TARTIŞMALARIN ORTASINDA KEMAL TAHİR - 2

TARTIŞMALARIN ORTASINDA KEMAL TAHİR - 2

Kemal Tahir’in romancılığını tartışmaların merkezine taşıyan yalnızca onun romana bakış açısı değil, düşünceleridir aynı zamanda. Onun tarihe, toplumsal yapıya bakışı ve değerlendirmeleri, çözümlemeleri çeşitli siyasal anlayışlara sahip kişiler tarafından ret ya da kabulle karşılanmıştır. Batılılaşmaya karşı olması giderek tüm Batılı değerleri karşısına almaya, Osmanlı’nın idealize edilmesine doğru evrilmiş; Marksist gelenekten gelmesine, sosyalizme inanmasına rağmen aynı düşünce yapısına mensup çevrelerce eleştirilmiş, romancılığı ve düşünürlüğü hep tartışılmıştır. Cevdet Kudret, onun Osmanlı hayranlığını, Abdülhamit savunuculuğunu ve Jöntürk düşmanlığını, bilinçaltındaki bazı birikimlere, sözgelimi, Abdülhamit’e bağlı çalışan babasının İkinci Meşrutiyet döneminde İttihatçılar tarafından işinden çıkarılması ve annesinin saraylı olması gibi etkenlere bağlamıştır. Bütün bunlara rağmen ne yazık ki Kemal Tahir söz konusu düşüncelerini düzenli, sistemli bir şekilde bir araya getirmemiştir. Düşüncelerini daha çok konferanslarda, söyleşilerde dile getirmiş, ölümünden sonra yayınlanan Notlar’ında bile dağınık bırakmıştır.

Başlangıçta, roman anlayışının,’toplumun tarihsel gelişi içinde drama çatmış tek insana dayandığını’ ileri süren Kemal Tahir daha sonra düşüncelerini bireyden topluma doğru kaydırmış ve “insanın dramı kişiseldir ama kendi kişiliğinden değil toplumsallığından gelir” diyerek bir değişim çizgisi izlemiştir. Bu çizgi de onu tek insanın dramının arka plana atıldığı ve toplumun dramının öne çıktığı yapıtlar üreten, romancı sezgileri kullanan bir bilim adamı noktasına getirmiştir.

Tarih her zaman tartışılan bir konu olmuştur. Tarihe eğilen ve onu farklı bir bakış açısıyla yorumlamaya çalışan Kemal Tahir de bir dönemin en çok tartışılan yazarlarından biri olarak öne çıkmıştır.

Fethi Naci, Türkiye’de Roman ve Toplumsal Değişme’de, onun romanlarındaki aksaklıklara (roman kişilerini bilgi verme aracı olarak kullanması; yapının karşılıklı konuşmalar üzerine kurulması, örneğin 560 sayfalık Büyük Mal romanının 420 sayfası konuşmadır gibi…), gereğinden fazla yer verilen konuşmaların kişilerin iç dünyalarını ortaya çıkaramamasına değinmiştir.

Berna Moran ise Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış’ta şöyle der: “Ne ki, Kemal Tahir Türkiye’de bazı tarihsel doğruları keşfetmenin, kimsenin söylemediği şeyi söylemenin heyecanı içinde romanın sanatsal yönünü ihmal etmeye başladı ve insana öyle geliyor ki, Kemal Tahir’in Türk romanının sorunu ve işlevi hakkında söyledikleri sanatçı Kemal Tahir’in roman kuramı ile ilgili kaygılarından değil, araştırmacı Kemal Tahir’in düşüncelerini ve vardığı sonuçları roman adı altında rahatça sunabilmesine gerekçe bulmak ihtiyacından kaynaklanıyor. Kanımca Kemal Tahir’in düşünürlüğü onun için büyük bir avantaj olabilecekken sonunda onun aleyhine işlemiş ve incelemelerinde işin kolayına kaçmak istemeyen bu araştırmacının romancılıkta kolaya kaçmasına ve böylece sanatçılığını harcamasına neden olmuştur.”

Taner Timur da Osmanlı-Türk Romanında Tarih Toplum ve Kimlik adlı kitabında Kemal Tahir’in, Yaşar Kemal’in bir bakıma antitezi olduğunu söyler. Rahmet Yolları Kesti ile İnce Memed’e göndermede bulunarak eşkıyalığın istismar konusu olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladığını belirtir. (  Devamı var)

OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ