AH EMEKLİM, VAH EMEKLİM

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre, ülkemizde 31 Aralık 2015 itibarıyla emekli aylığı alanların sayısı toplam 11 milyon 385 bin 745’tir. Bugün itibarıyla bu sayının daha da arttığı bilinen bir gerçek. Ama bundan öte bir gerçek daha var, hem de acı bir gerçek: O da emeklilerin içinde bulunduğu perişan durum.

Emeklilerin aldığı maaşlar, emekli olduğu kuruma göre farklılıklar göstermektedir. Günümüzde en düşük Bağ-Kur emeklisi maaşı yaklaşık 900, SSK emeklisi maaşı 1300, Emekli Sandığı emeklisi maaşı da 1700 Türk lirasıdır. Bu rakam; emeklilerin ödedikleri prim tutarlarına, çalışma sürelerine göre artsa da ülkemizdeki emeklilerin pek çoğu düşük düzeyde emekli aylığı almaktadır. Dolayısıyla emeklilerin en büyük sorunu geçim derdidir.

Emekliler, içinde bulundu koşullar nedeniyle yalnızca karnını doyurma savaşı vermektedirler. Emeklinin sosyal etkinliklere katılmaya, eğlenmeye, gezip tozmaya ayıracak kuruşu yoktur ne yazık ki. Oysa pek çok Avrupa ülkesi emeklisi, aldığı maaşla Türkiye’ye gelip gününü gün etmektedir. Ülkemiz emeklileri ise onca yıl çalışıp çalışmanın, yorulmanın ardından rahat bir yaşam sürmeyi beklerken yoksulluk içinde kıvranmaktadırlar.

Devleti yönetenler, zaman zaman emeklilerin içinde bulundukları zorluklara çözüm arar gibi görünüyorlar; ama bir şey yapmıyorlar. Yaptıkları yalnızca emeklilerin ağzına bir parmak bal çalmak oluyor yıldan yıla. Nedir o bal? Yıllık yaklaşık Ÿ’lık bir zam. O da emeklinin hiçbir derdine çözüm olmayacak bir tutara denk gelmektedir. Yozgatlının deyişiyle, “Bir ikram var ki kötekten zor.”

Büyük bir çaresizlik içinde bulunan emekliler, kendilerini kurtaracak bir zam oranının umudu ve hayaliyle yaşamlarını sürdürüyorlar. Öylesine çaresizliktir ki bu, bir yerden gelecek üç-beş liranın bile hesabını yaptırıyor emeklilere.

Emeklilerin gözü kulağı, uzun zamandır hükûmet ile bankalar arasındaki promosyon pazarlığında. Maaşlarını aldıkları bankadan kendilerine yıllık promosyon ödeneceği umuduyla bir beklenti içine girdiler. O da yılan hikâyesine döndü ya… Umut işte. Benim acınası durumdaki emeklim; acaba oradan yılda 500-600 lira alır da bir parça olsun rahatlar mıyım, bu para bir yarama merhem olur mu, düşüncesiyle avunmaktadır. Hükûmet yetkilileri; “Ramazan Bayramı’na, Kurban Bayramı’na bu iş tamam.” derken şimdi yeniden durağan bir konum aldı çalışmalar. Deyim yerindeyse, “Bir başka bahara kaldı.” umutlar.

Bankalar da bir yandan emekli avında. Hükûmete promosyon ödenmesi konusunda direniyor ya da çok ufak tutarlar öneriyorlar, ama emeklilerin peşini de bırakmıyorlar. Emekliler maaşlarını kendi bankalarından alsınlar diye bazısı çeyrek altın vadediyor, bazısı 300 lira … Bunu da babalarının hayrına yapmıyorlar. “En az 3 ya da 4 yıl maaşını bizden alacaksın. Yoksa ödediğimiz parayı geri alırız ha.” diyorlar. Ne yapsın garip emeklim? Buna da razı, çaresiz kabul ediyor hiç yoktan iyidir diye.

Eee, emeklilerin durumu işte böyle. Yine Yozgat’ta söylenen güzel bir atasözü geldi aklıma: “Ne zaman pabucum gelirse o zaman bayram ederim.” Evet, emekliler devletin kendilerine pabuç getirmesini bekliyorlar. Bakalım daha ne kadar bekleyecekler?... Ufukta herhangi bir çözüm görünmüyor ya… Haydi hayırlısı.

Ben de bir emekli olarak çaresizliğimi kaleme döküp aşağıdaki şiiri yazdım.
Yorum size kalmış.

EMEKLİNİN YAZGISI
Hiç bitmez ki emeklinin çilesi,
Boş kalır yarısı, dolmaz filesi,
Üstüne de promosyon hilesi,
Allah emekliye yardım eylesin.

Bakkaldan, kasaptan şaşar feleği,
Sırtında yılların yırtık yeleği,
El meyve beğenmez, o yer keleği,
Allah emekliye yardım eylesin.

Herkes ağzına bir parmak bal çalar,
Garibim oturup hayale dalar,
Uyanır, bakıp da avcunu yalar,
Allah emekliye yardım eylesin.

Yokluktan karın çekilmiş, bel ince,
Para diye eller cebi delince,
Ay sonunda faturalar gelince,
Allah emekliye yardım eylesin.

Gelmedi iki yaka bir araya,
Tutmadı dümeni, vurdu karaya,
Kül bastı yüreğindeki yaraya,
Allah emekliye yardım eylesin.

Bekliyor devletten bir yardım eli,
Başında esiyor kavağın yeli,
Denge de bozulup olursa deli,
Allah emekliye yardım eylesin.

Vakit tamam, gününe gün ekliyor,
İşi bitmiş de ölümü bekliyor,
Yüreği perişan, artık tekliyor,
Allah emekliye yardım eylesin.

18.10.2016

OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ