30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI

Milli Bayramlarımız arasında 30 Ağustos Zafer Bayramı, rahmetli babam Yümni Payaslıoğlu için farklı bir önem taşırdı. Birinci Dünya Savaşı ile Kurtuluş Savaşlarında yedek subay olarak göstermiş olduğu kahramanlığı ve başarıları ile, sırasıyla birincisinden “Abdül Halik Renda”, diğerinde “Gazi Mustafa Kemal” imzalı berat uyarınca, kırmızı kurdeleli madalya ile taltif edilmiş bir gaziydi, Rahmetli.

Amasya’daki evimizde 26 Ağustos geceleri pencereden yukarıdan aşağıya Şanlı Bayrağımızı asar, portatif bir lamba ile de aydınlatırdı. Mahalle çocukları olarak bizler de Şanlı Bayrağımız ve aydınlatma altında gece sokakta oynamaya doyamazdık.

Bu arada çocukların neşesi ile taçlanan Zafer Bayramı, yoğun duygular ve buğulu gözlerinin altında babam için muazzam bir gurur ve mutluluk kaynağı olurdu.

Babam Zafer Haftası boyunca İstiklal Madalyasını gururla takardı. Amasyalı birçok arkadaşım babamı halen o madalyalı haliyle hatırlarlar.

Babam Birinci ve İkinci İnönü Savaşları’na da katılıyor. Hatta İkinci İnönü Zaferini takiben ordugahta bir moral gecesi düzenleniyor, sıcak karavana ve aş askere güç kazandırıyor. Bundan yararlanan babam ve İstanbul’u iyi bilen arkadaşları, o tarihlerde İstanbul’da faaliyette bulunan banliyö treninin ağır-aksak çalışmasını hicveden bir gösteri yapıyor ve askeri çok eğlendiriyorlar. Mustafa Kemal Paşa ve yanındaki Kurmay Heyeti askerin bu yüksek moralinden çok memnun oluyorlar. Hatta babam, Mustafa Kemal Paşa’nın yanında, yere bağdaş kurmuş vaziyette, gösteriyi dizlerine vura vura kahkahalarla izleyen Halide Edib’in o halini hiç unutmazdı…

Gerçek şu ki, o tarihlerde gerek doğa gerek siyasi ve ekonomik durumların güç şartları içinde girilen savaşlar, Türk Askerinin azim ve imanını zayıflatmaya asla gücü yetmiyordu. Zafer hedefine kilitlenmiş vaziyette, benzeri görülmemiş komuta ve kurmaylık dehası eşliğinde hareket eden Türk Askeri, dünyaya göstere göstere, harp tarihinde yepyeni bir kapı açıyordu.  

Bundan 98 Sene önce, temmuzun ilk günlerinde babamların birliği Polatlıdan hareketle tam 36 günde, ayaklarından, varsa potin, ayakkabı, çizmeyi hiç çıkarmadan, kimileri de yalınayak, babamın ifadesiyle “Düşmanı güde güde…” Dumlupınar’a varıyorlar. Bu arada her öğünde ekmek, karavana yemek ise Hak getire…  Yol boyunca geçtikleri köylerde Yunan Askerinin talanından ambarlarda arta kalmış arpa, buğday, mısır gibi tahıl tanelerini ceplerine doldurup, çiğ çiğ yiyor, buldukları pınarlardan susuzluklarını gideriyorlar; bir yandan da, müstakbel Türkiye Cumhuriyeti Tarihi’nin ilk satırlarını, asil kanlarına banarak, elbirliği içinde yazıyorlardı. 

Derken 26 Ağustos sabahın erken saatlerinde Kemal Paşa’nın tarih sayfalarına adeta kazılarak yazılmış olan “Ordular İlk Hedefiniz Akdenizdir, ileri!” komutu ile önce 27 Ağustosta Afyon alınıyor; takiben 30 Ağustos Günü Büyük Zafer sonunda düşmanı Anadolu Toprakları’ndan ayağını kazıyorlar. Ama ne hazindir ki, 2 Eylül 1922 günü Ege Denizinde yapmış oldukları mecburi deniz banyosunu unutan Yunan, yine yanına aldığı eski dostları ile birlikte Ege Sularında Türkleri kışkırtıcı deniz manevraları yapıyorlar. Birileri geçmişi onlara hatırlatırsa iyi olur diye düşünüyorum…

Bugün yine 30 Ağustos ve yine o günlerden ve gecelerden birini daha yaşıyoruz. Başımız yine hür ve dimdik, ezanımızı dinliyor, ruhumuzu ve gönlümüz huzurlu olarak, kutsal topraklarımızın üstünde soluğumuzu rahatlıkla alabiliyoruz…  

Yine Babamı özledim ve ona özenip, ben de 26 Ağustos Gecesi balkonumuza bir Türk Bayrağı astım ve ışıklandırdım. Tabloyu çok beğenen sitemizin gençleri balkonumuzun önündeki çimenler üzerinde korkusuzca, gururla ve mutluluk içinde geç saatlere kadar sohbet ediyorlar. Dilerim ki, bu güzel sohbetlerine imkan veren atalarını da anıyorlardır…     

Başta büyük komutan Mustafa Kemal Paşa ve muhteşem kurmay heyetini, şehit düşen ve gazi olan kahramanlarımızı saygı ve minnetle anıyor, hepsinin aziz ruhları şad olsun diyorum.

30 Ağustos,Büyük Zaferi, içine sindirenler için Kutlu Olsun.

OKUR YORUMLARI
ABDULKADİR ÇAPANOĞLU
02.09.2020 07:22:17

Değerli kardeşim, büyüklerimiz hep söylerler ya eski bayramlar daha güzeldi diye. İmkanlarımız bu günkü gibi değildi ama elimizdekilerle hep en iyisni yapmaya çalışırdık. Cennetmekan baban Yümni Bey de madalyalı bir gazi olarak o günün şartları içinde en iyisini yapmaya çalışmış. 30 Ağustos yıldönümlerinde kimbilir nasıl bir duygu seli yaşardı. Allahın rahmeti üzerlerine olsun, onların sayesinde göğsümüzü gere gere ve başımız dimdik milli bayramlarımızı kutluyoruz. En kalbi sevgilerim ve sağlık dileklerimle.

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ