Fevzi ÖZTÜRK

PENCEREM

ATATÜRK VE HALİL AĞA ! (2)

Atatürk konuşmayı sürdürdü:

- E peki, İstanbul şuracıkta … Gideydin Vali’ye anlataydın derdini… Onun işi bu değilmi?

Köylü, Atatürk’ün saflığına inanmış, iyiden iyiye gülüyordu. Konuşmanın tadını çıkarmışta biraz. Kestirip arttı:

- Bırak şu sağarı allasen, biz onun buradan çok gelip geçtiğini gördük yakasına yapışsak, acep derdimizi duyurabilir miyiz?

Atatürk iyice giyinmişti! Ama köylünün konuşması da çok hoşuna gidiyordu. Sordu:

- Adın ne senin Ağa?..

- Halil … Köylük yerden sorsan, Halil Ağa derler…

- Demek varlıksınız?.. Ağa dediklerine göre.

- Acık çiftimiz – çubuğumuz varken adımız Ağa’ya çıkmış, Halil Ağa aşağı, Halil Ağa yukarı; derken bizim çift-çubuk gitti ama , ağalık kalmasın mı ?... Hala bizim delikanlılar, “Halil Ağa” diye peşimden seyirtir dururlar!..

- Peki Halil Ağa, bu senin işin beni bayağı meraklandırdı. Benim bildiğime göre , bir çiftçinin üretim aracı elinden alınmaz . Sen aldılar diyorsun… Hadi, Kaymakam şöyle, vali böyle diyelim ; e peki bir başvekil İsmet Paşa var bilir misin?..

- Tamam öyleyse, hemen her hafta İstanbul’a geliyor Florya Köşkü’ne iniyor. Köşk de şuracıkta… Bir gün kapıda bekleseydin de derdini dökseydin ona… Herhalde çaresini bulurdu.

- Sen benim konuşmamdan hoşlaştın, gönül eyliyorsun galim. Ama bak şinci, tutalım gittim vardım; beni o kapıya komazlar ya …

Tutalım kodular; koskoca İsmet Paşa’mıza göstertmezler ya !..

Tut ki gösterdiler, ya ona halimi nasıl yanacağım hele; O sağarın sağarı, hiç işitmez canım!

- E peki , bakalım bu dediğime ne bulacaksın! Temin, Atatürk’ümüz var başımızda dedin ya … O da koca yaz şuracıkta oturup duruyor. Gitseydin , çıksaydın önüne, anlatsaydın halini.

Köylü iyice keyiflenmiş keh, keh gülüyor, Karşındakinin bilmezliğine acımış gibi bakıyordu:

Sen ne diyon bey ?... Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün yüzünü görmek için peygamber gücü gerek… Temin dedik ya, tut ki gördük, yiyip içmekten, işinden, gücünden başını kaldırıp bizim öküzümüzün arkasından mı siyirtecek?...

Konuşacak bir şey kalmamıştı. Atatürk köylünün omzuna elini koyarak:



Tarih : 28.03.2006
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ