Hatırlamaya çalışıyorum. Bayramın bayramlığını ilk ne zaman fark ettim? Zihnimde canlanan ilk hatıram :
Bir arafe günü ebem bir topak yün vermişti bakkalda (tükandan) alışveriş yapayım diye. Bir koyun dolusu bisküvi etmişti. Köyün sırtını dayadığı üzerliklerle kaplı tepeye çıkmıştım. Köyün üstünü mavi tezek dumanları kaplamıştı. Yozgat köylerinde arefe günü bayram çöreği yapmak gelenkti. Şimdi de yapılıyor mu?

Merhum Turgut Cansever “Ramazan zamanı müdahele demektir” demişti . Arafe ve bayram günlerinde zaman algımızın değiştiğini farketmişizdir. O gün de köyün sokaklarında başka bir zaman algısının farkında olan güleryüzlü insanlar vardı. Zamanın ölçülmesinde saatin hükmünü yitirdiği bu özel günler midir, insan davranışlarını farklılaştıran? En zalim insandan melek adayı yapan nedir?

İnsanlar özel günlere kendilerini hazırlamaları sonucu mu zamana, insana , eşyaya bakışı değişiyor.
Yoksa dıştan bir müdahele mi var? Yine merhum Turgut Canseveri “Ramazan ahretten dünyaya bakıştır” diyor. Özel günlerde bakışımız algımız, günün mana ve önemine binaen yeniden mi programlanıyor?
Bayramları, Bayram olduğunu bilerek karşılayanlara, yaşayanlara ne mutlu.

Her özel günde, geçen zamanı, bayramlarda birlikte bayram yaptığım insanları düşünürüm. Onca insanın aramızda sessizce çekilip gitmesine ne anlam veriyoruz ? “Tekrar mülaki oluruz bezm_i ezelde / Evvel giden ahbaba selam olsun erenler”

Yahya Kemal “Veda Gazelinde” böyle diyor. Evvel giden ahbaba selam olsun. İnşallah tekrar karşılaşacağız. Bu dünya hayatı ruhlarımızı doyurmaya yetmedi “Kişi sevdiğiyle beraberdir” sevdiklerimizle sevmeye doyamadıklarımızla yeniden beraber olmak ümidi, günahkarlık korkumuzu bastırıyor.
Bayram sabahları içimizde gezinen hüzün “evvel gidenleri” hatırlamanın hüznü mü? Hayatımıza giren eş, dost, akraba yokluğunu, o yokluğun bıraktığı boşluğu düşünüyorum hep. Hayatı, mekanları, eşyayı değerli kılan ne? Herhalde o mekanlarda yaşayan insanların varlığı. O mekan, o özel insanlar birlikte olduğunda değerli. O özel insan yoksa ne kıymeti var ?

Zaman geçtikçe bayramlara bakışımız da değişiyor. Hayatın zorlukları hayatımızdan çekilen özel insanların yoklukları bayramı yarı sevinç, yarı hüzün günlerine seviniyor. Çocuğun bayram algısıyla, yetişkinin bayram algısı arasındaki fark herhalde buradan geliyor.

Kaç bayram daha göreceğim bilmiyorum. “Gitgide artan yalnızlımığımız” la yaşayacağız bayramları herhalde. Sonra (Varsa ömrümüz) tanıdığımız ölenler, tanıdığımız yaşayanlardan daha çok olacak, yetim-i akran olacağız.

Ve bir rüya böylece bitecek vesselam.
OKUR YORUMLARI
tarık
07.04.2015 19:31:00

hocam bende yaziyorum arada sizin gibi ama okuyanlar sagolsunlar kulaklarinizi cinlatiyorlar. Bende sizin yazinizi okuyunca belki de coktan bu dünyadan ayrilmis sizin hocanizi düsündüm ama o kadar insafsiz olamadim sizin kulaginiza dogru üfleyi verdim. kendinize iyi bakin böyle yazmaya devam. Sizler sayesinde memleketim hic degismeden kalacak. Allah razi olsun.

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ