HAYDİ OSİMHEN
Nijerya Lagos’da 29 Aralık 1998 yılında dünyaya gelmiştir. Ekonomik zorluklar içerisindeki Nijerya’da dünyaya gelen her çocuğun, bu zorlu koşulları aşma mücadelesinde Atletizm, Basketbol, Futbol ve diğer spor dalları bir kurtuluş reçetesi olarak sarıldıkları bir can simididir. Bu ve benzeri geri kalmış ülkelerde olduğu gibi, Oshimen’de çıplak ayakla futbol topuyla tanıştığı çocukluk yıllarını, çok kısa sürede, dünya yıldızı olarak taçlandırmış örnek bir yetenek.
Dünyada bu kadar çok sevilip, ilgiyle izlenen bir spor dalı olan futbolun sosyolojik olarak gelişimine göz attığımızda, ilk olarak 1863 yılında İngiltere’de Futbol Birliği tarafından hazırlanan kurallarla oynanmaya başlandığını görüyoruz. Ülkemizde ise, ilk kez 1875 yılında Selanik’te, 1877’de ise İzmir’de gayrı müslim azınlık gençlerinin oynamaya başladığını biliyoruz. Çok yakın zamana kadar, yüksek bir efor gerektiren bu sporun erkekler tarafından oynandığını, ancak günümüzde artık kadınların da bu spor dalına ilgi duyup, oynadıkları bir spor dalı haline evrilmiştir.
Konumuzun başına dönecek olursak; Osimhen bu spor dalında yokluklar içerisinde başladığı, başlangıçta sadece eğlence amaçlı oynadığı futbol topunun onu dünyanın en değerli futbolcusu yapacağını hayal bile edemezdi. Ülkemizin en güzide kulübü Galatasaray onu Türkiye’ye transfer ederek, onu bizlere daha yakından tanıma fırsatı verdi. Onun hayali Türkiye’de her çocuğun, her gencin ortak hayaline dönüştü. Osimhen’i bize sevdiren insani özelliklere baktığımızda, yüksek bir azimle, istisnasız her maçta insan üstü bir çabayı, takım uyumunu, aldığı ücretin karşılığını fazlasıyla vermeyi, işine olan saygıyı, diğer futbolculardan farklı bir iş disiplinini gözlemliyoruz. Bu özellikleriyle Osimhen; taraftarı olsun yada olmasın hepimizin sevgilisi kazandı. Ülkemizin sıkıcı gündemi içinde Galatasaray’da kalıp kalmayacağı ana gündem konusu oldu. Bizim onu sevdiğimiz kadar, onun da bizi sevdiği düşünüyorum.
Onun içindir ki, bu sezon Galatasaray’ın maçlarında stadlar adete kapalı gişe dolu seyirciyle oynandı. Maça gitme imkanı bulamayanlar da TV başında maçları izledi. Diliyor ve umuyorum ki, daha uzun yıllar Galatasaray’a, hatta Türk vatandaşlığına geçerek de, Türk Milli takımımıza uzun yıllar katkı sunsun. Son söz olarak da, işi güzel olanın, karakteri de güzeldir. Haydi Osimhen, kararını Galatasaray’dan ve Türk Milli takımından yana kullan. Türk insanı da, keyifle seni izlemeye devam etsin.