Mehmet SANAL

SANAL BAKIŞ

GERİDE KALANLAR

Eğlence !
Umut !
Üzüntü!
Beklenti!
Bir yıl böyle geçti.
Adettendir; her yıl sonunda geçen yılın muhasebesi ve gelen yılın planları yapılır.
Bir bakıma; sosyal hayatımızın bir yıllık envanteri çıkarılır. Envanter sonuçlarına bakarak hayatına yön veren insanların çokluğundan bahsedilemez.
Yılbaşı aktüalitesi ile birlikte hesaplar; planlar bir yana bırakılır. Alışagelmiş yaşam anlayışı içinde hayat devam eder.
Sadece geçen yıl ile birlikte ömrümüzden giden bir yıldır.
Türkülerde dile geldiği gibidir;
Bu dağlar kömürdendir
Geçen gün ömürdendir.
Her geçen yıl ömrümüzü bir yıl daha azaltmasına rağmen insanlar yılbaşını niye sevinçle kutlarlar anlayamıyorum.
Bir yaş daha büyüdük diye mi ?
Geçen yılı dolu dolu yaşadık; sevinci; mutluluğu olabildiğince tattık diye mi? Peki! Geçen yılda üzüldüğümüz; sıkıntı yaşadığımız ; umutlarımızı kaybettiğimiz; beklentilerimizi yitirdiğimiz; zaman dilimleri için ne yapacağız?
Geçen geçti deyip bir yılın acısını yılbaşı gecesinin eğlencesinde mi unutacağız?
Yılbaşı kutlaması yapılmalı; yapılmamalı.
Dinimize uygun veya değil; tartışmasına girmeye gerek görmüyorum.
Hz.İsa’nın doğumunu milat; onu da yılbaşı olarak kabul eden düşünce ne kadar dini olursa olsun!
Bizde veya başka Müslüman ülkelerde veya İsevi olmayan toplumlarda sadece Hz.İsa’dan dolayı dini olduğu için kutlanmıyor yılbaşı.
Kendini küresel bir gelenek gibi algılanıyor ve o algı çerçevesinde de yeni bir yıla başlamanın müjdesi gibi kutlanıyor. Müslüman, Hindu, Yahudi, Budist, Şindoist, yılbaşını kutlarken Noel’i kutladığını düşünmüyor. Böyle bakınca, yılbaşı, dünya toplumunun ortak geleneği diye düşünülebilir, kim nasıl düşünürse düşünsün. Geride bıraktıklarımıza bakarak geleceğe yol bulabiliyormuyuz.? Önemli olan bu. Yaşadığınız çevreye döne döne bir bakın!
Zaman geçip gidiyor da mekanda ne değişti?
Çevrenizdeki insanlar dün ne idi? Bu gün ne durumda; kimler yoksulluktan, fukaralıktan zenginliğe adım attı. Dünün ahlak sahibi zengin insanı bugün ne durumda, çevrenizde cehalletten kurtulup alim olmaya niyet eden varmış? Ya da alim iken zülme meyleden zalim! Her türlü ahlaksızlıktan hidayete eren, hidayete erdiğini sandığınız kişilerden sapıklığa yönelenleri gördünüz mü?
Dünün sahtekarı , riyakarı toplumsal hiyerarşinin bugün neresinde? Dürüst ve faziletli insanı neresinde?
Bu gözlemlerden yola çıkarak gelecek yılın umut ve beklentilerinize tebessüm ede biliyormuyuz?
Büyük mutasavvuf Hz. Mevlana; “Dün dünde kaldı cancağızım, Bu gün yeni şeyler söylemek lazım.” diyor.
Yeni şeyler, evet yeni ve güzel şeyler; Nasıl söylenir ki, sevgi olmadan . Sevgiyi idrak etmenin yolu, kendini tanımaktan geçiyor sanırım.
Kendini kişilik şuuru ile tanımadan, mensubiyete ulaşacak şuuru ile tarif eden insan, sevgiye nasıl ulaşacak ?
Geçmisin muhasebesini yapmak ve geleceğin hayalini kurmak öncelikle kendini tanımaktan geçmiyor mu?
Yeni yılın ilk günlerinde yapılacak en doğru şeyin insanın kendisini idrakin terazisinde tartıp, önce insan sonra bütün eksiklerine rağmen vatan’ı sevmeyi gerektiğine inanıyor, bu vesileyle değerli okuyucularımın mutlu, huzurlu ve sevgi dolu bir yıl geçirmelerini diliyorum.

Tarih : 09.01.2008
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ