Kadim DOĞAN

DİALOG

Telekom ve Avukatı

Bir Ramazan günü akşam iftara misafir bekliyorsunuz bir taraftan eşiniz sofra hazırlıyor siz de ona yardım ediyorsunuz iftar saatine de yaklaşık yarım saat var. Kapı çalınıyor misafirleriniz geldi diye kapıya koşuyorsunuz kapıda tanımadığınız biri var. Kendini icra müdür yardımcısı olarak tanıtıyor. Arkasında da genç biri duruyor. O da Telekom’un avukatı olduğunu söylüyor.
İhmal edilmiş, unutulmuş veya ödenmemiş ya da ödenememiş 90 YTL’lik bir borç faiziyle birlikte yaklaşık 500 YTL olmuş. Bunun tahsilatı için geldiklerini söylüyorlar.
Birazda sinirli olarak saati gösteriyorum. Saat 18.35 iftara yaklaşık yarım saat var. Bu saatte iftara yarım saat kala bir insanın evine nasıl icraya gelindiğini soruyorum. İcra müdür muavini olduğunu söyleyen genç saati bana mı soracağını söylüyor.
Ben biraz daha sinirleniyorum yaptıklarının ayıp olduğunu bu saatte mafyanın bile tahsilata gelmeyeceğini söylüyorum.
Ama sorun çözülmesi gerekiyor diyorum ki; “Gelin taahhüt edeyim, sabah öderim.” Avukat devreye giriyor “hayır” diyor “ya parayı ödeyeceksin ya da evden eşya çıkaracağız.” Anlıyorum ki gelenlerin niyeti iyi değil. “Buyurun o zaman eşyayı çıkarın “diyorum. Birazda sinirli olarak. Arkasını dönüp çıkıyorlar.
Kapıyı kapatıp eve giriyorum. Her halde gittiler yaptıklarının ayıp olduğunu anladılar diyorum. Sonra eşimle misafirleri karşılamak için sokağa çıkıyoruz. Bir de bakıyorum emanet deposunun kamyonu kapıda. Tanıdığım için soruyorum : “Size geldik” diyor utanarak. Avukatın ismini soruyorum “ Hasan Kandemir” diyor. Ben istemeden avukatı arıyor, rica ediyor “tanıyorum sabah öder” diyor. Avukat onu da kabul etmiyor.
Biraz daha yürüyorum. Avukat bir taksi ile yanında İcra Muavini olduğunu söyleyen gençle birlikte iki de polis arabayı durduruyorum . Avukata yaptığının çok ayıp olduğunu alacaklının kendinin bile bu saatte alacak istemek için gelmeyeceğini bazı şeyleri birazda sesli olarak söylüyorum. Yanında iki polis olduğu için ukala ukala konuşuyor. Sadece polisler yaptıkları işin saatinin uygun olmadığının farkında. Bizim konuşmalarımıza hiç karışmıyorlar. Şunu çok merak ediyorum. Avukatın evden ayrılıp gidip polis getirmesi abartmıyorum 5 dakikayı bulmadı. Bu İcra Avukatları için emniyette 24 saat polis mi bekletiliyor. Polis istediklerinde hiçbir yazışma yapılmıyor mu? Ya da saat uygun değil yarın bu icra işlemini yapın diyecek bir yetkili yok mu?
Tabiî ki insanlar borçlarını ödeyecekler. Ödemedikleri borçları içinde yasalar işleyecek, İcra da yapılacak, ama tüm bunlar yapılırken etik değerler bir tarafa bırakılmayacak.
Mafya bile bu kadar gaddar davranmaz kendileri yasa dışı olsalar bile kendi etik değerleri var. Borçluya onlar bile bir süre verirler ödenmesi için. Ama Telekomun avukatı bay Mustafa Kandemir ; “Sabah ödeyeyim” dediğim halde kabul etmiyor.
Yukarda yazdıklarım kamera şakası değil. İftar saatine 25 dakika kala kendi yaşadıklarım. Yazmak istedim. Hatta bu yazımı Telekom’un Genel Müdürlüğüne ve Halkla İlişkiler Müdürlüğüne göndereceğim. Görevine bu kadar sadık bir avukatın mutlaka bay Hariri (Telekom’un sahibi) tarafından ödüllendirilmesi gerektiğine inanıyorum. İcra Müdür Muavini olduğunu söyleyen adını bilmediğim delikanlıya da mesleğinde başarılar diliyorum. Alacaklıdan daha alacaklı bir İcra Memuru tanımaktan mutlu oldum. Dilerim yakında İcra Müdürü olursun. Mutlaka seni görüp keşfedenler olacaktır.
Telekom kazandı mı? tabiî ki alacağını tahsil etiği için kazandı. Ama benimle birlikte birçok müşteri kaybetti. Adıma ve ailemin adına ne kadar telefon varsa iptal ettireceğim. Artık hiç kimse Telekom’a mahkum değil. Sanırım bu yapılan sadece bana yapılmıyor. Benim gibi insanlar çoğaldıkça Telekom’un abonesi de hızla düşecektir.
Ben hayatı Tiiye almaya alışık bir insanım. Yaşadığım bu olay beni üzmedi. Böyle olaylara da hiç üzülmeyeceğim. Ama hiç tanımadığım bir Avukatın bu düşmanca tavrını anlamakta zorlanıyorum.
Neyse bunları boş verelim..
Ramazan Bayramınızı kutluyorum. Her gününüzün bayram sevinci içinde geçmesini diliyorum.
Sağlıcakla kalın.

Tarih : 29.09.2008
OKUR YORUMLARI
ismail polat
08.10.2008 10:48:00

kadim nasılsın liseden sonra izini kayıp ettin aslanım

Turgut Balaban
07.10.2008 10:42:40

Sayın Kadim Doğan, Hele durun bakalım. İftara 25 dakika kala. Şimdi kurban bayramını bekleyin. Bayram sabahı Haririnin memurları kapınıza dayanmazsa şaşarım. Devletin bankalarını, fabrikalarını, yollarını, limanlarını, Telekomunu Baba baba satan hükümetin vatandaşları, başlarına taş yağmıyorsa şükretmeliler.

mühendis
06.10.2008 15:42:00

TELEKOM VE AVUKATI
İftar vakti icraya kimler gelir:Kendini müslüman zanneden kahraman türk avukatları ve Türk icra elamanları
-Türk Telekoma ait 1 ev ve 3 mobil telefon hattımı hemen kapattırıyorum.

Turgut Balaban
05.10.2008 23:54:00

Kokusu Sonradan Çıkar.. Merhum Ecevit zamanında kabaktan daha çabuk, (bir ay) bir zamanda öğretmen yetiştirdiler ve okullara saldılar. Bilen bir Hocamız o zaman, Bunun kokusu şimdi değil, yirmi sene sonra çıkar demişti. İşte yirmi sene geçti, milli eğitimimizin vaziyeti. Bu kabaktan daha çabuk yetişen öğretmenler, bugün pek çok okulda idareci. Başlarında da meşhur Çelik Bakan var. Asıl demek şu... ... Demir Çeliği falana, Telekomu filana, limanları feşmekana, demir yolunu fişmakana, bu satış uzar gider. Telekomu Haririye satmışlardı değil mi? Hariri... Yani, bizim evimizde, işimizde konuştuğumuz telefonun parasını Lübnanlı ne idüğünü bilmediğimiz Haririye ödüyoruz değil mi? Ne bekliyordunuz Sayın Doğan... Satılan bankalar ha bire bankamatik dağıtıyor, niçin? Rum başpiskopos; Türkleri borçlandıracağız, topraklarını elinden alacağız demiş. (5 Ekim tarihli Yeniçağ) Haririnin memurunun yaptığı, vatandaşı devletten soğutmak, ürkütmek, moralini bozmaktan öte nedir? Ayıp olan nedir bu işte. Ayıp olan; Baba baba satarız diye öğünenlerin yaptıklarıdır. Siz baba baba satarsınız, telefonlar telsizler baba baba dinlenir, on beş tane mehmetçik bir günde şehit olur. Psikolojisini bouzaln vatandaşlarda intiharlar başlar. Siz baba baba satın. Sonra da; Şeker bayramı değil, ramazan bayramı diyerek, bana takiye yapın. Baba baba satın, Haririnin avukatını iftara çeyrek kala vatandaşın kapısına dikin; Sonra da müslümanım deyin. ... Demokrasi rejimlerin en güzelidir. Fakat bu güzel rejimde falan gazeteleri evinize sokmayın deme hakkı yoktur. A ülkemin en çok oy almış partisinin genel başkanı... Sayın Doğanın yazısını oku, otur ağla. Saye-i devletinizde bakın vatandaş ne hale geldi. Yasin el kadıyı tanıyordun kefildin. Haririyi de tanıyordun kefildin. Ey benim güzel Allahım... Biz bunlara müstehak mıydık? Galiba; Siz nasılsanız öyle idare edelirsiniz. Allah sonumuzu hayır getirsin. Amin. Yüce Rabbim, baba baba satanların evine de haciz göndersin. İnşallah.

Sevim K.
03.10.2008 12:35:00

evet yazarın dediği gibi
borç elbette bir şekilde ödenir ama bu şekilde de olması gerçekten akıl almaz bir durum

Yaşadığınız ülkede hele hele de yozgatta bazı değerler vardır ve hem de ramazan ayında..

İşin aslı nedir biliyormusunuz... kendini ispat edememiş bi takım kişilere taşıyamayacağı yetkiler verirseniz o kişinin yapacağı şeyler bunlardır...

bu durumu kınıyor ve yetkilileri biraz olsun dikkate davet ediyorum...

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ