Mehmet SANAL

SANAL BAKIŞ

Giden gider...Gelen gelir

Ömrümüzün bir yılını daha götüren 2012’nin, Kasım ayının ikisi.Hafif kapalı bir havanın hakim olduğu,zaman zaman yağmurlu bir cuma günü Denizli il’ine gitmem gerekti. fiehrin girişinde cami minarelerinden cuma salası verilmeye başlandı. Ana yoldan gördüğümüz ilk minareyi istikamet tutarak meskun mahale girdik.İnşaatı yeni tamamlanmış, henüz ufak tefek eksikleri olmasına rağmen ibadete açılmış büyükce bir cami. Ana giriş kapısının üzerindeki kitabe yerinde büyük harflerle ASMALI EVLER CAMİİ yazıyor.
fiadırvanında abdestimizi alıp,ayakkabılarımız elimizde ana kapıdan içeri giriyoruz. Önümde ayakkabıları elinde, 60-70 yaşları arasında görünen,başı takkeli, yüzü sakallı vatandaşın peşine takılıp ayakkabılığa kadar gidiyoruz. Onun ayakkabılarının yanına ben de ayakkabılarımı koyuyorum. O vatandaş ayakkabılarını bırakıp ana bölüme giriyor.Ben ayakkabılarımı koyarken onun ayakkabılarının altındaki kağıt yapraklar dikkatimi çekiyor.Ayakkabıları kaldırıp kağıtları elime alıyorum. Bunlar, Diyanet takviminin günü geçmiş yaprakları. Her yaprağın üzerinde ayet ve hadisler var. Belli ki,bu yapraklar,bu ayakkabılığın üzerine ya caminin görevlileri tarafından veya caminin müdavimi bir müslüman tarafından konmuştur.
Ne bu takvim yapraklarını ayakkabılığın üzerine koyanlar, ne de takvim yaprakları üzerine ayakkabılarını koyanlar, ayet ve hadisleri ayaklar altına alma düşüncesinde olamazlar. Onların yaptıkları;baktıklarını görmemek,konuşulanları duymamak,anlatılanları idrak edememekten ibaret.Onlar ibadeti bedensel,rutin bir faaliyet olarak algıladıkları için camiye girmekten ve namaz kılmaktan gönül huzuru duyan insanlar.
Takvim yapraklarını cebime koyup caminin orta yerinde,mihrabın karşısında bir safa oturuyorum.İki saf önümde,sol kulağı küpeli,görebildiğim kadarıyla;temiz yüzlü genç bir insan huşu içinde,caminin ses cihazından yayınlanan merkezi vaazı dinliyor.Sanırım benden başka hiç kimse bu gencin kulağındaki küpeyle ilgili değil.Bir an kendimi,Yozgat'ın büyük camisinde, kulağı küpeli bir gençle cuma namazında düşündüm.Cemaatin tepkisi ne olurdu acaba? Umarım; Bozok Üniversitesi ve iletişim teknolojileri,Yozgat'ın sosyal düşünce yapısını çağa uygun bir değişime uğratmıştır.
Belki de benim kendi hoyratlığım,kulağı küpeli bir genci, cami ile ibadet ile irtibatlandıramamış olmamdır.Bu da benim eksikliğim olsa gerek. Farzı ve sünneti ile benim imrendiğim cuma namazını tamamlayan bu genci, Allah(c.c.)sanırım kulağındaki küpe ile değil huşu içinde kıldığı namaz ile yargılayacaktır.
Merkezi yayın yoluyla vaaz veren kişi ilin müftüsü mü,vaazı mı veya başka birisi mi? bilmiyorum. Evlenmenin faziletinden,evlilik birliğinden, evlilik konusunda ayet ve hadisler okuyarak evliliği anlatıyor.
"Ey cemaat,yüce kitabımız Kur'an Nur suresi 32.ayetinde mealen şöyle buyuruyor."
"İçinizden evli olmayanları, köle ve cariyelerinizden evlenmeye müsait olanları evlendirin."Ayetteki emir kipi farziyet doğurur mu? bunu müminlerin idrakine havale ediyorum.Ve.. vaaz devam ediyor.
"Peygamber efendimiz (s.a.v) bir hadisi şerifinde buyuruyor ki"
"Evlenmeye kudreti yetipde evlenmeyen benim ümmetimden değildir."
Kafam karışıyor. Bir Tarafta Allah(c.c)'ın ayeti ve Peygamber (s.a.v.)'in hadisini cemaate tebliğ eden vaiz,diğer tarafta,evliliği dini mübine hizmete engel gören ve peşinde binlece müslümanı sevk ve idare eden bekar cemaat liderleri.
Müslüman ayet ve hadise mi itibar edecek? Cemaat liderinin Allah adına,evlenmemeyi teşvik eden davranışına mı?
Vaiz devam ediyor."Peygamber efendimiz(s.a.v)buyuruyor ki;evlilik dinin yarısıdır."
Bu hadise göre; vakti gelediğinde evlenmeyen,dinin yarısının dışında mı demek olur?
Yıllardır, Diyanetin vaizleri de cemaatin vaizleri de saf ve samimi müslümanlara Allah (c.c.) adına islamı anlattıklarını söylediler. Ve.. yukarıda anlattığımız türden olaylar bu ülkenin hemen her yerinde bir türlü yaşanmaktadır.
Dindar nesil yetiştirme iddiasında olanlar,bu samimi milletin başına yeni gaileler açmazlar inşaallah.
Eski yıl herşeyiyle gitti gider.Yeni yıl,her türlü çatışmadan uzak bütün güzellikleri ile beraber gelir inşaallah.
OKUR YORUMLARI
İBRAHİM KARATAY
29.01.2013 13:26:00

Yorumunuz ben diyorumki sayın mehmet sanal (abi) diyorum dünya durdukca sağlıklı yaşayasın sizi hic unutmayacağım allah size hayırlı ve uzun ömürler versin sizin ellerinizden öpüyorum hani derler ya bana birharf öğretenin kır yıl kölesi olurum demiş ya siz bana ekmek verdiniz bensizin birömür boyu köleniz olurum ben size saygılar sunuyorum allaha emanet olun

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ