Fevzi ÖZTÜRK

PENCEREM

ALINTI ÜZERİNE

Edinilen her bilgi hayattan, yaşamdan, kitaplardan ve insanlardan elde edilir. Bunların içinde toplumun çoğunlukla kabullendiği, desteklediği doğrular vardır. Birçok insan bu doğruları bir yerlerde okur veya duyarsa “Bu bende var olan düşüncelerdir, görüşlerdir” der, sahiplenir. Çünkü o duygular içinizde kabul görmüş, ifade edilememiş duygulardır. Bunları alıp bir yerlerde söyler veya yazarsanız, buna alıntı denir. Zaman zaman ben de alıntılar yapar, o duygu ve görüşlere katıldığımı hissedip, yazılamamış; uykudan yeni uyanmış aydınlık görüşlere yer veririm ve bu alıntıları yazarken de kaynağını söyler o görüşlerin aynı zamanda benimde görüşlerim olduğunu vurgulamaktan haz duyar, isim vererek görüş sahibini onure etmekten ayrıca mutlu olurum. ( Bakın sizden ne kadar şeyler öğreniyorum diye)
Birde emeksiz sahiplenme, aşırma var ki tehlikeli olanı da zaten odur. Kırsalın yaşamını, özlemini, beklentilerini bilmeden uzaktan gazel okur, lüks odasında kahvesini yudumlayarak sanki o kesimin temsilcisiymiş gibi gazete köşelerinde onların haklarını savunur, süslü şeylerle allayıp pullayıp özden uzak yazılarla sıkıntısı olan insanlar gibi yaşadığı izlenimi verip vay be dedirtirler.
Hele bazı gazeteler ve onların değerli yazarları var ki, toplumun aydınlanmasından çok tamamen ticaridir var olma nedenleri. Gazete alamayan dolayısıyla okuyamayan kesimin sorunları yokmuş da, güllük gülistanlık bir hayatları varmış gibi onlardan hiç söz edilmez. Onlar gazete okuyamayan üreten köy çiftçileri, köylülerdir. Vatan ve milletin var olmasında en çok kanını ve terini akıtan bu kesim yoktur sanki.
Üreten kesimin yok sayıldığı günümüzde Mustafa Kemal’ in çiftçiye nasıl baktığını Yozgat Gazetesinde yayımlanan “Mustafa Kemal ve Halil Ağa” yazı dizimi alıntı yapıyorum diye eleştirenlere bende derim ki “Mustafa Kemal’le çiftçi Halil Ağa’nın sohbetini kendime mi mal edecektim ? ”. Yine çiftçiler için söylediği “ kanlarını akıttığımız, kemiklerini yurdun değişik yerlerine gömdüğümüz ve uşak çizgisine indirdiğimiz bu kesime layık olduğu refahı veremediğimiz için bugün utançla onlardan özür dilemeliyiz” sözünü de mi kendime mal edecektim…
Gökyüzündeki yıldızları söndürecek kadar bilgili birikimli olduğunu idda edenlere diyorum ki: ben amatörce yazdığım yazılarıma ruhumu ve yüreğimi katıyorum. Ne nam için, ne şan için yazıyorum. Aydınlığa giden yolda insanıma toplu iğnesi büyüklüğünde ışığı göstermeyi başarmaya, sessizliğin sesi olmaya çalışmaktır bütün amacım ve gayretim budur.

Tarih : 04.07.2006
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ