Ece DOĞAN

GENÇ BAKIŞ

Özgürlük

Bu yaz uzun uzun kendimi dinleme şansım oldu. Belki de hayatın koşturmasına atılmadan önce kendimi bu kadar dinleyebildiğim son tatilimdi. Siz benden de iyi bilirsiniz insan bir tempoya girdi mi gerçekten ne istediğini, nasıl bir insan olduğunu bile unutuveriyor.
Aslında ne kadar yanlış yapıyoruz. Hiçbir koşturma bizden, olmak istediğimiz insandan değerli değil.
Bu yazdıklarımı yazarken beş sene sonraki halimi düşünüyorum da eminim bende bu eleştirdiklerimin ensesinde bulacağım kendimi. Beş sene önceki bende aynıydım o ayrı konu.
Yapmak istediklerimizi keşfetmekte ne kadar geç kalıyoruz. Yapabilecek potansiyelimiz var mı onu bile farketmeden geçip gidiyor hayat. Yaşamaktan keyif alacak türlü yol varken biz alıştığımız düzene sıkıştırılmış buluyoruz kendimizi.
Mesele bir beş sene, on sene önce ki kendimize söyleyecek ne kadar çok şeyimiz var. Ama şuan ki halimize dönüp tek laf edemiyoruz. Çünkü kafası epey meşgul birde biz karıştırmayalım değil mi?
Tabi bir yerde insanin kendine bir şeyler söylemesi tecrübeyle sabit. Mesela bugün kendime bir öğüt verecek olsam bugünüme de yarınıma da söyleyeceğim 'özgürlüğünün kıymetini bil' olurdu. Bu nereden çıktı şimdi diyeceksiniz. Bu hafta bir kısa film projesi için Şakran Kapalı Cezaevindeydim. Hani filmlerde görüyoruz yabancısı değiliz derdim ama ne kadar da yabancısıymışız. Sayamayacağım kadar çok demirkapının ardından geçip çalışan mahkumların kaldığı koğuşa girdik. İçerde kimse yoktu ama hepsinin hayatına ait o kadar çok sey vardı ki. Her ranzanın etrafında ayrı bir hayat. Avluya çıkıp kafamı kaldırdım daireler halinde dikenli tellerin arasından gökyüzü ne kadar cezbedici görünüyormuş.
'Özgürlük ne güzel şey dedim' ilk defa bunun değerinin kat kat fazla farkında olarak.
Senaryomuzda güzeldi dört duvarın düşüncelerimizi de kelepçeleyemeyeceğini anlatıyorduk. Hepsi kafamda iyice bütünleşti o gün.
Özgür olmak lazımdı. Koşullarımıza, etrafımızdaki insanlara hatta kendimize rağmen özgür olmamız lazımdı.
Özgürlüğü kısıtlayan bir çok şey var tabi. Mesela etrafımızdaki insanlar da kısıtlıyor bu özgürlüğü. Dedim ya yazının başında kendimizi keşfedemiyoruz diye. Kaçımız ailemiz,arkadaşlarımız yafa elalem ne der baskısıyla kendimizin olmayan yollara girdik. Yada cesaret edemeyip, destek bulamayıp yürüyemediğimiz o diğer yollar kaçımızın içinde hala.
Bedenimiz, düşüncelerimiz gibi kendimize olan güvenimizi, inancımızı da özgür bırakmak lazım demek ki. Hatta en büyük kanatları onlara takmak lazım.
Bugün edindiğim tecrübeler yıllar önceki halime de bugünüme de yarınıma da bir kac sey soyleyebiliyor. Dinleyebilirsem ne mutlu.
Sevgili Ece Lütfen kafan hep gökyüzünde olsun. Okuduğun her kitap kanadında bir tüy olacak ilerde. Hedeflerine ulaşmak için attığın her adım başarısız olsan da seni kat kat hızlı uçuracak. Denemekten, doğruyu aramaktan, fikirlerini belirtmekten korkma. İnsanların fikirlerini önemse ama unutma kendin hayatın için en doğru kararlar her zaman sende mevcut.
Sevdikleriniz ve özlediklerinizle keyifli bir bayram diliyorum. Sevgilerle...

12.09.2016
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ