Hüseyin TANRIKULU

UFUKTA IŞIK

HER VEDA BURUK OLUR

Vedalar duygusal burukluktur. Vedalar, geride yaşanmışlıklar bırakmaktır. Yaşanan her olay insanı her zaman mutlu etmez. Bazen en yakınını, çok sevdiğin arkadaşını, kaybedersin, üzülürsün. Bazen çevrende güzel bir gelişmeyle mutlu olursun. Kişisel dünyamızda zaman aralıklarında bu tür olaylarla bazen mutlu, bazen kederli bir hayatı sürdürerek ilerliyoruz.

Toplumsal hayatta, bundan bağımsız ve farklı değildir. Hele de Türkiye gibi zorlu, sorunlu bir coğrafyada yaşıyorsan bu tür duygusal iniş-çıkışları fazlasıyla göğüslemek adeta kaçınılmaz bir kader gibidir. Ömrümüzden bir yılı daha geride bırakmaya hazılandığımız şu zaman diliminde ister istemez bir yılı daha geride bırakmanın hüznü ile, yeni bir yılı umutla karşılamanın tatlı heyecanını aynı anda yaşıyoruz. Bu karmaşık duygular içerisinde ister istemez geriye dönüp baktığımızda, bir yılda; yakınlarımızın sevinçlerini paylaşıp sevindiğimizde oldu, acıları paylaşıp hüzünlendiğimiz de.

Ülkemiz açısından baktığımızda ise; özellikle bölgemizde Gazze’de İsrailin acımasız katliam ve zorunlu sürgün politikası, bütün Ortadoğu coğrafyasında huzuru kaçıran bir durum olmuştur. Devamında ise, bölgede kendisi için tehdit gördüğü, Lübnan, Suriye, İran ve Katar gibi bağımsız ülkelere acımasızsa saldırılarda bulunmaktan kaçınmadı. İsrail bu saldırgan tutumunu sürdürürken bütün dünya buna seyirci kaldı. Ne Nato, ne Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Ne AB, nede İslam İş Birliği Konseyi bu vahşete dur diyebildi. Bu durum İsraili ABD’nin de desteğiyle bölgenin tek söz sahibi, her yaptığı yanına kâr kalan, asla hesap vermez bir duruma taşıdı. Bu kabul edilebilir bir durum olma sınırlarını aştığı gibi, tüm bölge ülkeleri açısından da gelecekte ciddi bir tehdit unsuruna dönüşmüştür.

Türkiye Cumhuriyeti kurumları bu durumu böyle okumalı, gelecek için bu realiteye göre yeni bir dış politika vizyonu geliştirmekte kendini zorunlu hissetmelidir. Geride bıraktığımız yıl içerisinde en uzun kara sınırımızın bulunduğu Suriye’de ABD ve İsrail’in baskıları sonucunda yönetim el değiştirmiş, Suriye fiilen, Arap, Kürt, Dürzi, Alevi gruplarca dörde bölünmüştür. Geçici Hükümetin başına da DEAŞ lideri getirmiştir. Bu durum önümüzdeki kısa ve orta vadede büyük bir sorun demektir. Yalova’da yaşadığınız acı olayın Suriye yönetiminden bağımsız düşünmek saflık olur.

Ekonomik ve siyasal olarak pek de iyi bir görünüm vermeyen sosyal yapımız, bizi çevremizdeki dış tehditleri görme konusunda adeta içe kapalı bir duruma düşürmüştür. Bütün bu iç ve dış sorunların ağırlaştığı bir durumdan çıkmanın yolu, geçmiş demokratik deneyimlerimiz ışığında, 2026 yılının bir genel seçim yılı olmasını kaçınılmaz kılmaktadır. Bunun ülkemiz için alınacak en hayırlı bir karar olacağı kanaatindeyim. Milletimiz her şeye rağmen var olan sorunların çözümsüz olmadığı konusunda iyimser bakışını sürdürüyor. Bu da yönetimde güven ve istikrarla sağlanacaktır.

Yeni yıl Türk milletine, sağlık, huzur, bölgemize barış ve esenlik getirsin.

OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ