Kadim DOĞAN

DİALOG

Gezi – Yorum

Değerli bir okurum yorum yapıyor, diyor ki ''Kadim Bey 12 Eylül korkusunu hala aşamadınız mı Gezi Olayları ile ilgili neden yazmıyorsunuz?''
Korku çok insani bir duygu, insanlar birçok şeyden korkarlar. Benimde korktuğum çok şey var. 12 Eylül korkusunu üzerimden atmak çok kolay değil. Çünkü bizim ülkemiz 12 Eylül'e hala çok yakın.
Hala 12 Eylülcülerin hazırladığı anayasa ile devam ediyoruz. 25 yılda uzaklaşmaya çalıştığımız 12 Eylül Anayasası'na 12 Eylül 2010 Referandumu ile biraz daha yaklaştık. Onun için insan hakları adına, demokrasi adına korkmamız gereken çok şey var.
Bugünlerde basını takip ediyorsanız demokrasi için endişe edilecek çok gelişmeler var. İnsanların toplu olabileceği her yer için özel önlemler alınıyor. Maçların başlayacağı stadlarda protesto olmasın diye şimdiden demokrasi dışı önlemler alınıyor. Üniversiteler açılacak, açılmadan daha antidemokratik önlemler getiriliyor. Protestoya katılan öğrenciler yurtlardan atılacak, aldıkları kredi ve burslar kesilecek vs. Bunların hangisi demokratik bir ülkede olabilir?
Oysa ki gösteri ve yürüyüş hakkı anayasanın teminatı altında. Türkiye'de toplu protestolar hükümeti yıkma girişimi olarak algılanıyor.Ona göre yasal bir çerçeve oluşturmaya çalışıyorlar. Seçimle gelmiş bir Cumhuriyet Hükümetini antidemokratik yollarla yıkmaya çalışmak tabiiki suç. Bu suçun da yasalarda ceza karşılığı var. Ama hükümetin uygulamalarından memnun olmayan insanların seçimi beklemeden meydanlarda memnuniyetsizliğini dile getirme ve hükümeti uyarma hakkıda var. İşte sorun burda başlıyor.
Gelelim Gezi Olaylarına; Gezi Olaylarınını hükümet ne de muhalefet doğru okuyup anlayamadı. Gezi Olayları tüm dünya demokrasilerine örnek olacak barışçı gösterilerdi. İçinde blok siyasetler yoktu. Toplumun her kesiminden her siyasi görüşten insanların ayrı ayrı memnuniyetsizliklerini birlikte ortaya koyarak yapmış oldukları bir protestoydu.
Bu protestoları yapan çocuklar, biz büyükler tarafından bugüne kadar hiç ciddiye alınmadıkları bir gerçektir. Hatta onlara hep tepeden baktık, hep eleştirdik. Asosyalliklerini, apolitik olmalarını, giyimlerini, yaşayışlarını, bilgisayarlarını, telefonlarını hep eleştirdik.
Büyüklerin bu eleştirileri hükümette de yer buldu. Bu çocuklara yaşam şekli, dayatılmaya başlandı. İşte burada ip koptu.
Bu gençler Gezi Olaylarında hem hükümete hemde büyüklerine şunu söylediler ''Bu ülkeyi kimin idare ettiği bizim için hiç önemli değil ama nasıl idare ettiği çok önemli. Bize hiç kimse hiç bir yaşam şeklini dayatmaya kalkmasın. Çünkü biz bu dayatmaları şiddetle reddediyoruz. ''
Gezi Eylemleri Türkiye'de demokrasi adına karamsarlığa düşmüş büyük bir kitleyi yeniden hayata bağlamış, teslimiyet duygusundan çıkarmıştır. Çünkü o eyleme katılan bütün gençlerin aileleri de arkalarındaydı. Demokrasinin mücadeleyle korunup yeniden tesis edileceği gerçeğinin de farkına vardılar. Artık Türkiye'de demokrasi mücadelesi giderek yükselecektir. Ve bundan Türkiye karlı çıkacaktır.
Kısacası Gezi Olayları Türkiye'nin kararan ufuklarının AYDINLIĞA boyanması eylemidir ve Atatürk'ün gençliğe güvenmekle ne kadar ileri görüşlü bir insan olduğunun ispatıdır.
Umarım hükümet Gezi Olayları ve gençlerle ilgili düşüncelerini bir daha gözden geçirir ve gençleri anlamaya çalışır.
Bu vesileyle mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik eder.


07.08.2013
OKUR YORUMLARI
mahmut erdem
13.08.2013 10:27:00

SELAM Kadimbey yazınızı okuyorum ve yazınızı okumaktan zevk alıyorum teşekürler okutnlara ve okuyanlara. selamlar.

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ