sayın başer yozgatın acil olarak kalkınması için yozgatın her yerini 6. derece teşvik verilmesi çok elzemdir.

Sayın vekilim, Boğazlıyan Cezaevi yeni yerine taşındı. Eski bina boş duruyor. Kadirlililer, 2016’da eski cezaevini kent müzesi yapmışlar. Kadirli Belediyesi baş tutmuş. Kadirliler el kol olmuş. Bu müzeyi Kadirli’ye kazandırmışlar. Kadirli için çekim merkezi olmuş Kadirli Kent Müzesi. Boğazlıyan Belediyesi de eski cezaevini kent müzesi yapmalı. Böylece Boğazlıyan yeni bir kültür merkezine kavuşur. Boğazlıyan Belediyesi koordinesinde Şeker Fabrikası, Ticaret ve Sanayi Odası, Ziraat Odası, siyasi partiler ve diğer sivil toplum kuruluşları el ele verirse Boğazlıyan Kent Müzesi hayata geçer. Boğazlıyan’a bir kent müzesi çok şey kazandırır. Bir çekim merkezi olur kent müzesi. Eski bir cezaevinin müze olması Boğazlıyan’a değer katar. Bu müzede Boğazlıyan’a hizmet etmiş yöneticilerin, bilim, sanat, spor ve siyaset adamlarının hizmetlerini anlatan yazılı ve görsel belgeler, bilgiler teşhir edilir. Şair ve yazarların eserleri yer alır bu müzede. Etnografik kültür eserleri , yörenin yemek kültürü, el sanatları ile sosyal ve ekonomik yaşantısından ögeler sergilenir. Boğazlıyan eski cezaevinin Boğazlıyan Kent Müzesi olması için sizin yardımınıza ve desteğinize ihtiyacımız var. Boğazlıyan Kent Müzesi için desteğinizi bekliyoruz. Çalışmalarınızda başarılar dilerim. Selam ve saygıyla.

YENİ ADALET BAKANI SAYIN BOZDAG IN MEMLEKET İÇİN YAPACAGI EN BÜYÜK HİZMET YENİ CEZA EVİNİ KAMPÜS YERLEŞKESİNE ÇEVİRMESİ OLACAKTIR YOZGAT I GÖÇTEN KURTARACAK EN BÜYÜK NEDEN OLUR.

sayın başer şehrimizin en büyük eksigi üretim yapılabilecek 300-500 metre lik işyerlerinin olmamasıdır. büyük işler küçük işlerden başlar yozgatta kimse üretime adım atamıyor çünkü üretim yapmak için hiçbiryerde dükkan bulunamamaktadır ankara sanayisini gelişimdeki en büyük etken ostim ve ivedik bölgesinde insanların üretime başlayacagı alanlar mevcut olmasıdır aynı modelin yozgata da yapılması şarttır aksi halde hiçbirşekilde yozgat kalkınmaz ve üretim için hareket alanı bulamaz.

sayın başer nedense hangi şehre gitseniz yatırımlar hızlı bi şekilde bitiyor yozgata gelince ne yapılsa işler hep yarım kalıyor hayallerde kalıyor proje şehri olduk icraat göremez olduk. cezaevi açılmadı hızlı tren açılmadı reisin usta birligi yapılmadı güçlü iktidarda siz varken bunların sizden sonra gelenlerdenmi talep edilecek ayrıca osb yüzde doksan beş doluluk oranına kavuştu diyorsunuz o dediginiz doluluk sadece yüzde otuzlarda diger parseller zamanın da tahsis edilip unutulmuş parsellerdir anlıyacanız memleket çoook garip sadece sözden öte gitmiyor şöyle ciddi bir yatırım ciddi bir üretim tesisi bu şehre hiç gelmeyecek herhalde.

şehrimizin yeşil görüntüsü yok denecek kadar az agaç.. dikmek gelecege bırakacagınız en güzel miras olacaktır

sayın başer biliyoruz ki memleketimiz için çok gayret sarf ediyorsunuz ama ben şehrimizin dışardan gelen insanlar için hoş güzel bir görüntüsü olmadıgı nı düşünüyorum o yüzden saray tarafından şehrimize girişteki dagları orman yapsanız çoook güzel bir görüntü olur ve şehrimiz pirestij kazanır.syg

Sn. Vekilim Boğazlıyan-Kozaklı İl Yolu da sözde bölünmüş yol yapılacaktı ama bir türlü başlamadı yatırım programları arasında yer almamış bi ilgilenirseniz memnun oluruz

Üniversitelerde, profesör ve doçent kadrolarında bulunanlar daimi statüde çalışmaktadırlar. Doktor öğretim üyesi, öğretim görevlisi, araştırma görevlisi kadrosunda çalışanlar ise birkaç yıllık yenilen atamalarla geçici statüde çalışmaktadırlar. Doktor öğretim üyeleri, üniversitelerin atama ve yeniden atanma kriterlerine göre puanlama esasına göre, şartları sağladıkları takdirde tekrar atanabilmektedirler. Yozgat Bozok Üniversitesinin Akademik Yükseltilme ve Atanma Yönergesi en son 2018 yılında YÖK genel kurulunda kabul edilerek güncellenmiştir. 2020 yılı ekim ayında Bozok üniversitesi Rektörlüğü, kimin, kimlerin veya hangi komisyon tarafından hazırlandığı bilinmeyen yeni bir yönerge taslağını fakülte ve yüksekokullara göndererek ilgili birimlerden taslak hakkında görüş istemiştir. 2018 yılında yeni çıkarılan yönerge henüz tam yürürlüğe girmeden ve sonuçları gözlenmeden yeni bir yönerge çıkarma girişimi akademisyenlerin kafasını karıştırmaktadır. Yeni yönerge incelendiğinde atanma kriterlerinin son derece ağırlaştırıldığı, Yozgat Bozok Üniversitesinden daha önce kurulmuş ve Türkiye’nin önde gelen birçok üniversitesinde öğretim üyesi olabilmek için aranmayan şartlar, Yozgat Bozok Üniversitesinde öğretim üyelerinden istenmektedir. Ağırlaştırılmış bu şartlar Akademisyenleri bilimsel çalışma yapmaya yönlendirme ve Üniversitenin standartlarını yükseltmeyi amaçlar gibi görünse de mevcut çalışan yaklaşık 250 doktor öğretim üyesinden büyük bir kısmının yönerge çıkarılması halinde tasfiye edilmesi, doçentlerin ise profesörlüğe yükselememesi anlamına gelmektedir. Örneğin Yüksek Öğretim Kurulu tarafından Doçent ünvanı verilen bir akademisyen Yozgat Bozok Üniversitesinde çıkarılması planlanan yönergeye göre Doçent olarak atanamayacaktır. İlginç olan Şu an Bozok Üniversitesinde mevcut çalışan Profesör ve Doçentlerden birçoğunun bile yeni çıkarılacak kriterleri sağlayamadığı, bazı profesörlerin kriterler kendilerine uygulansa tekrar doktor öğretim üyesi olarak bile atanamayacağı gerçeğidir. Fakat Profesör ve Doçent olanlara bu uygulama yapılmayacağı için onlar bu konuyu dikkate almamaktadırlar. Profesörlüğü yaklaşmış bir doçentin yeni kriterlere göre çok sayıda yeni bilimsel yayın yapması gereklidir. Bilimsel bir yayının kabul görmesi ve yayınlanma süresi bir yıldan fazla sürmektedir. Bunlar dikkate alındığında yeni yönergeye göre Bozok ta çalışan öğretim üyelerinin önü kesilmek istenmektedir. Kadro yetersizlikleri nedeniyle aşırı ders yükü altındaki akademisyenler, yayına zaman ayırmadıkları süreçlerde yönetim tarafından ağır eleştirilere maruz kalmaktadırlar. Geçtiğimiz günlerde Üniversite yönetimi, fakülte dekanlarını toplayarak yeni yönergeyi çıkarmak için çalışma başlatmıştır. Tamamı Profesör olan dekanların bazıları çıkarılmak istenen yeni kriterlerdeki şartları sağlayamadığı halde kendilerine zarar vermeyecek bir uygulama ya olur verme veya görüş bildirme gayretleri de dikkate edilmesi gereken ayrı bir husustur. Sonuç olarak geçmiş dönemlerde bazı kurumlarda bazı çevreler tarafından çalışanlar üzerinde gelişim ve kurumsal ilerleme adı altında uygulanan baskı ve mobing Yozgat Bozok Üniversitesinde uygulamaya konulmaya çalışılmaktadır. Tamamen iyi niyetten uzak bu yönergenin yürürlüğe girmesi durumunda yaklaşık 250 doktor öğretim üyesi ve 70 doçentin akademik hayatı ve geleceği risk altındadır. Yılların emeğiyle toplanan bu akademisyenler Yozgat’tan ayrılmak zorunda kalacaklardır. Yüksek Öğretim Kurumunun Üniversitelere tahsis ettiği kadro sayısı her geçen yıl kısıtlanmaktadır. Rakamlar yaklaşık olarak ifade edilirse 2019 yılında Yozgat Bozok Üniversitesine 150 öğretim üyesi kadrosu tahsis eden YÖK, 2020 yolunda yaklaşık 40 kadro tahsis etmiştir. Farklı üniversitelerden çeşitli görevlendirmelerle yönetime gelip birkaç yıl içerisinde tekrar kendi üniversitesindeki odasına dönecek olanların, yıllarca Yozgat Bozok Üniversitesine hizmet etmiş akademisyenlerin geleceğini tepeden inme, keskin ve dayatmacı kurallarla yok etmeye çalışmanın bilime ne katkı sağlayacağı tartışılır durumdadır. Yönetimin bu çalışmasının Sayın Vekillerimiz ve Belediye Başkanımız tarafından mercek altına alınmasını, Sayın Rektörün, çeşitli komplo teorileri üretmeden herkesi ikna edecek makul ve mantıklı bir açıklama yapmasını temenni ediyorum.

Sayın vekilim. Bozok üniversitesinde uzaktan eğitimi tweeter üzerinden eleştiren Öğrencilerden bazılarının üniversite yönetimi tarafından aranarak bu tweeti siz mi attınız diye sorgulandıkları konuşuluyor. Kimin buna hakkı var?