Kadim DOĞAN

DİALOG

Siz bilirmisiniz?

Siz bilirmisiniz, insanın kendi memleketinde yalnız kalmasını, güçlü iken yanından ayrılmayanların işler biraz kötüye gidince nasıl uzaklaştıklarını.
Siz bilirmisiniz, bir anda bütün herşeyi geride bırakıp gitme isteğini, nereye gittiğini bilmeden herşeyi arkada bırakarak, yıllarca emek verdiğin dostluklarını, düşmanlıklarını, komşularını arkadaşlarını hergün gezdiğin sokakları o güzelim çamlığı bırakıp gitmeyi..
Siz bilirmisiniz, başka bir yerde yaşarken bile yüreğinde memleket taşımasını... Siz sürmeliyi dinlerken gerçekten hüzünlenir misiniz?
Siz gerçekten ne kadar zor olduğunu bilirmisiniz herşeyi arkada bırakıp gitmenin, bir ayağın ileri giderken bir ayağın geri gittiğini bilirmisiniz
Siz bilirmisiniz, son beş yılda bu kentten iki yüz bin insanın gittiğini ve hala gitmeyi düşünen binlerce insanın olduğunu...
Siz bilirmisiniz, bu kente yaşamak için kimsenin gelmediğini, gelenlerinde çabucak kaçma isteğini...
Siz bilirmisiniz, otuz yıl önce bu kentten göçe zorlanan insanları, göçen insanların göçle birlikte neler götürdüklerini, bugün nerede ne yaptıklarını bilirmisiniz...
Siz bilirmisiniz, bu kentte herkesin birbirine benzemeye çalıştığını, aykırı insanların bu kentte mutsuz olduklarını...
Siz bilir misiniz, sabah kalktığınızda kapınıza 'komünistlere ölüm' yazıldığını, ülkede bölünme provaları yapılırken hala hayali komünistleri düşman kabul etmeyi milliyetçilik zannedenleri bilir misiniz?
Siz bilirmisiniz yaptıkları küçük iyiliklerle sizi ezmeye çalışan dostları, muhanneti dost bilmeyi bilir misiniz ?
Siz bilir misiniz, bu kentte güçlü olanların başkalarının ekmeği ile oynamayı marifet sandıklarını, böyle kötü bir hastalığın halen devam etmekte olduğunu
Siz bilirmisiniz her ağacın dibinde güzel anıların olduğu çamlığı özlemeyi, kar yağarken beş çamları hayal etmeyi.
SİZ BİLİR MİSİNİZ?
YÜREĞİNİZDE MEMLEKET
SEVGİSİNİ TAŞIMAYI!
OKUR YORUMLARI
Mahmut ERDEM
05.10.2012 11:33:00

Evet ben bilirim o dönemde ANESİYLE, Kendi memleketim dediğim şehrimde kimlik sorulup dövülmekten otobüs yazıhanesi işletmecileri tarafından korunmayı ,memleketimizde bir yemek bile yeme fırsatı bulamamayı,ve gurbette gördüğün yozgattlıyı candan kucaklamayı tabiki bilirim.

ferman
15.01.2011 02:56:00

Sevgili kadim sanırım seni en iyi anlayandardan biride benim,dışa vuran hoyratlıgın aslında icdeki fırtınayı yansıtamamsı kadar kötü birşey yoktur.ferman ben

Mühendis
13.01.2011 12:30:00

Sevgili Kadim abi; Yazını çok beğendim. Belki bende ayrılacağım için çok duygulandım. Bu memlekette işsizlik, çekememezlik, kıskançlık olduğu müddetçe göçün önleneceğine inanmıyorum. Bundan sonraki yaşamında başarılı, ailenle beraber mutluluk ve sağlık dilerim.

serhan
12.01.2011 21:10:00

Bu dünya böyle işte...

hülya can
10.01.2011 20:49:00

biz geride kaldık güzel insanlar boynu bükük gitiler buradan.her şeyleriyle,güzel sözlerile ,güzel gülüşleriyle sevgileriyle,aşklarıyla,umutlarıyla ,kültürleriylealıp başlarını gittiler.onoun için bu kent öksüz kaldı.abdülkadir çapanoğlune güzel yazmış hepsine katılıyorum.hemde çapanoğlu soyadı ile yozgat çapanoğularını anlaya bilse yine yozgat olabilir ama ne fayda onlar bilmeden çapanlarada karşı çünkü onlar yozgatlı değiller olmalarıda çok zor sevgiler kadim doğan senin gibi yoldaşa da merhaba yolun yüreğin aydın olsun

ABDÜLKADİR ÇAPANOĞLU
08.01.2011 14:58:00

Değerli Kadim Beyciğim.Bilgisayarımı açıp da medar-ı iftiharımız Sn. Osman Hakan Kiracının Yozgat gazetesini tıkladığımda sizin “ siz bilir misiniz “ başlığı ile kaleme aldığınız yazınızı mutlaka bir kere daha okuyorum.Her seferinde de yine içimin burkulacağını,yine başımı yana eğip öylece bir müddet kalacağımı bilerek yine okuyorum.Her seferinde de kendimi saat hanenin dibinde bir iskemle üzerinde elimde sizin bu yazınız “Heey Yozgat ahalisi ! Toplanın ve dinleyin bakalım ”diye seslenirken hayal ediyorum.Çünkü her Yozgat’a gelişimde sizin bu muhteşem tespitlerinize bende şahit oluyorum.Gerçi 12 Eylül döneminde sol düşünenleri komünist olarak görüp kapılara yazı yazanlar nasıl oyuna getirildiklerini şimdi anlamışlar ama ne fayda.Geçen yıllar Yozgat için hep geriye gidiş olmuş.Köyden şehre taşınanlar kendi kültürlerini şehre taşıyamamışlar.Apartman katlarında birbirlerini tanımadan birbirlerine sevgi ve saygı duymadan siyasi ve dini oyunların,dedikodu ve çekememezliğin kurbanı olmuşlar.Olmuşlar diyorum çünkü onları kullananlar şimdi refah içinde ve saygın birer insan olarak(bazı hemşerilerimizde dahil) hayatın tadını çıkartıyorlar.Affınıza sığınarak yazınızın yayınlandığı günden bu yana içimde biriken duygularımı arz etmek ihtiyacını hissettim. İstanbul’dan saygılarımı sunuyorum.

kamil
04.01.2011 10:08:00

Kadim Bey, yazılarınızı beğeniyle okuyorum. Yazdığınız her konuda sizi destekliyorum. Kaleminize,yüreğinize ve emeğinize sağlık...

Dost66
03.01.2011 10:31:00

Kadim Bey sizi hasretle selamlıyorum. İyiliklerinizi unutmam ne mümkün. Umarım Yozgat'a geldiğinizden haberdar olur ve görüşme imkanı bulurum.

Nihat
02.01.2011 12:08:00

yorumunuzda bizim gibi,yozgatlının mağdur ettiği ,yozgattan kaçırdığı hakiki yozgatlının duygularını yazmışsınız.çok iyi etmişsiniz,eline kalemine sağlık..selam

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ