Mehmet SANAL

SANAL BAKIŞ

Muhasebe

Yolun yarısını çoktan aşmış ömrün bir yılını daha geride bıraktık.
Hayatın hayı-huyu içinde zamanın akışını fark etmeyen insan, kaybedilen her yıla inat biraz daha büyüdüğüne inanır. Ta ki; adına emeklilik denen menhus illet yakasına yapışıncaya kadar.
Emekli maaşını çekip tembel-tembel harcamaya başlayınca, sanki yıllar daha çabuk geçiyor gibi gelir insana.
Çalışırken her yıl büyüdüğüne sevinen ve hayata kanatlanan insan, emeklilik ile birlikte geçen her yılın kendisini biraz daha küçülttüğünü sanır.

Her yaştan insanın hayata bakışı, hayattan beklentisi, hayatı algılayış ve idraki farklı olsa da; her geçen yılın ardından herkesin yaptığı muhasebe üç aşağı- beş yukarı aynıdır.

Yılın başında nerdeydim? Şimdi nerde?

Geçen bir yılda neleri başarabildim?
Neleri başaramadım?

Bir yılın sonunda kaybettiğim dostlarımın yerine yenilerini koyabildim mi?
Daha da önemlisi; yaşayan tüm dostlarımız ile ve kaybettiğimiz dostlarımızın kalanları ile irtibatı devam ettirebildik mi?

Aile bireylerimiz, arkadaşlarınız, yakınlarımız, hısım-akrabamız, dostlarımız, sevenlerimiz, sevdiklerimiz, sevmediklerimiz ile ilişkilerimiz hangi safhada?

Yeni düşmanlar yaratmaktan öte, yeni dostluklar tesis edebildik mi?
Küs olduklarımızla barışıp, barıştıklarımızla kucaklaşabildik mi?

Fert-fert barışıp kucaklaşmayı beceremeyenlerin toplumsal kucaklaşmayı başaramayacaklarını idrak edebildik mi?

Birey olarak hayatımızın muhasebesini yapacağız da: bireyler eliyle hayata geçirilen; kurum, kuruluş ve devletlerin muhasebesini yapmayacak mıyız?

“Allah indinde tek din İslam”ın uhreviyetine gizleyip, İslam adına yediğimiz herzelerin pişmanlığını duymayacak mıyız?

Büyük millete mensubiyetimizin kibrini, ancak; haklı, adil, merhametli, saygılı olabildiğimiz ölçüde taşıyabileceğimizi hatırlamayacak mıyız?

Aksi halde, Allah (c.c.)’a değil iblise kulluk ettiğimizin farkına varmayacak mıyız?
Bireysel muhasebemiz kimseyi ilgilendirmese de, toplumsal muhasebemiz Vatan toprağında yaşayan herkesi müştereken ilgilendiriyor.

“Komşularımız ile sıfır sorun” iddiası ile yola çıkmış barışa giden yolun komşulardan başladığını söylemiştik!
Doğudan başlayarak adım-adım gidelim.

Ermenistan ile nerede idik? Nereye geldik?

İran ile nerede idik? Nereye geldik?

Irak ile (üç parça mı?, tek parça mı?) neredeydik? Nereye geldik?
Suriye ile uzun süren düşmanlığı bitirip kucaklaşmıştık. Şimdi neredeyiz?
El-fetih ile Hamas arasında uzlaşma masasına Mısır’ı davet eden Filistin ile neredeydik? Nereye geldik?
İsrail ile neredeydik? Nereye geldik?

Mısır ile neredeydik? Nereye geldik?

Kıbrıs Rum kesimi ile neredeydik? Nereye geldik?

Kıbrıs’ta Statükocu dışladığımız Sayın Denktaş’tan sonra Kıbrıs meselesini nereye getirdik?
Kendi krizi ile boğuşan Yunanistan ve henüz rüştünü ispat etmemiş Balkan devletlerini bir yana koyarsak Kuzeyde Rusya ile neredeydik? Nereye geldik?

On yıldır, neredeyse unuttuğumuz Türk dünyası (Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan) ile neredeydik? Nereye geldik?

Vatan toprağında asırlardır beraber yaşayan Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Ermeni, Rum, Yahudi, Süryani, Koldani ve diğerleri, birbirine göre nerede idi? Nereye geldi?

Demokrasi anlayışımız, Vatan sevgimiz, insanca saygımız neredeydi? Nereye geldi?
Meğer; cevaplamamız gereken ne çok soru çözmemiz gereken ne çok sorun varmış!
Cevapladığımız soru, çözdüğümüz sorun yok mu?
Olmaz mı heeeç !

Muhteşem ecdadımızdan aldığımız güç ile Françekos’un torununu koyunca oturtmadık mı? Daha dün.
Yeni yılda her şey gönlünüzce olsun.
¨ ¨ ¨
Not: Yozgat Lisesinin 1969 mezunu sınıf arkadaşım, sevgili kardeşim Mehmet Yüceer’in vefatını üzüntü ile öğrendim. Ailesine, yakınlarına, sınıf arkadaşlarına ve müşterek dostlarımıza taziyelerimi sunuyorum.
Başımız sağolsun. Allah (c.c.) rahmetini üstünden eksik etmesin. Amin.

OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ