Hüseyin TANRIKULU

UFUKTA IŞIK

YÜKSEK ENFLASYONLA MÜCADELE

Ülkemizde yüksek enflasyon ve kontrol edilemeyen fiyat artışlarınının nedenlerine genel olarak baktığımızda, 11 Mart 2020 tarihinde, Sağlık Bakanlığınca, COVİD 19 salgınının toplum sağlığını tehdit ettiğini resmen açıklaması ve alınacak önlemleri ilan etmesi sonrasında ülkemizin zaten kırılgan olan ekonomik yapısı hızla bozulmaya evrilmiştir. Mal ve hizmet fiyatları genel seviyesi hızla artmış, her alanda üretim düşüşleri kendini göstermiştir. Özellikle son beş yılda görülen kuraklık, tarımsal don etkisiyle gıda fiyatları kontrolden çıkmış, orta ve dar gelir grubundaki tüketicinin alım gücünü zorlar hale gelmiştir. İşçi, memur ve emekli ücretlerindeki artışların reel enflasyonun altında kalması dar ve orta gelir grupları için hayatı iyice zorlaştırmıştır. Bölgemizde patlak veren özellikle Suriye iç savaşı sonrası 2011 yılında maruz kaldığımız dış göçten kaynaklı onbeş milyona yaklaşmış sığınmacıların neden olduğu konut açığı da konut ve kira fiyatlarını kontrolsüz bir şekilde arttırmıştır. Özellikle büyük şehirlerde ücretliler için gelirlerine uygun kiralık konut bulmak neredeyse imkansız hale gelmiştir. Hükümet bu gerçeklik karşısında, TOKİ ve Emlak Konut üzerinden Sosyal Konut projelerini hayata geçirmek zorunda kalmıştır.

Kısa sürede bu projelerin hayata geçmesi en büyük arzumuzdur. Tarımsal üretim sektöründe faaliyet gösteren işletmeler ve aile işletmesi küçük çiftçiler için Tarımsal girdi fiyatlarındaki yükselişler, üreticiler aleyhine olunca, üretimden kaçışlar başlamış, bu da tarımsal üretimde hem üretim kaybına, hem de tarımsal üretimdeki istihdamın düşmesine sebep olmuştur. Bir Tarım ülkesi olan ülkemiz gıdada dışa bağımlı hale gelmiştir. Tarım sektöründeki bu acı tablo ve bozulan dengenin yeniden oluşması kolay olacağı kanaatinde değilim. Tarımsal üretimden kaçan nüfus köyden şehire göç ettiğinde şehirde iş bulma konusunda da çok şanslı ve avantajlı değildir. Bu da ülkemiz işsizlik oranlarında yükselmeye neden olmaktadır.

Türkiye bu sürdürülebilir olmayan durumdan mutlaka çıkmalıdır. Acilen ve zaman kaybetmeden kısa, orta ve uzun vadeli önlemleri hayata geçirmelidir. Bu önlemlerin en başında Devlet Planlama Teşkilatının liyakatli kadrolarını yeniden oluşturmak. Planlı kalkınma, politikalarını uygulamak, izlemek ve teşvik etmek. Kamu özel sektör işbirliğiyle tüm sektörlerde yatırımlara ağırlık vermek. Ekonominin itici sektörleri olan, tarım, inşaat, enerji, sanayi ve turizm sektörleride yatırımlara hız vermek. Ülke genelinde tasarrufu teşvik edip, kamu kurumları başta olmak üzere israftan kaçınmak. Vergide adaleti sağlayıp, özellikle dar ve orta gelir gruplarının vergi yükünü azaltmak. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi almak. İçinde bulunduğumuz ekonomik dar boğazı aşana kadar üst gelir grubundan varlık vergisi kanunu çıkarmak. Dış yatırımcıları üretim alanına çekmek adına, yabancı yatırımcıların güven duyduğu bir adalet sistemini hayata geçirmek. Kayıt dışı tüm ekonomik faaliyetleri kayıt altına alma konusunda etkin denetim sağlamak.

OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ