Sürur ÖZTÜRK

EZBER BOZAN

Oynamayı bilmeyen Belediye, “yerim dar” dermiş

Bir şehrin belediyesi, o şehre itibar kazandıracak olan Yozgat Basın Müzesi’nin kurulup hizmete açılmasını neden engeller? Üstelik önceki ve yine AK Partili olan yönetim döneminde “Yozgat Belediyesi Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi” açılmasına dair Belediye Meclisi kararı alınmış olmasına rağmen?
Yozgat Gazeteciler Cemiyeti’nden öğrendiğimize göre, halihazırda Türkiye genelinde 6 tane basın müzesi bulunuyor. Eğer Yozgat Belediye Başkanı Sayın Kâzım Arslan, önce söz verip sonra tuhaf bir şekilde vazgeçerek –kaşla göz arasında- bu projeye engel olmasaydı, yedincisi Yozgat’ta kurulmuş olacaktı. Neden “kaşla göz arasında” deyimini kullandığımı, aşağıda özetleyeceğim; ama önce şu hususu kaydetmek isterim:
Basın-yayın faaliyetleri, bir şehrin entelektüel faaliyetleridir. Gazeteler, “söz uçar, yazı kalır” gerçeğine uygun bir şekilde, bir anlamda şehrin günlüğünü tutar; ekonomik, siyasî, sosyal ve kültürel açıdan tarihini kaydederler. 100 yıl, 200 yıl sonra da olsa, bu gazetelerin arşivlerine girdiğinizde, şehrin geçirdiği evreleri, yaşadığı belli başlı olayları, kamu kurumlarının faaliyetlerini, icraatlarını, yaşanan ekonomik, sisyasî, sosyal ve kültürel değişimleri bulabilirsiniz. Kimler, hangi konuda ne düşünüyormuş, neler yazmışlar, neler söylemişler, hepsi, gazetelerin sayfalarının arasında kayıt altına alınmıştır.

Bu gün biz basın mensupları, Yozgat’ın geçmişine, gündelik hayatına dair dişe dokunur bilgilere ulaşmakta zorluk çekiyorsak, bunun sebebi, yaşananların kayıt altına alınmayışından yahut alınanlara da sahip çıkılmayışındandır.

Türkiye’de Türk kültürüne büyük çapta hizmet etmiş olan meselâ merhum Ordinaryus Prof. Dr. Süheyl Ünver gibi bilim ve kültür adamlarından hangisinin eserlerine müracaat etseniz, hep aynı yakınmalarla karşılaşırsınız: Sözlü kültürle yetinilip, yazılı kültürün ihmal edilmiş olması; pek çok bilginin, kayıt altına alınmayışı sebebiyle yok olup gitmesi…

Yozgat’ta ömrünü gazeteciliğe ve dolayısıyla Yozgat’ın meselelerine vakfetmiş olan bir isim olarak Osman Hakan Kiracı, bu korkunç boşluğun önemine vakıf ender insanlardan birisi olarak, Yozgat basın tarihini kayıt altına almak istiyor. Yozgat Gazeteciler Cemiyeti’ne başkanlık eden bir gazeteci olmanın kendisine yüklediği en büyük sorumluluğun gereği olarak, Yozgat Basın Müzesi kurmak için kolları sıvıyor. Düşüncesini projelendiriyor. Projesini, 2014 yılının başında, önceki Belediye Başkanı Yusuf Başer’e takdim ediyor.
Tevazu gösteriyor ve kurulması planlanan Basın Müzesi’ne kendi ismini de vermiyor. Müzenin ismi, “Yozgat Belediyesi Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi” olarak kararlaştırılıyor. Müzenin bu şekildeki ismi, 2 kurumu ebedîleştiriyor: Birisi Yozgat Belediyesi, diğeri de Yozgat Gazeteciler Cemiyeti… Görüldüğü üzere, müzenin tabelasında Osman Bey’in ismi yok. Yani maksadı kendi reklâmını yapmak değil, Yozgat’a itibar kazandıracak kalıcı bir kurumu, Yozgat’ın entelektüel tarihine hediye etmek…

Önceki başkan Sayın Yusuf Başer, projeyi çok beğeniyor. Adı ulusal basın camiası tarafından yüksek seviyede tanınan Yozgatlı gazeteci Taha Akyol’un ailesinin belediye tarafından kamulaştırılan konağı, Basın Müzesi için seçiliyor.

Bu tercih, gazeteci Taha Akyol’u da ziyadesiyle mutlu ediyor ve memnuniyetini şöyle ifade ediyor:
“Gerek Yozgatlı meslektaşlarımın ve gerekse Belediyemizin Yozgat Basın Müzesi olarak evimizi seçmesi, beni çok duygulandırdı. Sizin, Belediyemizin ve meslektaşlarımın vefasına müteşekkirim. Müzenin oluşumuna emek verecek herkesi kutluyorum.”

Yozgat Belediye Meclisi de, bu isabetli projeyi, oy birliği ile onaylıyor. “Yozgat Belediyesi Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi” için bir protokol imzalanıyor.

Bu gelişme, Yozgat basın camiasında heyecanla karşılanıyor. İmza törenine ilçelerdeki basın mensupları bile katılıyorlar. Bu güzel ânı ebedîleştirmek niyetiyle, belediye binasının önünde ve müze haline getirilmesi planlanan tarihî konağın önünde, hep birlikte hatıra fotoğrafı çekiliyor.

Bu protokole göre Yozgat Belediyesi, ORAN, SODES ve Kültür Bakanlığı’nın fonlarından sağlayacağı katkılarla, Basın Müzesi haline getirilecek olan tarihî konağı restore ettirecekti. Yozgat Gazeteciler Cemiyeti ise müzede sergilenecek olan malzemeleri temin edecekti. Neydi bu malzemeler? Yozgat’ta eskiden kullanılmış olan matbaa makineleri, diğer basım araç ve gereçleri; daktilo, fotoğraf makinesi, kamera gibi eski meslekî malzemeler, Yozgat basınına dair belgeler, gazete koleksiyonları ve çeşitli nostaljik basın objeleri... Dahası, 1860 yılında Şinasi ile birlikte Tercümân-ı Ahvâl gazetesini çıkarmış olan Osmanlı dönemi Yozgatlı devlet adamı Âgâh Efendi başta olmak üzere, dünden bu güne Yozgatlı gazetecilerin fotoğraflı biyografileri…

Harika değil mi? Müzeyi ziyaret eden herkes, Yozgat’ın basın tarihi hakkında yeterince bilgi ve kanaat sahibi olmasını sağlayacak bir müze…

Sonra, Mahallî İdareler Genel Seçimi’nde Belediye Başkanlığını Kâzım Arslan kazanıyor. Yeni Başkan Kâzım Arslan, seçimi kazandıktan sonra Basın Müzesi konusunda 28 Temmuz 2014 tarihinde “Yozgat” gazetesine şu beyanatta bulunuyor:

“Basın Müzesi’nin restore, röleve, restütisyon ve çevre düzenleme projelerini hazırlattırıyorum. Yozgat Basın Müzesi, benim önemsediğim ve üzerinde durduğum bir projedir.”

Buraya kadar her şey umut verici bir şekilde gelişiyor. Ne var ki, aradan yaklaşık 1 yıl geçtikten sonra Başkan Arslan, 4 Haziran 2015 tarihinde Belediye Meclisi’ne şöyle bir teklifte bulunuyor:

“Köseoğlu Mahallesi’ndeki belediyeye ait Taha Akyol konağına, Kayyumzade Konağı ile bitişik olduğu için ‘Yozgat Belediyesi Kayyumzade Konağı’ isminin verilmesini teklif ediyorum.”

Yozgat Gazeteciler Cemiyeti, bu isim değişikliğinin, Basın Müzesi projesini “kaşla göz arasında” iptal ettirme niyeti olduğunu fark ediyor. Cemiyet Başkanı Osman Hakan Kiracı’ya göre, “Basın Müzesi’nden hiç bahsedilmeden yapılan bu isim değişikliği ile bir bakıma Belediye Meclisi Üyeleri “uyutulmuş” oluyor…

Kayyumzade Konağı, 1 Nisan’da hizmete açılıyor; ancak bu konakta bu güne kadar hiçbir etkinlik düzenlenmiyor. Anlayacağınız, olan Yozgat Basın Müzesi’ne oluyor… Yozgat, sessiz sedasız, bir kere daha kaybediyor…

Yozgat Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Osman Hakan Kiracı, Başkan Arslan’ın projeden vazgeçmesinin asıl sebebinin, projeyi önceki başkan Yusuf Başer’in projesi olarak görmesi. Bu sebeple de şu tespitte bulunuyor: “Dr. Kâzım Arslan, selefinin görevden ayrılırken kendisine bıraktığı 9 projenin 3’ünü ötelerken, 6’sını da bertaraf etmişti. Yozgat Basın Müzesi de Sayın Başer’in Sayın Arslan’a bıraktığı 9 projenin arasında yer alıyordu…”

Yozgat Belediye Başkanı Sayın Kâzım Arslan, projenin iptal edilişine gerekçe olarak, Basın Müzesi haline getirilmek istenen konağın dar oluşunu öne sürüyor. Eğer gerçek sebep bu ise, bu gerekçe neden proje ilerlerken dile getirilmedi? Ayrıca neden başka bir mekân aranmadı; bu konuda Cemiyet’le fikir alışverişi yapılmadı?

Bu durumda bizler, “Oynamayı bilmeyen belediye, ‘yerim dar’ dermiş” diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz…

Çok ama çok acı bir durum. Yozgat’a kalıcı eserler bırakmak isteyenlerin emekleri, şahsî ve tutarsız sebeplerle böyle ziyan edilir, projeleri bu şekilde engellenirse, ileride Yozgat’a hizmet edecek bir Allah’ın kulu bulunabilir mi?..

AK Partili bir belediye döneminde başlatılan bir proje, sonraki AK Partili Belediye tarafından devam ettirilse ve her iki başkanın katılacağı bir törenle hayata geçirilmiş olsaydı, bu güzel tablo, Başkan Arslan’a puan mı kaybettirirdi, yoksa puan mı kazandırırdı? Hiç şüphesiz, puan kazandırırdı. Yersiz ve tutarsız bir takıntı sebebiyle, hem Yozgat Belediyesi kaybetti, hem Yozgat basın camiası, hem de Yozgat’ın tamamı…

Yozgat Basın Müzesi, öyle ya da böyle, er ya da geç, mutlaka açılmalıdır. O gün, Yozgat basın camiasının unutulmaz bir bayram günü olacaktır… O bayramı yaşamak umuduyla, Ramazan Bayramınızı tebrik ediyor, sevdiklerinizle birlikte mutlu günler geçirmenizi temenni ediyorum…

13.06.2018
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ