DERSİNİ ALMIŞ DA EDİYOR EZBER (5)

Abbas Sayar’ın tek ve üzerinde hiç durulmamış hikâye kitabı Yorganımı Sıkı Sar dört hikâyeden oluşur. Birinci hikâye “Yorganımı Sıkı Sar”da kuraklık yüzünden beklenen ürünün elde edilememesi sonucu yine gurbete, çalışmaya giden adamın çaresizliği anlatılır. “Emrine Şükür” babasının sözünü dinlemeyen oğulun traktörü çamura saplaması olayı üzerinde odaklanır. “Cami Yaptırma Derneği” Demokrat Parti yıllarında yaşanan, bir köye cami yaptırma uğraşının komik hikâyesidir. “Bulut Ekip Yel Biçen” de ise bir köy delikanlısının kumar tutkusu ve bunun trajikomik sonucu yansıtılır.

Yazarın, köy romanı akımı bittikten ve Türkiye’de yeni bir siyasî döneme geçildikten sonra yayınladığı Tarlabaşı Salkım Saçak ve Anılarda Yumak Yumak adlı kitaplarında köyden uzaklaştığı, kente ve taşrada yaşayan aydınların ilişkilerine yöneldiği gözlenir.

Abbas Sayar romanlarında aydınlarımıza ve politikacılarımıza Türk köylüsünün alın yazısını değiştirmek; köylünün nasıl yaşadığını bilmek, öğrenmek gerektiğini haykırmıştır. Bir konuşmasında, eserleri ve kendisi hakkında şöyle der: “Yılkı Atı’nda sözü geçen kişiler, çocukluk, gençlik çağımda, bir ortak yaşantının anılarımda kalan kişilerinden bazılarıdır. İnsanlara kızgın, küskün olduğum anlardaki kederli, umutsuz olduğum anlardaki iç dünyamı, belki de biraz atın davranışlarına aktarmışımdır. (...) Belki Yılkı Atı benim, Çelo benim, Hüseyin Ağa benim... (...) Hiçbir önyargıdan yola çıkmadım. Ben konuşmadım, içimdeki köylüler öyle konuştular, daha doğrusu beni öyle yazmaya zorladılar.”

Yazarın bu sözlerinin doğruluğunu bütün eserlerinde, bütün satırlarında görmek mümkündür. Yazar mı anlatıyor, kişilerinden biri mi konuşuyor ayırmak zordur: “Bağa vardığımızda genel çizgisi buydu her bir yönün... Yüreklerde yaşama sevinci ‘hop hop’tu. Olmam diyesice mezarlığa sırt çevirip bağın üstündeki pınarın üst yeşilliğine Mustafa ile birlik çöktük.” (Yorganımı Sıkı Sar) Bu satırlarda kişilerden biri değil yazar anlatıyor.

“İlk satırlardan itibaren yerel ağız kendi kendine ağır basmaya başladı. Anlatışın değerinde olayın değerini bulur gibiyim. Sonra o ağzın, anlatımdaki yerelliğin, romanda sözü geçen kişilerin gerçek iç dünyalarını, duygularını yürekten yansıttığını, kişileri oldukları gibi verebilmek olanağını verdiğini sanıyorum. Bu gerekçe, dilde de bu yolda yürümeye zorladı beni. Ele alınan konu ile dil ve anlatım birbirine sıkı sıkıya bağlı gibi geliyor bana. (...) İşimin gereği dışında da uzun yıllar benim kahvem, kıraathanem doğa olmuştur.”

Yılkı Atı, büyüleyici kış doğası tasvirleriyle doludur. Yorganımı SıkıSar’da da yine büyüleyici bir bahar tasviriyle karşılaşırız:

 “Nisan, gökyüzünden yeryüzüne yansıttığı güzellik çizgisinin ortalarındaydı. Gökyüzünün yeryüzü ile nişanlandığı andı sanki. Doğa görünmez bir büyük güçten komut almıştı. Alı al, moru mor ediyordu. Büyük bir  sarhoşluk vardı dört bir yönde. Küçücük, yılın on ayı kurulukla cedelleşen dereciklerin çağlaması tutmuştu. Beyaz köpücüklere çeviriyorlardı seslenişlerini. Toprak, çiğdem sonrası dünyasını yeni renklerine çeviriyordu. Renkçibaşı olmuştu. Görünmeyen kazanından her bitkinin yeşilinde kırk kepçe renk dağılıyordu ortalığa... Al, mor, sarı kucak kucağa oturuyorlar, üstelik kendi renklerini on otuza bölüyorlardı. Kayalıkların donukluğu bitmişti. Gevşek gevşek, güleç güleç terliyordu her bir bölüğü.”

Abbas Sayar’ı, Saat Kulesi’nin dibinden başlayıp çam yeşilinde kaybolan caddenin koyu gölgesinde, şehre tepeden bakan Çamlık’taki gazinonun esintili penceresinde, bembeyaz saçları ve sakalıyla uyum içinde, düşünceli, sessiz, narin, kırılgan görürdüm.

Bir okuru ve hemşehrisi olarak hep uzaktan izledim, tanışmak kısmet olmadı.

Ömrünün son yıllarını Ayvalık’ta geçirdi.Ve orada öldü.

Artık hiçbir çocuk onun sokaklardaki gölgesini izleyemeyecek, bir otel odasının penceresinde yansısını görür gibi olamayacak.

Çamlık’tan doğru inen bir çam kokusu dolduracak bozkırın bahçesini...

..

(*) Şükrü Erbaş, Bütün Şiirleri-1, Kırmızı Kedi Yayınevi, (4. Basım), İstanbul, 2014.

OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ