Doç.Dr.Fatih Sakallı’nın bu yıl yayımladığı ‘Şehir ve Yazar’ adlı kıtabında yaşayan yazarlara kendi şehirlerini anlattırdı.Sakallı,Yozgat’ı da Ethem Baran’a sordu.İşte,Sakallı’nın kitabında yer alan Baran ile yaptığı söyleşi :
ETHEM BARAN ile YOZGAT ÜZERİNE ( 3 )
5. Şehrin görüntüleri, sesleri, kokuları ve tatları eserlerinizde nasıl yer bulmaktadır?
Bir şehir renkleri, kokuları, sesleri ve tatlarıyla kendini vareder ve yaşamasını sürdürür. Yozgat benim zihnimde aylarca kalkmayan karıyla, ince ince yağan yağmuruyla, Çamlık'tan bütün şehrin üzerine dökülen çam kokusu, Saat Kulesi'nin her yarım ve tam saatte vuran gonguyla, camilerden yükselerek beş vakit şehrin üzerinde gezinen ezan sesleriyle yer etmiştir. Otobüs garajından yayılan simsar anonsları, at arabaları ve faytonların tıkırtıları, kahvehaneleri renklendiren tavşan kanı çaylarda oynaşan kaşık sesleri, serin yayla gecelerini rüya rüya gezdiren kavak hışırtıları… Sabahı çağıran horozlar, gün boyu avluları ve sokak aralarını didikleyen tavukların gıdaklamaları, sahipli köpeklerle sokak köpeklerinin karşılıklı havlamaları… Küçük esnaf lokantalarından yayılan tandır kebabı kokuları, fırınları olduğundan güzel gösteren parmak çörek kokuları, yağmurdan sonra kırları buğu buğu havalandıran çiğdem ve mantar kokuları… Bunları, şehri şehir, insanı insan, doğayı doğa yapan küçük ayrıntı gibi görünen ama benim çok önemsediğim unsurları eserlerimde onların hak ettiği bir dille anlatmaya çalıştım, çalışıyorum.
6. Röportajımıza konu olan şehri ziyaret edeceklere bir “şehir notu” bırakacak olsanız neler yazardınız?
Yozgat'ı ziyaret edecek olanlar şehrin yarısının yaslandığı Çamlık'ı göreceklerdir önce. Oradan şehrin üzerine kozalak kozalak dökülen çam kokusuna dikkat etsinler. Aynı kokuyu Lise Caddesi'ni gezerken de alacaklardır. Benim de mezunu olduğum lisenin taş binası çam kokularının ardından gülümseyecek, tarihin tozlu sayfalarına selam gönderecektir. Saat Kulesi mutlaka selam verir ziyaretçilerine. Çok güzel bir kuledir. Sonra Çapanoğlu, bizim söyleyişimizle Büyük Camii… Zarafetiyle büyüler gelenleri. Şehrin tamamını kuşbakışı görmek isteyenler için Nohutlu Tepesi en uygun yerdir. Yerinde duruyor mu bilmiyorum ama, Abbas Sayar'ın vaktinin çoğunu geçirdiği Çamlık'taki gazinonun civarında, çamların koyu gölgesinde onun ve dostlarının sesi yankılanıyordur belki hâlâ… Şükrü Erbaş'ın şehrin meydanında dolaşan ayak sesleri bir şiirin içinden ses veriyordur mutlaka. Gülten Akın'ın çocukluğunu geçirdiği mahalle bir göz atımı uzaklıktadır. Ve meşhur tandır kebabının kokusu sizi mutlaka çağıracaktır küçük bir esnaf lokantasından.
Kaynak : Editör: Doç. Dr. Fatih Sakallı, Şehir ve Yazar, İlbilge Yayınları, Ankara 2020.
