Yozgat'ta gazete,dergi yayınlarından hep sevinç duymuşumdur. Her yeni gazete , her yeni dergi bana , paslı zihinleri , katı yürekleri çözen ilaç gibi gelmiştir.
Bundan galiba 20 yıl önce önce ortağı olduğum şirket aleyhine mahalli basında bir yazı çıkmıştı. Haber yalandı. işin kötüsü haberi yapan gazeteci ahbabımdı.. Çok incinmiştim.O üzüntü ve kızgınlıkla, ( nur içinde yatsın Rasim Kayhan'ın gazetesinde) o yalan haberi hedef alan bir yazı kaleme aldım.O yazının sonunda daha önce hiç karşılaşmadığım,uzaktan tanıdığım Osman Hakan Kıracı'dan bahsederken şöyle yazmıştım :
''Sayın Osman Hakan Kiracı’nın 25 yıllık gazeteciliğinin sonrasında hala ayakta kalması ve normal ilişkilerini devam ettirmesi alkışlanacak bir durum.Yeni yetme gazetecilerin zorbalıklarını ve şantajlarını görünce 25 yıla rağmen gazeteciliğini edebiyle sürdüren bu insana saygı duydum.”
Osman abi yazıyı okuyunca çok şaşırmış olmalı ki , Yozgat gazetesindeki köşesinden bana hemen cevap vererek teşekkür etmiş “Samimi duygularla ifade ettiğiniz teveccüh ve takdiriniz kazandığım ödüllere eşdeğerdedir“demişti. Sonrasında beni merak edip işyerime geldiler. Kendisiyle gazete sütunlarından yazıştıktan sonra tanışmış olduk.
O Günden sonra , (aramızda ki yaş farkına rağmen ,tabii ben küçüğüm ) ahbaplık ilişkilerimiz gelişerek devam etti.. Sonra öğrendim ki gazetesi hiç tekzip yememiş.Yani gazetecilik mesleğinin ilkelerine ve ahlak kurallarına sıkı sıkıya uymuş.
1994 yılında ANAP’ın il başkanı oldu. Yozgatın eksiğini gediğini tamamlamak için yıllarca çalıştı. İktidar dönemlerinde Gelingüllü barajının Esenli’den fiefaatlı’ya uzanan hattındaki kanaletlerin hızla yapılmasında emeğinin geçtiğini yakınen ben biliyorum.( İnanmalısınız kaç kez telefonla DSİ genel müdüründen acilen ödenekler istediğine ben şahidim) Tabii iktidar döneminde sıkca görüşemiyorduk;çünkü Osman abinin bürosuna gelen adamlardan(sözüm ona siyasetçilerden ) hoşlanmıyordum. Tahammülü imkansız tiplerin konuşmaları, davranışları bana çok itici geliyordu (unutmadan söyleyeyim o adamların ekseriyeti şimdi AKP'de )
Bir şehir düşünün ki kültürel ihtiyaçlarının farkında değil. Bir gazete,dergi ne demektir bilmiyor,dünyadan habersiz.Yani kendinden habersiz.Yarına bırakacağı bir tek cümlelik sosyal bir faydası yok ! Çapanoğlu Camii ile ev arasında gidip geliyor.Yüzü yerde . Yani ben '' yok ''um diyor.
Bu şehirde adam gibi gazete , dergi çıkaran,kültürel faaliyet yapan herkesi birinci sınıf insan olarak görüyor takdirlerimi sunuyorum.
Soru şu :
Yozgat'la ilgili iki cümle edemeyeceksen, senin bu şehirde ki ''esbab-ı muciben''nedir kardeşim ?
Her yeni gazete,her yeni dergi bilgiye ,medeniyete , aydınlığa açılan bir penceredir.
Minnet ve şükran o pencereleri açanlara, her kimse ,her neredeyse..!
05.03.2013
Bundan galiba 20 yıl önce önce ortağı olduğum şirket aleyhine mahalli basında bir yazı çıkmıştı. Haber yalandı. işin kötüsü haberi yapan gazeteci ahbabımdı.. Çok incinmiştim.O üzüntü ve kızgınlıkla, ( nur içinde yatsın Rasim Kayhan'ın gazetesinde) o yalan haberi hedef alan bir yazı kaleme aldım.O yazının sonunda daha önce hiç karşılaşmadığım,uzaktan tanıdığım Osman Hakan Kıracı'dan bahsederken şöyle yazmıştım :
''Sayın Osman Hakan Kiracı’nın 25 yıllık gazeteciliğinin sonrasında hala ayakta kalması ve normal ilişkilerini devam ettirmesi alkışlanacak bir durum.Yeni yetme gazetecilerin zorbalıklarını ve şantajlarını görünce 25 yıla rağmen gazeteciliğini edebiyle sürdüren bu insana saygı duydum.”
Osman abi yazıyı okuyunca çok şaşırmış olmalı ki , Yozgat gazetesindeki köşesinden bana hemen cevap vererek teşekkür etmiş “Samimi duygularla ifade ettiğiniz teveccüh ve takdiriniz kazandığım ödüllere eşdeğerdedir“demişti. Sonrasında beni merak edip işyerime geldiler. Kendisiyle gazete sütunlarından yazıştıktan sonra tanışmış olduk.
O Günden sonra , (aramızda ki yaş farkına rağmen ,tabii ben küçüğüm ) ahbaplık ilişkilerimiz gelişerek devam etti.. Sonra öğrendim ki gazetesi hiç tekzip yememiş.Yani gazetecilik mesleğinin ilkelerine ve ahlak kurallarına sıkı sıkıya uymuş.
1994 yılında ANAP’ın il başkanı oldu. Yozgatın eksiğini gediğini tamamlamak için yıllarca çalıştı. İktidar dönemlerinde Gelingüllü barajının Esenli’den fiefaatlı’ya uzanan hattındaki kanaletlerin hızla yapılmasında emeğinin geçtiğini yakınen ben biliyorum.( İnanmalısınız kaç kez telefonla DSİ genel müdüründen acilen ödenekler istediğine ben şahidim) Tabii iktidar döneminde sıkca görüşemiyorduk;çünkü Osman abinin bürosuna gelen adamlardan(sözüm ona siyasetçilerden ) hoşlanmıyordum. Tahammülü imkansız tiplerin konuşmaları, davranışları bana çok itici geliyordu (unutmadan söyleyeyim o adamların ekseriyeti şimdi AKP'de )
Bir şehir düşünün ki kültürel ihtiyaçlarının farkında değil. Bir gazete,dergi ne demektir bilmiyor,dünyadan habersiz.Yani kendinden habersiz.Yarına bırakacağı bir tek cümlelik sosyal bir faydası yok ! Çapanoğlu Camii ile ev arasında gidip geliyor.Yüzü yerde . Yani ben '' yok ''um diyor.
Bu şehirde adam gibi gazete , dergi çıkaran,kültürel faaliyet yapan herkesi birinci sınıf insan olarak görüyor takdirlerimi sunuyorum.
Soru şu :
Yozgat'la ilgili iki cümle edemeyeceksen, senin bu şehirde ki ''esbab-ı muciben''nedir kardeşim ?
Her yeni gazete,her yeni dergi bilgiye ,medeniyete , aydınlığa açılan bir penceredir.
Minnet ve şükran o pencereleri açanlara, her kimse ,her neredeyse..!
05.03.2013
05.03.2013
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ
ayaz korkmaz
17.03.2013 02:07:00sayın celal hocam öncelıkle selam eder ellerinizdenn mühabbetle öperım ben ayaz korkmaz istanbulda yasayan gurbetcı yozgatlılardan bırıyım.sizi tebrık edıyorum kı bıze o sanat eserlerını okutuyosunuz ve sızı yıne haddım olmayarak tebrık ve takdır edıyorum kı bınlerce yozgatlı garıbanın okumasına vesıle oldunuz ve yıne bılıyorum kı benım gıbı fakır fukara cocukların okutulmasında ön ayak oldunuz Allah sızden razı olsunn bu yazı mı hocam sızın kalemınızden cıkan her satır göüzüm kapalı biliyorum ki sanat eserıdır...hocam tekrar ellerinizden öper Rabbımden sıze ailenıze cocuklarınıza uzun sağlıklı ömürler dılerım tum yozgatlılara abılerıme ablalarıma selam olsun celal hocam gıbı değerleride yozgattan kacırmadan gereklı ılgıyı göstermelerını nacızenee tavsıye ederım
Mehmet UYSAL
08.03.2013 15:39:00KIRK' la ilgili;Türkçemizde bildiğimiz deyimler,halk arasında bilinenler...
Çocuk doğar,KIRK'ı çıkarılır,
Kişi ölür,KIRK'ıncı günü Manevi merasim tertip edilir,
Eski Beyliklerde düğünler KIRK gün,KIRK gece yapılırmış,
ALLAH Dostlarının bazıları için KIRK'lara karıştı denilir,
KIRK yaş için, insanın kemale ermesi diye nitelendirilir,
Bir Fincan kahve hatrının,KIRK yıl olduğu söylenir,
YOZGAT'TA BİR YEREL GAZETE "YOZGAT GAZETESİ" KIRK YIL AYAKTA KALMIŞ VE HALEN KOŞMAKTA...Halk arasında bilinenler ve yıllar sonrada bilinecek olmanız temennisiyle...
KIRK + BİR KERE MAŞAALLAH...
Mehmet UYSAL
08.03.2013 14:53:00Türkiye'de iller arası ençok göç veren il olarak son istatistiklerde Yozgat'ın ilk başlarda olduğu ACISI hepimizin malumlarıdır.Türkiye'mizin hangi vilayeti olursa olsun YOZGAT'lı ile karşılaşmamak mümkün değildir.Sonzamanlarda azaldı kanaati ile,aracının plakasını Yozgat dışından almak önemli bir gereklilikti!!!Sayın;Ağalar,Beyler,Efendiler,Hatırlı Şahsiyetler,Nüfus Cüzdanlarında YOZGAT yazanlar,İl dışında vefat edildiğinde,YOZGAT topraklarına yatırılanlar...
YOZGAT'LI OLMANIN SİZLERCE, ESBAB-I MUCİBESİ NEDİR KARDEŞİM...Selam ve Saygılarımla
Recai Kapusuzoğlu
08.03.2013 10:57:00Sayın Hocam,
Lütfen yazım kurallarına uyalım. "aramızda ki yaş farkı", bu şehirde ki "esbab-ı muciben"n yazarken -ki ekini niye ayrı yazdın?
Selamlar
ercan
07.03.2013 11:17:00yozgat basınıyla ilgili yorumunuza aynen katılıyorum.selam.
kemal
06.03.2013 10:26:00osman beyi uzaktan tanıyıp zaman içerisinde birlikte oluşunuz ve son demde makale ve hikayelerinizle bizleri keyflendirdiğiniz için size teşekkür ediyor,kadirşinazlığınız ve yazılarınız ıçin de şükranlarımızı sunuyorum.