Gelenekleriyle büyüyen ilçe

İnternet ortamında günlük gazetemiz www.yozgatgazetesi.com sitesine her gün yeni yeni haberler yayınlarız. Tüm ilçeler arasında en çok da Sorgun’dan haber gelir ve mutlaka yer bulur sitemizde. Her kategoriden haber vardır; sosyal etkinlikler, trafik kazaları, asayiş, paneller vs..
Ramazan ayı içinde ise en güzel haberlerden birisi ise ilçe belediyesi tarafından gelenekselleştirilen Ramazan eğlenceleri olarak göze çarptı.
Önceki hafta iftardan sonra gittiğim Sorgun’da hep okuduğum bu etkinliğin tam ortasında buldum kendimi.
Sorgun’un en işlek caddesi saat 21’den sonra trafiğe kapatılmış ve Ramazan gelenekleri bir takım etkinliklerle yaşatılmaya çalışılıyordu.
İftar sonrası çayımı yudumlarken etrafımı gözlemleme fırsatı buldum.
Genç - yaşlı , Erkek- Bayan her yaştan insan cadde’de gezerek stres atıyordu.
Hele de 7’den 70’e herkesin sevdiği Hacivat - Karagöz gösterilerine denk geldiyseniz.. hemen “Eski Ramazanlar”ı hatırlıyorsunuz.
Belediyenin ikramı olan şerbetten içme fırsatı bulamasam da , litrelerce şerbetin halka ücretsiz ikramı güzel bir olaydı...
Cadde boyunca esnafın bu hareketlilikten faydalandığını da gördük. Köşe başlarında yer tutan mısırcılar, yaz aylarının Yozgat’ta vazgeçilmezi yeşil nohut satıcıları satış yapabilmek için tezgahlarının başında bekliyorlardı. Gençlerin hoş sohbetlerine kulak kabartmamak içten değildi.
Trafiğe kapatılan cadde dışında Dutluk parkıyla yan yana bir lunapark kurulmuş çoluk çocuk hangisine binerim telaşındaydı.
Dutluk parkı dolmuş taşıyordu.
Bu mekanlara ilçe merkezine yakın belde ve köylerden de gelenlerin olduğunu da parktaki büyük havuzun yanında bir semaver çay içmek için Sarıkaya’dan gelen arkadaşlarlardan öğreniverdim.
Yani : Karşımızda canlı, hareketli bir ilçe vardı.
Evet Sorgun, büyük ve büyüme ivmesi pozitif yönde olan bir ilçe görünümündeydi.
Bu durumda çevre köylerinin nufus yoğunluğu ve Sorgun’un coğrafi konum itibarıyla önemli bir yer almasının etkisi de büyüktür.
Hemen bir parentez açmak istiyorum; Bu sayımızda 2012 mali yılı Yozgat il genelinde ilk 100’e giren vergi mükelleflerinin listesini yayınlıyoruz.
Merkez ilçe dahil 13 ilçesi bulunan İl’imizde Sorgun Kurumlar vergisinin ilk 100 listesine 21, Bireysel rekortmenler listesine ise 17 isim yazdırmıştı.
Kimler yok ki, öncelikle GIDA toptancılarını söyleyebiliriz. Yozgat merkeze, Yerköy’e , Şefaatli’ye ve Akdağmadenine ürünler çoğunlukla Sorgun’dan gitmekte.
Ayrıca Turizm, Akaryakıt, Madencilik, inşaat sektörün den de listede bir çok isim var.
Görünen köy kılavuz istemiyor aslında. Yozgat il genelinde gözle görünü şekilde düşen nüfus oranları Sorgun’da durağan’da seyrediyor.
Merkez nüfusu 75 bin, Sorgun 50 bin. Üniversitemizin 12 bin öğrencisini düşünürsek arada fazla fark kalmıyor.
Son günlerde ise Yozgat ile Sorgun arasına kurulacak 2 Organize Sanayi bölgesinin fısıltısı da yayılmakta.
Maden potansiyelinin varlığının avantajının yanı sıra, Havaalanı ve hızlı tren derken Sorgun önümüzdeki 10-15 yılı büyük değişimlerle geçirecek gibi. Durağan sayılabilecek nufüs ise mutlaka yükselecektir.
Hafta sonlarında havuzuna gittiğimiz, önceki dönemlerde kömür ve termal suyuyla, profesyonel seracılıkla şimdilerde ise başta uranyum olmak üzere değerli madenleriyle kabuğunu kırma aşamasına gelen Sorgun’un bu gelişmelerini izlemek bizlere keyif vermiyor değil.
Yozgat’ın Sorgun ile birleşme düşünceleri böylelikle vücut bulacak gibi.
Hadi hayırlısı diyelim.

ŞİİRLERİN DİLİ..

Günlük hayatta çoğu zaman dinleğimiz şarkıların sözlerine pek dikkat etmeyiz.
Müziğin tınısı sözlere baskın gelir.
Radyoda çalan şarkının hep nakaratı kalır aklımızda.
Şiirler de durum bazan böyledir.
Günlük koşuşturmanın içinde sadece başlığını bilirsiniz ve bir kaç önemli söz..
Taaki şiirin ve sözlerin sizi anlattığını görene kadar..
Mesela Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Yaş 35” şiiri.. Bir kaç kıtasını hemen hemen herkes bilir..
Ne kadar büyük şiir olduğunu tamamını özümseyerek okuduğunuzda ve sizi anlattığını hissettiğinizde ortaya çıkar..

Bir mısra bile ne kadar anlamlı hale dönüşüverir..
Şiirin son bölümü şöyledir:

“Neylersin ölüm herkesin başında,
Uyudun uyanamadın olacak.
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misâli o musalla taşında.”

Okuyunca susar kalırsınız.. Lugatta buna eklenecek fazla şey bulamazsınız..
Celal Kapusuzoğlu hocamın da bu sayıda köşesinde tamamını okuyabileceğiniz “Bayram ve Çocuk” adını verdiği çok güzel bir şiiri var..
Şöyle diyor bir bölümünde :

“Yıllar geçecek sen gelmeyeceksin
Çocuk kalbim biliyor
Arefe gecelerinde gözlerim kan çanağı
Yüreğim taş kesiliyor”

Söylenecek söz yine yok..
Annem geliyor aklıma.. Susuyorum..

07.08.2013