Fevzi ÖZTÜRK

PENCEREM

YAŞAMA HAKKINI HAK ETMEK

Yaşamak bir haktır. Madem dünyaya geldik, hayat denilen o sonsuz güç kaynağından besleniyoruz, bu hakkımızın kıymetini bilmeliyiz. Nefes alabiliyor, üstelik bir nefesin bilincine varabilip bunun üzerinde düşünebiliyorsan; bana veriImiş yaşama hakkının hakkını verme zorunluluğu doğuyor. Bilinçli insan hayata ve yaşama teşekkür borçludur. Nasıl teşekkür edilir hayata? O kadar çok yolu var ki... Bu hayat sana verilmiş, sen ne verebilirsin karşılığında? Sende olan bu hayata sevgi ve saygı içinde verebileceğin nelerdir? Belki evrenin sonsuz uzak köşelerinden, belki hemen önümüzde, üzerine çiğ düşmüş bir gül yaprağından aldığın haz gibi borcunu öde!

İşte bu borcu ödemenin en saygın yollarından biri de alın teri ve emektir, çalışmaktır. İçimizde insan gibi insan olmanın aşkıyla yanan bir ödev duygusu içinde çalışmak; çalışarak dünyayı daha yaşanır, daha güzel bir hale getirmeye çabalamak.

İnsan bu çıplak yeryüzünü alın teriyle donatmaya çalışıyor. Bilimiyle, teknolojisiyle, sanatıyla, düşüncesiyle inancıyla yaşama hakkını hak etmeye çalışıyor. İçine doğduğu hayata hayat katma, hayatı zenginleştirip çeşitlendirme insanın yeryüzündeki tarihinin önemli özelliklerinden olmuş.

Bunun yanında, insan kardeşlerinin yaşama hakkına saldıran, yeryüzündeki yaşamı, kendi çıkarları doğrultusunda ortadan kaldırmaya çalışan insanlar da hep varola gelmiş. İnsan hayata borçlu bir varlık ama aynı zamanda eksik bir varlık. Yanılabilir, sapabilir bir varlık. Bu eksikliği var oluşundaki borçluyu görmeyi engelliyor. Tersine çoğu zaman kendini alacaklı bir varlık gibi görüyor. Hayatından yakınıyor. Yakınmak bir yana lanet okuyabiliyor. Zulüm ve işkencelerle dolu bir dünyada böyle düşünen insanlar hayatı suçlamakta kendilerini haklı görüyorlar. Hayatında bir kez olsun huzur bulamamış, sevilmemiş saygı görmemiş, insan yerine konmamış biri, saygı nasıl duysun, hayata nasıl düşünsün borçlu olduğunu.

Bitip tükenmek bilmeyen sahip olma hırsı, insanın gözünü kör ediyor. Kendini alacaklı, mükemmel sanan gafil insanların egemen olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bu insanlar için hırsızlık doğaldır; örneğin yalan söyleme, yolsuzluk yaptıkları işin doğal parçasıdır. Neden? Değer yaşamazlar çünkü. Yaşadıkları, abarttıkları değerler yüzyıllardır farklı kültürlerin kokuşmasında ortaya çıkan değerlerdir. Para ve ün yanında sağlıkları içinde hazları yücelten değerler.

İnsanız, kötü yanlarımız olsa da insana ve emeğiyle başardığı hayata güveniriz. Eksiklerimizi ve borcumuzu bilerek geleceğimizi alın terimizle dokumaya mecburuz.


Tarih : 31.01.2008
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ