Habib COŞKUNSOY

TIRPAN

Bir inek beş binek...

Şu göç meselesi…
Hiçbir sosyal yönünü tartışıp yazmayacağım. Benden iyi bilenler var Yozgat’ın ciğerini.
Köye dönüş yapana 30.000 TL hibe verilecekti. Daha doğrusu seçim sözüydü.
Nihayet yürürlüğe girdi ve hibe verme işlemi başlatıldı. Prosedür ne ise açıklandı ve başvurular alındı.
Sayabileceğimiz birçok husus var bu konuda.
Belgeler alındı da resmi olmayan birçok açıklama var.
Her başvuru yapana verilecek mi peki? Bilinmiyor. Meçhul… Resmi bir açıklama yok. Şifahi bilgiler dolaşıyor ağızlarda.
Nüfusu 20.000’nin üzerinde olan yerleşimlere verilmeyecekmiş…
Her ilçeden on kişiye verilecekmiş…
Puanlama usulü olacakmış. Bu puanlama elindeki belgeye göre belirlenecekmiş. Başvurudan önce Halk Eğitim Merkezlerinden alınan sertifika yeterli. Sanki bu vatandaş üç günde kovanın kapağını açmadan arıcılığı öğrenmiş oluyor. Tabi öğreten kişinin bu konuda yeterliliği ayrı bir tartışma konusu.
Başvuran kişi kadın olursa puanlamada avantajlı. Dul olursa daha da avantajlı.
Oysa bu hayvancılık dünyanın en zor işi. Güç kuvvet gerektirir. Beden ister fizik ister. İri kaslar gerekir. İrade, azim gerekir. Sabır ister. İster de ister. Puanlama yapılacaksa kişinin fiziksel özelliklerine bakılmalı oysa. Dalga geçmiyorum.
Gelelim diğer hususa…
30.000 TL olarak verileceği söylenen hibenin hayvan olarak verilmesi… Burada bir hakkı teslim edelim. Bizim vatandaşa para olarak verirsen hayvan falan beslemez. Kaldı ki şimdiden daha hayvanlar kapıya gelmeden nasıl satacağını planlayanlar var. Daha önceki sohbetlerimizde hayvancılığı yapamayacağını söyleyenlerin şehirde ve köyde ne kadar şartları elverişli gelini çocuğu varsa nüfusunu köye aldırıp başvuru yaptığını biliyoruz. Hani yapamazdın? Bedava inek olunca iş değişiyor.
Devam edelim…
Nüfusunu 4 adet dana için köye aldıranlar var. Dana diyorum dokuz aylık hayvana “dana” derler. Öyle düve falan diyerek büyük göstermenin kimseye faydası yok, olursa da ihaleyi alan şirkete olur. Bu gençler çaresiz olmasa, işsiz olmasa bunu yapmaz. Üstelik kaç aydır bir umutla dana çıkabilir diye bekliyor. Başka işe de bakamıyor. Ya çıkarsa! Göç öyle kolay değil. Yorganı sırtına sarıp yola çıkmaya benzemiyor. Bir sürü resmi işlemin var artık. Nüfusun nerede ise ona göre evrak belge gerekiyor. Bu genç şehirden kalkıp her seferinde ilçeye mi gelecek?
Bu bir köye dönüş projesi ise.
Maksat göçü durdurmak ise.
Bölge halklarının kalkınması ise.
Bunun adı konur. Vardı aslında. Köye dönen herkese verilecekti. Sonra değişti.
Yoksa hiçbiri değil de verilen seçim sözünü dört dana ile sıvıştırmak mı?
Hadi olsun! Öyle de kabul.
Kaç bin insandan evrak toplayıp eğer on kişiye verilecekse şu kırtasiye masrafına yazık.
* * *
Söz açılmışken…
Hani Sorgun hayvancılığın merkezi olacaktı? Bu söz yakın bir tarihte Türkiye Cumhuriyetinin en yetkili ağzından duyuldu Sorgun tarihinin en kalabalık meydanında.
Ama hemen akabinde Yozgat çevresinde salgın hastalık nedeniyle pazarlar kapandı. Hala da kapalı. Şaka gibi… Uzaylı Mustafa Topaloğlu’nun bile konuşmalarını ciddiye alabiliriz artık.

04.07.2016
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ