MERHABA

Dostlarım, merhaba. Bu köşede, size hitap etmenin heyecanı içindeyim. Görevlerim nedeniyle yerli ve yabancı birçok topluluk önünde konuşmalar yaptım, konferanslar verdim ama hiç tanımadığım bir okuyucu kitlesine göz teması kurmadan hitap etmek, demek ki farklı bir heyecana yol açıyormuş. Bir yandan ileriye doğru dikkatle bakarken bir yandan da “Aynamda Gördüklerimi” sizler ile paylaşmaya çalışacağım. Biliyorsunuz ayna, çevresindeki görüntüleri, hiç eğip bükmeden, aynen yansıtır. Önce kendi görüntümüzü bize yansıtır, bundan daha da önemlisi, arkamızda olup biten ne varsa onları da yine eğip bükmeden bize aynen gösterir. İcabında onunla dertleşirsiniz, yardım istersiniz, hatta ağaran saçlarınıza, yüzünüzdeki derin çizgileri gördüğünüzde ondan insaf ve merhamet bile talep edersiniz. Ama o hep sessizce ne görüyorsa, onu size dürüstçe gösterir... Sessizce demek aslında biraz safça bir yaklaşım olur, zira ayna, gördüklerini avaz avaz haykırır; ama tabii onu anlayana ve duyabilene… 

Kırkbeş yıllık onurlu bir mazisi olan Yozgat’ın ve Yozgatlının Gazetesi’nin değerli köşe yazarlarından Abdülkadir Çapanoğlu ile yollarımızın kesişmesi 60lı yılların Amasya Lisesi’ne kadar gider. Liseden sonra ilişkiler maalesef bir koptu, hayat girdabında bir daha birbirimizi hiç göremez, haber dahi alamaz olduk. Aradan elli yıldan fazla bir süre geçtikten sonra liseden müşterek arkadaşımız, Ürolog Prof. Dr. Erbil Ergenekon vasıtasıyla bir araya gelme şansını yakaladık. Şarkıda denildiği gibi “O eski halimizden bir eser yoktu” ama arkadaşlığımızın temel taşları yarım asırdır yerinde sımsıkı duruyordu. Aradan geçen yarım asırlık sürenin özetlerini karşılıklı olarak hızlı bir tempoyla ortaya dökünce, bir baktık ki, Aynalarımızın arkasında fark etmediğimiz birtakım ortak görüntülerimiz de varmış. Tabii bu görüntüler bizi ziyadesiyle heyecanlandırdı.

Bu görüntülerin ilki, daha 1900 lü yılların başında rahmetli dedem Payaslızade Hilmi Efendi’nin, Yozgat’ta Ziraat Bankası Şubesini açması ve bu vesileyle eşraftan Çapanoğlu Halit Bey ile saygın bir dostluğun kurulmasıyla ortaya çıkmakta. Bu dostluklar Halit Beyin Amasya İstiklal Mahkemesinde yargılanması sırasında, yani çok dramatik bir ortamda da devam ediyor… Serüven orada kalmıyor, aradan tam 80 yıl geçiyor, T.C. Tokyo Büyükelçiliği’ne Maliye ve Ekonomi Başmüşaviri olarak atandığımda, Halit Bey’in yeğeni, Sevgili Kadir’in halaoğlu, Büyükelçi rahmetli Nazif Çuhruk ile karşılaşmamıza kadar uzanıyor.

Sağ olsun Kadir Kardeşim, o kıvrak kalemi ile bu tarihi hikâyeyi çok etkileyici bir biçimde, sizler ile geçen sene köşesinde paylaşmıştı. 

Son olarak, Değerli Arkadaşım Kadir, zaman zaman internette yayımladığım ve beğeni ve katkıları ile destek verdiği yazılarımı dikkate alarak bana bu saygın gazetenin güzide yazar ailesi içinde yer almamı teklif etti. Gerçekten de bu teklif karşısında başlangıçta yaşadığım heyecanı hoş bir gurur duygusu takip etti. Gazetenin sahibi Sn. Osman Hakan KİRACI da uygun görmüş olacaklar ki, işte şimdi ben sizlerin huzurundayım…

Dostlarım hitabını, ilk karşılaştığım kişilere yaparım. Şu üççeyrek asırlık yaşamımda, sayısız dünyalı ile karşılaştım. Hiçbirini, dil, din, ırk, renk, cinsiyet ve makam ayırımı yapmadan, onlar ile tesviyede olduğu gibi aynı hizada durmaya çalıştım. Bu ilkemin ışığında, kendi ülkemdekilerin yanında birçok milleten pek çok dost kazandım. Hani bildiğiniz ÖSYM, TUS, TOEFL vs gibi yerli yabancı seçme sınavları var ya; işte ben de bunlara benzer, ama çözüm anahtarı sadece bende saklı olan, bir özel seçme sınavı uygulamak suretiyle, bazı dostlarımı zamanla arkadaşım olarak seçtim. Gerçek o ki, arkadaş zaman zaman kardeşten daha da öne çıkabiliyor...

Dostlarım, önce Allah sağlık verirse sonra da kalemimiz de yazarsa, bir yuvarlak masa etrafında oturup, geçmişte yaşadıklarımı, gördüklerimi ve duyduklarımı aynama bakarak sizlerle paylaşırken, halden, ortamdan, görebildiğim kadarı ile geleceğe dair beklenti ve düşüncelerim üzerinde de sizlerle tüm samimiyetimle, sohbet etmeye çalışacağım. 

Takdir edeceğiniz üzere, bu kadar kelime ve cümleler başlangıçta yeterli olacaktır.

Tekrar görüşmek ve dostluğumuzun en kısa zamanda arkadaşlığa dönmesi dileklerimle…  

Saygı ve sevgilerimi sunuyorum.