PSİKOLOJİ DANIŞMANINDAN EVDEN AYRILMAYANLARA TAVSİYELER

Yozgat Diyabet Derneği Psikoloji Danışmanı Selmanur Demir salgın sürecinde evde kalmanın insanları psikolojik olarak etkilediğini belirterek  “ Covid19 salgınının tüm dünyada etkisini göstermesiyle birlikte hepimiz yeni bir sürecin içine girdik. Psikolojik olarak da etkisini üzerimizde hissettiğimiz bu salgın ile alakalı kendimizi nasıl koruyacağımızı bilmemiz gerekiyor"dedi.
Psikoloji Danışmanı Selmanur Demir  koronavirüs yasağı nedeniyle evde kalan vatandaşlara  konuya ilişkin tavsiyelerini şöyle sıraladı;
KENDİNİZİ TANIYIN
Atacağımız ilk adım kendimizi tanımakla başlamak olmalıdır. Kenimizi tanımak için kendimize soracağımız birkaç soru var.
Ben en çok neyden korkuyorum?
Beni en çok endişelendiren şey nedir?
Endişelendiğimde ya da korktuğumda vücudumda ne gibi değişiklikler oluyor?
Bu sorulara cevap vererek kendinizi tanımak, bu salgından nasıl korunacağınıza dair sizlere yol gösterecektir. Kaygıyı hafifletmek için neyin işe yaradığına odaklanmalıyız.
Şu düşünceyi aklınızda bulundurun. “Ben kendime yardım etmeye hazırım.” Evet hazırsınız, şimdi derin bir nefes alın.
UYKU DÜZENİNİZE DİKKAT EDİN
Uyku düzeninizi doğru ayarlamanız bağışıklık sisteminizin güçlü kalmasına yardım edecektir. Özellikle geceleri (12’den sonra) alacağınız uyku, beyninizin vücudunuza ihtiyaç duyduğu hormonları salgılaması için önemli saatlerdir.
SAĞLIKLI VE DENGELİ BESLENİN
Sağlıklı ve dengeli beslenmek de vücutta direnci artıracak ve sizi dış etmenlere karşı koruyacaktır. Sevdiğiniz yiyecekleri sağlıklı ve dengeli beslenme rutininize ekleyerek kendinizi mutlu edebilirsiniz.
GÜNLÜK RUTİNLERİNİZİ DEVAM ETTİRİN
Mümkün olduğunca günlük hayatınıza devam edin, sabah erken kalkın ve işe, okula gidiyormuş gibi hazırlanın. Yapmaktan zevk aldığınız aktivitelere bolca yer verin. Kitap okuyabilir, film izleyebilir ya da bir bitki yetiştirebilirsiniz. İnsanlar doğayla iç içe varlıklardır. Bitkiler insanları mutlu eder. Bitki yetiştirip onun günden güne büyüdüğünü izlemek sizi heyecanlandıracaktır. Daha önce yapmayı isteyip de zaman bulamadığınız bir şeyler varsa bu süreci fırsata çevirebilirsiniz.
DOĞRU KAYNAKLARDAN BİLGİ EDİNİN
Söylentilerle gerçekleri ayıramadığımız bu dönemde daha güvenilir kaynaklardan bilgi edinmeniz daha sağlıklı olacaktır. Bu şekilde sizi endişeye sürükleyen söylentilerin önüne geçmiş olacaksınız.
BİLGİ AKIŞINIZI SINIRLANDIRIN
Güncel bilgi akışınızı sınırlandırın. Günün her saati haberleri izlemek ya da durumu her dakika takip etmek zorunda değilsiniz. Bu durum sizin endişelerinizi de güncel tutacaktır.
Günün belli saatlerinde, örneğin bir sabah bir akşam, bilgilerinizi tazeleyebilir; böylelikle haber alma hakkınızı da kullanmış olabilirsiniz.
SOSYAL AĞLARINIZI GÜÇLÜ TUTUN.
Kendinizi yalnızlaşmış ya da izole edilmiş hissediyor olabilirsiniz. Bu dönemde görüntülü sohbetler, telefon görüşmeleri ya da mesajlaşma gibi yöntemlerle arkadaşlarınızla, sevdiklerinizle bağ kurabilirsiniz. Yüz yüze olmasa bile sevdiklerinizle kuracağınız bağlantı size kendinizi daha güçlü hissettirecek ve sizi yalnızlıktan uzaklaştıracaktır; ve hatta sevdiklerinize de kendilerini güçlü hissetmeleri için destek olmuş olacaksınız.
“Ben bunların hepsini yapıyorum ama yine de bazen endişeleniyor, korkuyorum. O zaman ne yapacağım?” diyorsanız size bir teknik göstereceğim.
Kontrollü nefes almaya her zaman özen gösterin. Özellikle nefes alış verişleriniz hızlandığında ya da yavaşladığında size yardımcı olacak bir tekniğimiz var ve çok basit.
Burundan nefes alıyoruz, 3 saniye tutup ağzımızdan veriyoruz. Sonra 3 saniye daha sayıp tekrar burundan nefes alıyoruz.
Bu döngüyü yeteri kadar tekrarladığınızda nefesinizi kontrol altına alabildiğinizi fark edeceksiniz.
Unutmayın hepimiz aynı durumun içindeyiz. Virüs insan seçmez. Kontrol edemediğimiz şeyler var, biz kontrol edebildiklerimize odaklanmalıyız.
Herkese sağlıklı ve mutlu günler dilerim”