Ağzın sulansın istedim

Akdağmadeni’nde merhum Esat Soylu bir hasta arkadaşını ziyarete gider. Hastanın ağzı iyice kurumuştur ve su içmesi de yasaktır. Dudağını bezle ıslatarak susuzluğunu gidermeye çalışmaktadırlar. Biraz sohbetten sonra Esat Soylu hastaya sorar:
“Limon ister misin?”
Hasta başını çevirir ve:
“Limon mu?”
“Evet limon.”
O yıllarda ve o mevsimde değil Akdağmadeni çok yerde limon bulmak ne gezer. Ama hasta umutlanır ve Esat Soylu’nun gözüne bakar:
“Var mı ki?”
Başını başka tarafa çevirerek “yok” der.
“Yok ta niye soruyorsun?”
“Hiiç” der Esat Soylu. “Ha ağzın sulansın istedim.”
Kaynak: H.Avni Yüksel

Bİ TUMUP ÇIKACAM

Bizim Ciciağa ilk kez Antalya’ya çocuklarının yanına gezmeye gider. Denizin kenarına her gidişinde içinden girmek geçmesine rağmen çevreyle kendini kıyaslayışı engel olur. Hem yüzme bilmiyor hem utanıyor.
Bir gün sabah erkenden kalkıp denizin yolunu tutar. İn cin top oynamaktadır. Hemen soyunur oracığa. Üzerindeki beyaz dede donlarıyla denize yaklaşırken bunun ürkek tavırlarından şüphelenen ya da espri olsun diye takılmak isteyen biri:
“Hop hemşerim! Nereye?” diye seslenir.
Bakar ki bekçi kılıklı biri:
“Bir tumup çıhacam çükünü yediğim.” diyerek gönlünü etmeye çalışır.


SANA DA AYIKLIK YAKIŞMIYOR

Mahalli sanatçı Keskinli Hacı Taşan, malum çok içermiş. Hani pek içmeden de sahneye çıkmayan, eline sazı almayan cinslerden.
Bir gün Keskin’de muhafazakar bir ailenin düğününün çalıyor. Çalıyor ama öylesine… Halinden anlayan yok. Önüne su ve ayrandan başka konan bir şey yok.
Hacı Taşan çalıp söylüyor ama öylesine. Ne oynayanların tadı var ne de bozlak dinleyip içini dökenlerin.
Hanımı oradan geçiyormuş. “Bu kötü çalıp söyleyen kim acaba!” diyerek eğilip bakmış duvardan aşağı. Ne görsün Hacı…

“Kurban oluyum Hacııı!..” demiş. “Sana da hiç ayıklık yakışmıyo!”
Kaynak : Hasan Mutlu