muhabirlerine haksızlık da etmeyelim. Zaman zaman çok önemli konuları gündeme getirmekte ama yerel basından ilgi ve destek görmemekte ve bezginliğe düşmektedirler. Sadece ve sadece kendi kanaatimin bir ifadesi olarak güncel bir örnek vermek gerekirse; bir haber ajansı, ‘Hızlı Tren Projesi’nin Yerköy-Sivas hattında yol düzenleme çalışması yapan 9 firmanın, proje hatası sebebiyle şantiyelerini kapatarak çalışmalarını durdurduğu’ iddiasını gündeme getirmiş, ancak yerel basından hiçbiri, bu vahim skandalın peşine düşmemiştir. Tren hattının, Yozgat’ın 50 yıllık rüyası olduğunu yazıp durmuş ve bu konuda yıllarca kıyameti koparmış bir yerel basının bu habere duyarsızlığı anormal bir durumdur. Bu tür örnekleri çoğaltmak da mümkündür…

Yozgat gazetelerinden hangisini okusanız, hep aynı haberlerle karşılaşırsınız. Çünkü, (zaman zaman istisnaları olmakla birlikte) Yozgat’ta hiçbir yerel gazete ‘özel haber’ yapma zahmetine katlanmaz. Bazı özel haberler de, köşe yazılarının satır aralarında ziyan olur gider… Ulusal basında sık sık karşılaştığımız, köşe yazısının manşete çekilmesi gibi uygulamalara Yozgat basınında çok az rastlarız. Çünkü ‘Yazı İşleri Müdürlüğü’ mekanizması çalışmaz… Bu, bir lokantanın mutfağında aşçının yemek yapmayıp işi garsonlara havale etmesine benzer… Yerel basının Yazı İşleri Müdürlükleri, herhangi bir editoryal çalışma da yapmazlar. Ajans haberleri bile çoğu zaman aynı başlıklarla yayınlanır. Haberdeki imlâ hataları, cümle ve ifade bozuklukları bile düzeltilmez. Ajans muhabiri haberin hangi kısmını öne çıkarmışsa, o haberi alan yerel gazeteler de onu o şekilde yayınlarlar. İnanması zordur ama, yayınlanan ajans haberleri, gazetenin mutfağında baştan sona ve dikkatle okunmaz bile… Okunmadığı, haberin satır aralarında saklı duran asıl haberin fark edilmemiş olmasından anlaşılmaktadır…

Sadece Yozgat’ta değil, Türkiye genelinde neredeyse bütün yerel gazetelerde durum böyledir ama, bu durumda ‘Yozgat basını’ diye bir basından söz etmek de hayli zordur. Çünkü, Yozgat gazetelerinin yayınladıkları ajans haberlerinin tamamını ve hatta daha fazlasını, ulusal haber sitelerinin yerel haberler bölümünde okuyabilirsiniz.

Haberler bakımından hal böyle olunca, Yozgat’ta olup bitenler hakkında bilgi alabileceğiniz / kanaat edinebileceğiniz müracaat kaynakları olarak geriye sadece köşe yazarları kalmaktadır. Yerel gazetelerin köşe yazarları da, genellikle etliye-sütlüye, suya-sabuna dokunmayan yazarlardır. Yazıları zülf-i yâre dokunan 2-3 yazar da zaten Yozgat’ın en çok okunan yazarlarıdırlar.

Bana göre, diğer pek çok sebebi bir kenara bırakacak olursak, yerel basının bu halde olmasının temel sebebi, resmî ilânlardır. Çünkü yerel gazeteler ‘iyi gazetecilik’ yapsalar da ‘kötü gazetecilik’ yapsalar da devletten aynı parayı almaktadırlar. Bu durumda, onca meşakkate katlanıp ‘iyi gazetecilik’ yapmanın bir anlamı kalmamaktadır. ‘İyi habercilik’ yapan da ‘kötü habercilik’ yapan da ‘resmî ilân’ adı altında valilik kanalıyla devletten aynı parayı aldığına göre, iyi gazetecilik yapmaya ne gerek vardır? Nasıl olsa ajans muhabirleri haberleri hazır halde kendilerine sunmaktadırlar… Kopyala yapıştır… Armut piş, ağzıma düş… Parasıyla değil mi kardeşim!?.

Oysa profesyonel gazetecilikte esas olan, gazetenin kendi özel haberleridir. Ajans haberleri, gazetenin ulaşamadığı haberleri kaçırmamak için faydalanılan bir ilâve kaynaktan ibarettir… Elbette çok önemlidir; ama bir gazete ajans haberlerinin üzerine inşa edilmez ki…

Belki bana çok kızacaksınız ama, bence bu vahim durumun çaresi, devletin yerel basına verdiği resmî ilânların kesilmesidir. Bu, ‘yerel basına darbe’ değil, en büyük iyilik olacaktır. Çünkü o zaman yerel basın gerçekten ‘gazetecilik’ yapmak zorunda kalacaktır. ‘İyi gazetecilik’ yapanlar ayakta kalacak, ‘kötü gazetecilik’ yapanlar kapanacaktır. Bir başka ifadeyle, hangi gazetenin ayakta kalacağına halk karar verecektir… Basın açısından asıl referandum da budur…

Bir an için, Yozgat gazetelerinin hepsinin bu gün kapandıklarını farz edin. Okuyucunun kaybedeceği pek fazla bir şey olmaz; çünkü Yozgat’a dair ajans haberlerinin tamamını ulusal internet sitelerinin yerel haberler bölümünden okumaya devam edebilirler… O halde, Yozgat basını niye vardır veya gerçekten var mıdır?

Yozgat’ın en büyük, belki de temel meselesi, yoksul bir şehir olması değil, değişime kapalı bir şehir olmasıdır. Zaten, yoksulluğunun temel sebebi de budur. Tarladaki çiftçi de değişime kapalıdır, Valilik’teki bürokrat da, Meclis’teki Yozgat Milletvekilleri de…

Gerçekten kalkınmaya niyet etmiş bir şehirde değişimin öncüsü yerel basın ve sivil toplumdur. Ne var ki, Yozgat’ta değişime en fazla direnen iki kesim varsa, bunlar da Yozgat basını ve sivil toplum kuruluşlarıdır… Değişime öncülük etmesi gereken kuruluşlar, tam tersine, değişime engel teşkil etmektedirler… Çünkü, her iki kesim de, zihinlere çakılmış birer kazık gibi duran bazı yerleşik kanaatlerin yanlışlığını ortaya koymak yerine, adeta o kazıkları daha da tahkim etmek için çırpınmaktadırlar… Bu, halka kazık atmaktır…

Yerel basın da sivil toplum kuruluşları da, yerelliğin gücünün farkında değillerdir ve enerjilerini yanlış alanlarda harcayarak ziyan etmektedirler…

Gelelim benim internette yayınladığım 'Yozgat Muhabir' haber ve yorum sitesine...

Yozgat Muhabir, bir ‘gazete’ olmaktan çok, ‘yerel basın’ ve ‘sivil toplum’ bilincine katkıda bulunmaya çalışan bir gönüllü harekettir... Çünkü Yozgat’ın ancak yerel basın ve sivil toplum kuruluşlarının gayretiyle kalkınabileceğine inanmaktadır. Kendine biçtiği misyon budur. Hiçbir şahsî ya da kurumsal menfaat beklentisi ya da tek kuruşluk bir geliri olmadığı gibi, bu işten para kazanmak gibi bir hayali de yoktur… Yozgat Muhabir’i, “Yozgat’a dışarıdan bakan dikkatli bir gazete okuyucusu” olarak da kabul edebilirsiniz… Zira pek çok şey, dışarıdan bakıldığında çok daha net gözüküyor… Günde en fazla 300 okuyucusu olan Yozgat Muhabir, 2 yıl önce sessiz sedasız ortaya çıktığı gibi, aynı şekilde sessiz sedasız ortalıktan kaybolabilir…

Yozgat Muhabir’in en büyük hayali, Yozgat’ta yerel basın ve sivil toplum kuruluşlarının güç kazandığını, değişime öncülük ettiğini görmektir.

Yozgat, klişe laflara, tekrarlana tekrarlana ağızlarda çürümüş birer sakıza dönüşmüş olan klasik nutuklara doymuştur. Artık daha fazlasını yemez, yese de midesi kaldırmaz, kusar…

Yozgat’ın, eski tabirle münevverlere, yaygın ifadesiyle aydınlara, moda tabiriyle entelektüellere ihtiyacı vardır. Halkından kopuk ve hatta halkına düşman “entel”lere değil; halkına, bu topraklara gönül vermiş entelektüellere… İnsanların düşünce ufkunu daraltan bütün içi boş sloganları çöpe atacak ve yeni fikir pırıltılarıyla Yozgat halkının yolunu aydınlatacak aydınlara…

Kimsede kabahat aramayalım; Yozgat’ın gelişmesinin ve kalkınmasının önündeki en büyük engel, Yozgatlıların bizzat kendileridir…

Bir “gazete okuyucusu” olarak ifade etmek isterim ki, Yozgat basınında birbirinden değerli, çok kabiliyetli gazeteciler, yazılarına tiryaki olduğum güçlü kalemler vardır. Ancak, Yozgat’ın genelindeki bezginlik, umutsuzluk ve karamsarlık bütün hücrelerine sirayet etmiş gibi gözüküyor. Oysa Yozgat basını, küçük gayretlerle bile Anadolu’nun en gözde basını hâline gelebilir, gelmelidir…

Resmî kurumların yerel basında yayınlanan haberlere ve yorumlara karşı duyarsızlıkları, umursamazlıkları, aymazlıkları ayrı bir tartışma konusudur. Bu umursamazlık esasen halka karşı yapılan bir saygısızlıktır. Çünkü basın, halk adına sivil denetim yapan kuruluşlardır. Yerel basın ne durumda olursa olsun, resmî kurumlar, basına karşı duyarsızlık göstermekle en büyük zararı kendilerine ve Yozgat’a vermektedirler. Bu aymazlığın bedelini ödediklerinin de farkında değillerdir. Kendileri fark etmeseler de, aymazlıklarının bedelini ödemeye, cezasını çekmeye devam edeceklerdir. Müstahaktırlar…
OKUR YORUMLARI
kamil
07.08.2010 23:19:00

Yazınızda diyorsunuz ki;
Kimsede kabahat aramayalım,yozgatın gelişmesinin ve kalkınmasının önündeki en büyük engel yozgatlıların bizzat kendileridir.
Çok doğru ama eksik söz.
Bende derim ki,yozgatın gelişmesinin önündeki en önemli engeler arasında kentin gündemini takip edemeyen yozgat basını ile olmayan sivil toplum örgütleri bulunmaktadır.selam..

ömer
06.08.2010 18:18:00


Köşenizi devamlı takip eden zevkle okuyan bir yozgat'lı olarak gündeme getirdiğiniz konuları çok gerçekçi buluyorum ayağı yere basan yorumlar,yazılar ve haberler olarak değerlendiriyorum.Yozgat'ta yerel basın (Varsa eğer) konulu yazınızı çok beğendim.Acizane Bir iki satırda ben yazayım dedim.Yozgat'ta yerel basın; habercilik adına sahaya inmediği, haberi yerinde ve kaynağından alıp yayınlamadığı,haberi haber olsun diye yayınlamaktan vazgeçmediği,halkın gerçek nabzını tutmadığı,halkın sorunlarını yetirince duyuramadığı,Yozgat ilçe kasaba ve köylerinin sorunlarını araştırarak yayınlamadığı,Yozgat'ın gelişmesi adına yapılması gerekenleri yapmadığı (nebileyim aklıma bunlar geldi daha çoğaltabiliriz)sürece Yozgat'ta yerel basından söz etmek pek mümkün değil diye düşünüyor saygılarımı sunuyorum.

senem
06.08.2010 12:13:00

avrupa uyum yasaları çerçevesinde resmi ilanlar kaldırılacak.o zaman yerel basında gazete sayısı azalır ama gazetelerin kalitesi artar diye düşünüyorum.saygılarımla

mükerrem
05.08.2010 09:35:00

eğer resmi ilanlar kesilirse yozgatta günlük gazete mazete kalmaz.bunlar yayınlanmaya devam etse alacakları 100-150 abone parasıyla yaşayamazlar. o zaman yozgata birileri gelir,adam gibi gazete çıkarır, o zaman yozgfatta resmi ilan için değil gazete çıkarmak için gazete çıkaranların gazetesi ayakta kalır.çok önemli bir hususa değindiğiniz için sizi kutlarım.saygılarımla.

fatihhan
04.08.2010 23:02:00

süper hem de süper bi yazı..Bu yazıyı yozgattaki bütün mahalli gazeteciler bir değil,defalarca okumalı..kamuoyu da dikkatle okumalı ve mahalli gastecileri tanımalı..çok teşekkürler sürur bey...

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ