Kadim DOĞAN

DİALOG

Saman çöpünden saat yapanlara

Adrese dayalı nüfus sayım sonuçlarına göre, insanlarımızın yüzde 65’i kentlerde , yüzde 35’i de köylerde oturmaktadır. On yıl önce durum tam tersiydi , çoğunluk kırsalda yani köylerde yaşamaktaydı. Diğer taraftan hızla kentlere göçen bu insanları kentli saymak mümkün mü ?
Tabii ki mümkün değil. Bir insanın kentli olması için çok uzun zamana ihtiyaç var. Zorunluluktan göçen bu insanlar gittikleri yere aldıkları kültürlerini de götürüyorlar. Kent kültüründen bağımsız kendi kültürlerini yaşamaya devam ediyorlar. Geldikleri köyleri ile ilişkilerini kesemiyorlar. Çünkü ihtiyaçlarının büyük bir kısmı hala geldiği köylerden karşılanıyor. Velhasıl kentlerde de yaşasak bu toplumun büyük bir kısmı hala benim gibi köylü.
Entellektüel siyasetçilerin kendini aydın sananların , hatta kendini sol bir parti olarak tanımlayan CHP’nin yok saydığı hatta aşağıladığı , yarım ton kömüre, gıda yardımına oy vermekle suçladığı bu insanlar Atatürk’ü yaratan insanlardır.
Atatürk Samsun’a çıktığında Anadolunun yüzde doksanı köylü idi. Kurtuluş Savaşını bu köylüler verdiler ve Atatürk’e inandıkları için savaş sonrasını sorgulamadılar bile. 600 yıllık saltanatın yıkılmasında Cumhuriyetin kurulmasında Atatürk ile birlikte oldular. Bu satırları yazarken insanların köylü kalmasından yana değilim ama siyaset yoluyla aşağılanmasına karşıyım.
Nazım Hikmet Türk Köylüsü şiirinde;
“Topraktan öğrenip
Kitapsız bilendir.
Hoca nasreddin gibi ağlayan
Bayburtlu zihni gibi gülendir.
Ferhat’tır
Keremdir
ve Keloğlandır.
Yol görünür onun garip sesine
Analar , babalar umudu keser
Kahpe felek ona eder oyunu
Çarşambayı sel alır
Bir yar sever
el alır.
Kanadı kırılır çöllerde kalır
Fakat bir kere dert anlayan düşmesin önlerine
Toprağın nabzı başlar
Onun nabızlarında atmaya
Ne kendi nefsini korur
Ne düşmanı kayırır.
Dağları yırtıp ayırır
Kayaları kesip yol eyler ab-ı hayat akıtmağa” diye tanımlar Türk köylüsünü.
Kurtuluş savaşında Atatürk’e inanan Türk köylüsü yüz yılın en büyük liderini yaratmıştır. O lider önderliğinde bu günkü çağdaş Cumhuriyeti kurmuştur. 1950’lerde Demokrat Partiye, 1960’larda Adalet Partisine, 1970 lerde Ecevit liderliğindeki CHP’ye , 1980 lerde Turgut Özal’a , 2000 li yıllarda da Recep Tayyip Erdoğan’a destek vermişlerdir.
Her on yılda bir değişim aramıştır. Hiçbir zaman bir siyasi düşünceye saptanıp kalmamıştır. Daima yenilikten yana oy kullanmııştır. Birileri yönlendirmeye kalkıştığında tam tersini yapmıştır. 1983 seçimlerinde olduğu gibi,
Sözüm “yarım ton kömür , bir torba gıda yardıımına oy veriyorlar” diyenleredir. O beğenmediğiniz yok saydığınız insanlar saman çöpünden saat yaparlar. Siz onları yok saydığınız sürece onlarda sizi yok sayacaklardır.
CHP kongresinde yapamadığım konuşmadan notlardı bunlar.. Saygılarımla...

Tarih : 25.03.2008
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ