Fırsat buldukça Yozgatımızın bir çok yerinden videolar çekerek sosyal medya hesabımdan ve Youtube kanalımdan yayınlıyorum.
En çok da tarihi yerleri görmek beni olağanüstü heyecanlandırıyordu.
Yeni yerler görmek, özellikle tarihi mekanlarda izin verildiği müddetçe o taşlara dokunarak zamanda yolculuk yapıyor ve kimlerin yaptığını düşünerek mutluluğuma mutluluk katıyordum.
Şimdi ise işin rengi değişmeye başladı,
Son videolarımda gezip gördüğüm Uşaklı Höyük, Çeşka kalesi ve Cehrilik mevkiini gezdikçe buraların neden değerlendirilmediğini sorar oldum.
Hep övündüğümüz Cehrilik bölgesine öğrencilerimiz götürülemez mi?
Çeşka kalesi yanıbaşımızda kaçımız gittik gördük?
Hemen çevremizde Kapodakya, Kayseri gibi yerlerde gereken önem verilen yerlerin benceri birçok yer Yozgat’ta var hatta daha fazlası da .
Ve şu cümleyi çokça kullanıyorum artık “TARİHİN BEŞİĞİ YOZGAT”
Evet yabana atılmayacak derecede önemli Tarihi yerlere sahip olan Yozgatımız neden gereken değere ulaşamıyor.
Geçen sene sonlarında Boğazlıyan Özler beldesinde ortaya çıkarılan yeraltı şehri neden turizm noktalarından biri değil?
Kazankaya kanyonumuzun bir ucunu Çorum tutmuş kaymağını yiyor.
Kazankaya kanyonu diye internette arattırdığımızda çıkan resimler hep kanyonun diğer ucunda olan İncesi Kanyonunda çekilmiş resimler çıkıyor.
Turizm kaynaklarımız böylesine bol olduğunu görmek çok sevindirirken buraların değerlendirilmemesine ise üzülüyorum.
Yıllardır süre gelen bu durum ise galiba devam edecek.
#Tavium
#Kerkenes
#Büyüknefes
#Kazankaya
#Cehrilik
#Romahamamı
#Tümülüsler
#Höyükler
#Kazankaya
Ve yazabilsem sayfalara sığmayacak mekanlar…
Yazık. Gerçekten çok yazık oluyor Yozgatımızın bu güzel tarihi yerlerine ve cennet köşesi mekanlarına…
Hüsnü Aydoğdu
12.06.2020 04:12:47Sayın Budak, Maalesef yalnızca Yozgat'ın değil genel olarak Türkiye'nin diğer kentlerinde de bu sorunlar var. Tarihi alanlara ve müzelere olan ilginin avmlere ve eğlence merkezlerine olan ilgiye göre çok daha az olmasında hem eğitim hem de ailede başlayan bir sorun var. Eğitim sürecinde öğrencilere gerçek anlamda -sizin de belirttiğiniz gibi- kültürel ve tarihi değerlerin aktarıldığı düşüncesinde değilim çünkü yalnızca kitaplardan okumak her zaman tam bir yarar sağlamıyor. Örneğin ülkemizde birçok eski uygarlık vardı diyebiliyoruz ancak kaç öğrenci bu uygarlıklara ait müzelere gidiyor? Ancak yalnız müze ya da bu tarihi alanlara gidip eserleri görmesi de yeterli değil çünkü gördüğü şeyler hakkında ya önceden bilgi sahibi olmalı ya da bilgi verecek kişiler yanında olmalıdır ki baktığı şey toprağın ya da taşın ötesine geçebilsin. Son olarak benzer şekilde her bir alışkanlığın ailede başlamasında da önemli bir rol var. Çocuklar, ailelerinde görmedikleri bir eylemi yapmakta büyük oranda isteksiz olabilir, aslında bu aile büyükleri de birer öğrenciydi ve tabii ki herkes için eğitim şartları değişiyor ancak bu en azından şimdiki öğrencilere her anlamda sorgulayan bir düşünce yapısı ya da bilinç aşılamak için bir engel değildir.