Dambasan Köyü’nden Necip, bir gün tosun güderken tosunlar ekin yığınlarına girer. Bir de bakar ki elinde değnekle köyün, kuş bile uçurmayan deli mi deli, aksi mi aksi, laftan sözden anlamayan, tuttuğunun kemiklerini kıran, esas adı Çelebi olan namlı bekçisi Develi eline tükürerek geliyor. Niyeti de belli hani.
Necip kaçsa kaçamaz. On adımda yakalar. Yakalayamasa bile o günün yarını da var. Hemen aklına ince bir fikir gelir. Beline doladığı azık çıkınını çözer. Develi’de yaklaşmıştır. Elindeki değneği vurmak için kaldırmaya ramak kala:

“Çelebi Dayı!” der. “Ballı dürüm yen mi? (yer misin) Veriyim mi?”
Develi oracıkta yumuşar hemen:
“Ver hele yeğenim! Valla bende acıhtıydım” der.
Alır ballı dürümü. Ağız dolusu ısırırken:
“Tosunlar kimin?” diye sorar.
“Bizim!” diye cevap verir Necip.
“Öyle mi yeğenim? Bende Kel Mıçcı gilin sandıydım.”
Kaynak: Necip Aygar


Vala gibi ekmek

Sarıkaya’nın Doğansaray Köyü’nden Molla Nazif’e azap dayanmazmış. En fazla iki gün çalışan kaçar gidermiş.
Bir gün bunun nedenini sormuşlar kendisine:
“Valla!” demiş Molla Nazif. “Bende bilmiyom… Halbuki; vala gibi ekmek, abu hayat gibi turşu, kis gibi çökelek önlerinde duruyo yinede kaçıyorlar.
Kaynak: Seyfi Pınarbaşı


Ala bulut

Yakacıklı Portlu Sülüman aynı köyden Apo Ağa’nın azabı iken öküzlerle tarla sürmeye gitmiş. Akşam olunca da çift demirini nadasın içine gömüp gelmiş.
Ertesi gün Apo Ağa merak etmiş nasıl çift sürdüğünü. O da gelmiş tarlaya.
“Haydi oğlum Sülüman! fiu öküzleri koş bakalım hangisi çifte iyi gidiyor bi görelim” demiş.
Aslında merak ettiği öküzler değil Sülüman’ın nasıl sürdüğüdür. Fakat Sülüman oralarda siftinip duruyor. Belli ki bir şey arıyor. Apo Ağa:
“Ne arıyorsun?” diye sormuş.
“Çift demirini ağam” demiş.
“Sen sakladığı yeri bilmiyon mu?”
Portlu Sülüman gökyüzünü göstererek cevap vermiş:
“Ağam! Aha şurda bi ala bulut varıdı. Tam onun hizasına gomdüydüm.”
Kaynak: Cemil Coşkunsoy

Deccal ve Mehdi

Yakacık Köyü’nden “Deccal” lakaplı biri… Elinde kürekle tarlaya gitmekte iken karşıdan gelen yabancı bir eşekliye selam vermiş. Adam almış selamını. Deccal’ın aklına ne düşmüşse yabancıya adını sormuş:
“Mehdi!” demiş adam.
Kafası atmış bu sözü duyunca. Birazda Mehdi-Deccal karşılaşmasının tadını çıkarmak istemiş olmalı ki:
“Deccal çıkmadan Mehdi’nin derdine ne oldu ulan!” diyerek küreği vurunca adamı eşekten düşürmüş. Bir güzel dövüp çekip gitmiş.
Yabancı ağır aksak Yakacık’ta misafir olacağı eve gelmiş. Ev sahibi vaziyeti görünce:
“Ne oldu sana böyle!” diye sormuş.
“Sorma!” demiş adam. “Yolda birine rastladım, adımı sordu. Bende Mehdi deyince vurdu küreği indirdi ben.”
Ev sahibi anlamış ve gülümseyerek:
“Desene sen bizim Deccal’a rastlamışsın!”

OKUR YORUMLARI
Adınız ve Soyadınız
02.05.2012 12:02:00

Yorumunuz
DUYMADIĞIM FIKRALAR. GÜZEL.
KISSADAN HİSSEEEEEEE.
ANLAYANA.

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ