Fevzi ÖZTÜRK

PENCEREM

ATATÜRK VE HALİL AĞA !

Mersinli çiftçi bağırıyor; “Anamızı ağlattınız ne yüzle geliyorsunuz? Başbakan cevap veriyor; “Konuşma lan! Artistlik yapma. Ananı da al buradan git” Biri Türkiye’nin başbakanı, diğeri üreten alın teri döken derdine derman isteyen Mustafa Kemal’in efendi çiftçisi.
İşte onu en iyi anlayan, onu en iyi tahlil eden ve efendi unvanıyla taçlandıran bir çiftçiyle Mustafa Kemal’in hem eğlendiren, hem düşündüren, zaman zaman insanın gözlerinden yaş akıtan, daha çok da günümüz politikacılarına ders veren öküzü vergi memurları tarafından satılan çiftçiyle söyleşisi.
1936 yılının Eylül ayıydı… Florya Köşkü’nde kalan Atatürk, yanına arkadaşı Nuri Conker’i alarak Çekmece dolaylarını gezmeye çıktı…
Birden Atatürk’ün gözleri akşam güneşi altında çift süren bir köylüye takıldı. Yaşlı bir adamdı bu. Ama sabanın sapına iyice yapışmış, toprakları yavaş, yavaş deviriyordu. Fakat çiftin bir yanında öküz, bir yanında merkep vardı. Eşit güçlerle çekilmediği için saban yalpa vuruyordu.
Atatürk şoföre: Dur!.. dedi.
-Kolay gelsin Ağa!..
Köylü sese başını çevirmeden karşılık verdi..
-Eyvallah, eyvallah…
Atatürk, baştan seslendi:
-Ateşin var mı, ateşin?
Bu kez köylü sesten yana döndü. Atatürk elindeki yanmamış sigarayı gösteriyordu.Köylü bir süre baktı,sonra hayvanları durdurup kendilerine doğru yürümeye başladı.Yürürken bir yandan konuşuyor,bir yandan kuşağının arasından bir fitilli çakmak çıkarıyordu..
-Tiryakisin bey galiba? Tiryaki, tiryakinin halinden anlamalı…
-Eh.. Kibriti unutmuşuz da…
Atatürk bir sigara uzattı,köylüde çakmağı çakıp,fitili ateşledi.Atatürk:
-İşler nasıl ağa? dedi. Bu yıl mahsülden yüzünüz güldümü?
Köylü isteksiz isteksiz konuştu:
-Tanrı’nın gücüne gitmesin ama bey, bu yıl yufkaydı mahsül.Kabahatin acığı bizde,acığı yukarıda! Parmağıyla gökyüzünü gösteriyordu. Biz geç davrandık,yukarısı da rahmeti esirgedi, böyle işte…
-Bakıyorum, sabanın bir yanında öküz,bir yanında merkep koşulu.Öküzün yokmu senin?
-Var olmasına var ya, hıdırellezde vergi memurları sattılar…
-Hiç vergi memuru köylünün üretim aracını satar mı? Olmaz böyle şey! Muhtara şikayet etseydin…
Köylü güldü:
-Muhtar, başında deel miydi memurun a bey?...
Atatürk dudaklarını kemirerek konuştu:
-Sende Kaymakam’a gitseydin!
Köylü iyice güldü:
-Sen de benle gönül mü eyleyon beyim; Kaymakam’ın habarı olmadan bizim buralarda kuş bile uçmaz. Geçti o eski devirler. Şimcik Atatürk’ümüz var!
(Sürecek)
Tarih : 02.03.2006
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ