Mehmet SANAL

SANAL BAKIŞ

Toprak damar damar, insan kısım kısım

Dünyanın varoluşundan beri süreklilik arz eden jeolojik oluşumlar, toprağı kat kat ve damar damar hale getirmiştir.
İnsan bedeninde damar, ona hayat veren suyu bedenin her köşesine ulaştırarak faydalı olurken; toprağın damarında Eşref-i Mahlukat sayılan insanın hayatını kolaylaştıran çeşitli cevher ve kıymetli madenleri insanın emrine sunar.
Kısaca; toprağın damarı dünyayı, kan damarı insanı yaşatır.
İnancımıza göre; insanın hammaddesi ve mayası toprak olunca, toprakla benzerlik arzetmesinden daha doğal ne olabilir.
Yer yüzündeki yüce dağların insandaki kibir ve benlik iddiası, ayağımızın altındaki toprağın baş eğen tevazusu ile özdeşliği, toprakla insanı aynileştirmiyor mu?
Bedeni yanıp yakılsa, rüzgarlar da külleri savrulsa, denizlere atılsa, toprağa gömülse de insan neticede toprak olmuyor mu ?
Sanırım, toprak ile insanın arasındaki tek tezat; damarlarında kan dolaştıkça insanın yaşaması, damarlarındaki cevher eksildikce toprağın damarlarında insan hayatlarının kaybolmasıdır.
Sebep; Kader mi? İhmal mi? Kaza mı? hırs, ihtiras mı? insanoğlunun doymak bilmez, aç gözlülüğü veya tamahı mı?
Sebep ne olursa olsun toprağın cevher damarlarında hayat cevherini kaybediyor oluşumuzun bahanesi olmamalı değil mi? öze dönüş kitabında;
“İnsan Sosyal hayvandır” diyor, Ali şeriatı ; ‘Sosyal’ kelimesinden anlaşılması gereken , eğer insanın yalnız başına değil başkaları ile yaşamaya katlanması gereği ise ; sürü halinde yaşayan bütün hayvanlar sosyaldir.
İnsanın, hayvandan farkı şudur. Hayvan bir sürü içinde içgüdüsel olarak bulunurken , insan toplumda yaşadığını bilinçli olarak bilendir. İnsanın sosyalliği bilinçliğindendir.
Dünyada insanla birlikte yaratılıp, insanın emrine verilen mahlukatın, insan ile benzer yanları olmayacak mı ?
Olmaz olur mu? Birbirimizi, birbirimize veya başkalarına anlatırken çoğu kez hayvani sıfatlar yakıştırarak tarif etmezmiyiz?
Ayı gibi adam, kurt gibi vahşi, tilki gibi kurnaz, katır gibi inatçı, köpek gibi sadık, eşek gibi dayanıklı, kedi gibi munis , ceylan gibi güzel, tavuk gibi velveleci, saf kan bir at kadar asil vs.
Kanaatimce, ‘insanın kısım kısım’ oluşunu özetleyen şey bir yönü ile mayasının toprak olması ile diğer yönüyle hayvani sıfatların insanlara yakıştırılmasından kaynaklanıyor.
Eğer, Adem’den beri insanlar yaratılış fıtratına uygun yaşayabilselerdi, hayvani sıfatlarda tarif edilebilir miydi?
İnsanın fıtratında hayvanlık varmış ki; onun sıfatlarını taşıyor olsun derseniz!
İşin doğrusu fıtrat konusu derin mevzu ben bundan ötesini bilmem; konuyu ehline havale etmek en doğrusu.
Ben sadece, aklımın erdiğince ; hayvani sıfatlara sahip bir – iki insan kısmını ele alıp gerisini sizin irfan ve idrakinize bırakmak istiyorum.
Bir tavuk, çocuk yumruğu büyüklüğünde bir yumurta yumurtlar ama dünyayı velveleye verir.
Sakın, siz siz olun bir başkasına “kolaysa bir de sen yumurtla” demeyin. Çünkü yumurta yapmak işi sadece tavuk cinsi ile kuş cinsinin fıtratına has yaratılmıştır.
Safkan bir at, ceylan gibi bir tay doğurur; ne bir ses , ne bir nefes sadece gözünden bir damla yaş sessizce yuvarlanır yanaklarına. Bağırıp çağırmak, haykırıp kişnemek onun asaletine yakışmaz, o dünyaya getirdiği yavrusundan dolayı vakarlı, onurlu, sakin ve ağır başlıdır.
O, sadece sahibini , bir tehlikeye karşı uyarmak ve bir an önce onu sırtına alıp tehlikeden uzaklaştırıp kurtarmak için kişner, yeri eşeler veya şaha kalkar.
Atın asaleti sadakatindendir. Kış gelince besleyecek “Otum - sanmasın yok” diye onu yılkıya bıraksanız, bahara kadar, yazıda yakanda karnını doyurur, kurda kuşa yem olmadan bahara çıkabilirse sahibinin kapısına gelip yeniden hizmetine talip olur.
Köpeklerde sadık hayvandır. Ancak onun sadakati, yalını bol,kemiğini ilikli, etini yağlı verdiğin sürecedir. Yalını, etini , kemiğini kesip kapıdan kovdun mu ilk saldıracağı ve paralayacağı sahibidir. Boşuna dememişler!
“Ata güvenilir, ite güvenilmez.” “Aç it fırın yıkar” diye
İt önce hırlar, sonra ürer, gece- gündüz, sabah-akşam, aklına estikçe ürer. Zaman zamanda uzun-uzun ulur. Ulumasının , ayın dolunay hali ile ilgisi olduğu söylenir. İlginin sebebi nedir ? Onu araştırmak ve bilmek zoologların (hayvan bilimciler) işi.
Köpeklerin neden çok ürüdüğünü düşündünüz mü hiç? Onlar da atlar gibi, sahiplerini bir tehlikeye karşı uyarmak için ürürler. Ancak; ürümeye başlamadan önüne bir yiyecek at, istersen sahibini eviyle birlikte götür, umrunda olmaz.
Köpeklerin olur-olmaza ürmelerinin asıl sebebi. Korkularıdır. Köpekler korktukları için ürürler. Onun için denir ki “Isıracak köpek dişini göstermez”
Üren bir köpekten korkup kaçacağınıza onun karşısına geçin, dimdik durun, gözlerinin içine bakın. O da duracaktır. Hele bir de “geh kuçu kuçu” der de yiyecek verecekmiş gibi davranırsanız, kuyruğunu sallayıp paçalarınıza dolaşmaya başlar. Korkar kaçarsanız ; sizi gideceğiniz yere kadar kovalar.
Bu usulü sakın kuduz köpeklerin karşısında denemeyin. En iyisi onlarla hiç karşılaşmayın. Bildiğiniz it bakıcılarına, veteriner hekimlerce ya da belediye görevlilerine havale edin. Tabii sizi dinleyecek. Bakıcı, görevli veya hekim bulabilirseniz!
Hele bir de; azgın köpekler, özellikle size saldırtılmak için her gün, tam buğday unu kepeğinden yal, arada bir iliği bol kemik ve haftada bir de haşlanmış yağlı etle besleniyorsa Allah’a yalvarmaktan gayri çareniz yoktur.
Bilesiniz.
Eski yılı gönderip yeni yıla adım attığımız bu günlerde, istedim ki geçmişten gelen tecrübelerinizle çevrenize bakasınız. Adam gibi yaşamayı seven insanlarla , hayvani sıfatlara meyledenleri birbirinden ayırasınız.
Hel hele; köpek beslemeyi hamaset, köpeklik etmeyi marifet , kuduz köpek gibi saldırmayı maharet sananları iyi belleyesiniz. Ve bu tiplerden zinhar adalet beklemeyesiniz.
Allah (c.c.) “Kim zerre kadar hayır işlerse karşılığını görür, kim dezerre kadar şer işlerse karşılığnı görür.” Ayetinde; başkasına saldırtmak için köpek besleyene de köpeklik edene de , vereceği cezayı söylemiyor mu?
Bizden ‘Kendini Müslüman sananların’ anlamadığı yukarıdaki ayetin tefsirini; Hıristiyan dünyanın filozofu J.P. Sartre şöyle tefsir ediyor : “İnsan kendi mahviyet ve hakikatini ameli ile kendisi yaratır.”
Yeni yıl size bol ve bereketli topraklar gibi helal ve bol rızıklar getirsin.
Köpek besleyenlerin ve köpeklerin şerrinden cümlenizi emin eylesin.
Kuduz köpek saldırılarından cümlemizi muhafaza eylesin.
Ocağınız şen, yuvanız mutlu, bahtınız açık olsun.
Cümlemizi asil insanlarla dost ve yoldaş eylesin. Amin.

02.01.2016
OKUR YORUMLARI
Beren
16.03.2023 14:59:13

Çok teşekkür ederiz

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ