“Aldananların aldatmasından bıktık”
Bu cümle, geçen haftaki yazımın son paragrafında yer alıyordu...
AKP döneminde yaşadığımız olaylara bakınca, bizi yönetenlerin bunu yaşam tarzı haline getirdiklerini üzülerek görüyorum.
Aldanmak ve Aldatmak kelimelerinin anlam olarak o kadar geniş bir kapsama alanı var ki;
Hepinizin de “Aman Allah’ım ne aldanayım, ne de aldatayım!” dediğinizi duyar gibiyim.
Çünkü ikisi de kötü!
...Ve ikisi de, insanın psikolojisini bozuyor!
***
Ama siyasette “Aldanma ve Aldatılma” dönemini AKP iktidarı ile yaşamaya başladık.
AKP’nin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kameralar karşısına geçip,“Aldandık, aldatıldık... Allah bizi affetsin” diye kaç defa söylediğini artık hatırlayamıyorum.
Adeta “Net itiraf” gibi olan bu açıklamalardan, halkımız da artık bıktı.
Halkımız, “Aldanan ve aldatan” siyasetçi istemiyor.
***
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan;
FETÖ ihanetinin ortaya çıkmadığı günlerde, “Beraber yürüdük biz bu yollarda” diyordu.
İhanetin ortaya çıkmasından sonra “Aldatıldık, Allah bizi affetsin” dedi.
AKP’li Belediyelerin himayelerinde “Yandaş Müteahhitler” tarafından İstanbul’un siluetinin bozulmasının ardından, “Biz bu şehre ihanet ettik!” itirafında bulundu.
31 Mart seçimleri öncesinde de tarihe geçecek bir söz söyledi;
“İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır. İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder” dedi.
Seçmen bunun üzerine uzun uzun düşündü.
Sonra da sürekli aldanan ve kendisine de ihanet eden AKP yöneticilerine “Kırmızı Kart” gösterdi. 31 Mart’ta seçmenin bu tepkisi, sadece İstanbul ile sınırlı kalmadı.
Ankara’da, Adana’da, Antalya’da da AKP darbe aldı. Bu yüzden iktidarın oturduğu koltuklar sallanmaya başladı.
***
Tayyip bey, 31 Mart seçimleri öncesi “Metal Yorgunluğu”ndan bahsetmişti.
Parti içinde bu yorgunluğu taşıyanların olduğuna dikkat çekerek, seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanlarını ve bazı parti teşkilatlarını görevden almıştı.
Sonra da onları ne Cumhuriyet Savcılığına verdi, ne de herkesi ikna edecek bir açıklama yaptı.
Operasyonun adı tam olarak şu idi;
“Ben yaptım, oldu. Ben ne yaparsam sizin iyiliğiniz için yaparım”
Ama vatandaş uyandı. Erdoğan’ın bu tavırlarına artık prim vermiyor.
***
Şimdi, pandemi sürecindeki son haftaya bakalım;
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Hafta sonu sokağa çıkmak yasak değil” dedi.
Arkasından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Yasak” ilan etti.
Vatandaşın kafası karışmışken Erdoğan yine sahneye çıktı ve “Cumhurbaşkanı olarak 15 ilimizi kapsayan hafta sonu sokağa çıkma sınırlaması uygulamasını iptal etme kararı aldım” dedi.
Eee, ne var bunda mı? diyorsunuz....
Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yeni parti kuran eski Bakan Ali Babacan’ı eleştirirken,
“Sen bir Bakan olarak, Başbakan’dan habersiz ne yapabilirsin?” diyerek sormuştu.
Yani, birlikte çalıştığı bütün Bakanların yaptıklarından haberi olduğunu itiraf söylemişti
Şimdi sormak istiyorum;
Her şey Sayın Erdoğan’ın bilgisi dahilinde yapılıyorsa iki Bakan açıklamaları ile neden çelişti. Bence bu olayın bir aldatanı, iki aldananı var.
Ama artık vatandaş aldanmıyor!
