Geleceğe ilişkin vaatlerini yiğitlik, kahramanlık üzerine kurgulayanlar, geçmişin kahramanlıklarını ancak ve sadece kendi yiğitlikleriyle yaşatabileceklerini tatlı tatlı anlatırlar.
Toplumların hamasi duyguları okşanarak ulaşılması güç ideal hayale at sürülür. İnsanların ütopyalarını hayal kırıklığına uğratan suçları yargılayacak hayal mahkemeleri kurulmadı ve kurulmayacak. Bunu bilen hayal tacirleri , hamaset edebiyatını yapmaktan bıkıp usanmayacak, saf, masum, samimi insanların hayalleri ile birlikte gelecek umutlarını da hayasızca sömüreceklerdir.
Ait oldukları ve liderliğine soyundukları toplumu aklın önderliğinde ilmin ışığı ve doğru bilgi ile donatmak yerine hamasetle şartlandıranlar er veya geç halkın olmasa da Hakk’ın tokadını yiyorlar ama kaybeden ve zamanı boşa harcayan ne yazık ki toplum oluyor.
Teslimiyet kafada başlar beden ona itaat eder. Zihni şartlandırma ile beyinleri teslim olanlar bedenleri köleleştirmekte zorlanmayacaklardır. Sonrası ! af buyurun ayıya oyun öğretmek gibidir. Söylenmesi kolay birkaç slogan, toplumları “ucu açık” bir hayale doğru , coşkun bir sel misali köpürte köpürte sürüp götürür. Su , taştan taşa sekerek varacağı menzile ulaşır da insan seli başına hangi kayaya çarpar bilinmez.
Türk tiyatrosunun değerli oyuncularından Müşfik Kenter ve Yasemin Yalçın, bir televizyon dizisinde iki yaşlı insanı oynuyorlar. İzliyormusunuz , bilmiyorum ama izlemenizi önerebilirim.
Yasemin Yalçın’ın oynadığı HAMASET tipi, bizim anlatmak isteyipte beceremediğimiz hamaseti ne güzel anlatır.
Yaşlı halinden beklenmeyecek bin türlü fedakarlığa ve eziyete bütün samimiyeti ile katlanır ama her defasında çektiği minnet ve meşakkat kar kalır yanına. Hamaset sanki bıkıp usanmadan hamasi duyguların tatmini için uğraşır didinir.
¨ ¨ ¨
Geçtiğimiz günlerde iki siyasi partimiz büyük kongrelerini yaptılar.
Genel başkanların konuşmalarını dinlemişsinizdir.
Bu siyasi partiler Yozgat’ı yakından ilgilendiren partiler. Yozgat ikisine de büyük destek verdi. Hala da çok Yozgatlı hangi sebeple olursa olsun desteğe devam ediyor. İkisinin ortak özelliği Yozgatlının hamasi duygularına hitap etmesi. Biri dini diğeri milli hamaset yaparak Yozgat’lıyı az koşturmadılar peşlerinden. Başkaları dünya ekonomisini paylaşma savaşı verirken biz hala hamaset edebiyatı ile siyaset yapanların ayaklarına samimiyetimizi sermekte tereddüt etmiyoruz.
Birisi Kıbrıs’ı vermeyeceğiz diye bağırıyor, alkışlamakta gecikmiyoruz. İnşaallah vermezler ne diyelim ! verin kurtulun diyecek halimiz yok. Çünkü Kıbrıs kimsenin babasının tapulu arazisi değil. Her karışı şehit kanıyla sulandı.
Diğeri bölücü başını F tipi ceza evine gönderme naraları atıyor. Sanki İmralı’da misafir eden benim. Bölücü başı da “İmralı’da sıkılıyorum beni F Tipi cezaevine gönderin “ diyordu. İki söylem birbiri ile örtüşüyormuş kimin umurunda. Seçimler yakın. “Önce F tipine gönderelim sonrası kolay.” Mealinden hamasi bir mesaj mı veriliyor acaba ?
Bozok Yaylasının saf, samimi, dinine bağlı, vatansever evladı, yıllar yılı siyasette tuzu kuru insanların sofralarına az azık taşımadın. Onlar için kavga ettin, onlar için tartıştın. “Benim halim, işim, ekmeğim, geçmişim, geçmişim, geleceğim ne olacak” diye düşünmedin.
Seninle hem hal olan yanı başındaki değerlerin ya farkına varmadın ya görmezden geldin ya da “Ev danası öküz olmaz, siyasetçi olsun” dedin.
Ne diyelim?
Allah gönlüne göre versin.


Tarih : 28.11.2006
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ