A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

Yaşanmış bir olay, At Hüsne’nin hikâyesi

Yozgat’ta bir zamanlar “at” lakaplı bir Hüsne kadın varmış. Kocasını genç yaşta kaybettiğinden gelinlik çağda bir kızı ve 10 yaşlarında bir oğluyla kıt kanaat yaşayan bir dulmuş. At Hüsne hem çok cesur, hem de çok kavgacı ve geçimsiz bir kişi imiş Bir keresinde şehir dışına kadar elinde silahla bir eşkıyayı kovaladığı söylenirmiş ama kavgacı kişiliğinden dolayı da mahalleli kendisinden yılmış, illallah etmiş. Nasıl etsek de şu kadından kurtulsak diye düşünüp dururlarmış. Bir gün mahalleden birkaç kişi kendisini ziyaret edip, aracı olduklarını söyleyerek, “Gözün aydın, başına devlet kuşu kondu” demişler. “Şehrimize kervanıyla zengin bir tüccar geldi. Bu tüccarın yanında kendisi gibi yakışıklı bir de oğlu var, senin kızını görmüş beğenmiş, Kabul edersen seni kendine, kızını da oğluna almak istiyor. Çok da iyi olur, oğluna da babalık eder.” derler. At Hüsne kendi halini ve çocukların istikbalini düşünüp, bu teklifi kabul eder. Tüccarın işi çok aceledir. Adet olduğu üzere At Hüsne ve kızının nikâhları vekilleri aracılığı ile yani evlenecekleri kişileri kendileri görmeden kıyılır. Zaten nikah kıymanın usulü o dönemde böyledir. Nikâhtan sonra da hemen yola çıkılır.

Yola çıkar çıkmaz At Hüsne durumu kavrar ancak, elinden bir şey gelmez. Bir Çingene topluluğuna katılmış gidiyorlar. Çingene beyi de artık kocası. Kaçmak imkansız. Her an gözaltındalar. Hayat zor. Durmadan yer değiştiriyorlar. Oğluyla kendinin karınlarını doyurmaları ancak, hırsızlık yaptıkları zaman mümkün oluyor. Başlangıçta Çingene beyinin karılarının hazırladığı sofraya yanaşmaya çalışırlarsa da,, kadınlar “Evimin üstüne gelme” diye, çığrışıp kovarlar. Bu kadınlar konakladıkları yerlerde köy evlerine yaklaşır, bir tavuğu yakalar yakalamaz boynunu kırar eteklerinin altına saklarlarmış.

At Hüsne, bir gün bir fırsatını bulup çocuklarıyla beraber kaçarsa da hemen yakalanırlar. Çingene beyi kızarak “Sen istiyorsan sümüklü oğlunu al defol git. Ama gelinimi kaçırmaya kalkarsan bir avuç kanını içerim, bilmiş ol.” der. Bundan sonra At Hüsne hiç de tabiatına uymadığı halde uysal davranmaya çalışır. Zamanla Çingene beyi de At Hüsne’ye güvenmeye başlar. Çorumun ilçesi İskilip civarında konakladıkları sırada At Hüsne yalancıktan oğlunu dövmeye başlar. Oğlan da avazı çıktığı kadar bağırarak ağlar. Çingene beyi durumu anlamaya çalışır. At Hüsne “Kasabaya inip gezeceğim, sıkıldım diyor” der. Bey’ de “Bırak gitsin” der. At Hüsne de oğluna “Güneş batmadan dönmüş ol, ha!” diye bağırarak tembih eder.

Çocuk söz verdiği gibi zamanında döner ama yanında jandarmalarla birlikte. At Hüsne ve çocukları kurtulur. Akıllı At Hüsne, o sırada Çapanoğlu Edip Bey’in İskilip kaymakamı olduğunu öğrenince, bu düzeni kurmuş ve çocuğu kaymakama göndererek durumlarından haberdar etmiş ve kurtulmalarını sağlamış.

Anlatan; Emine Huriye Çapanoğlu’ndan naklen Prof.Mehlika Filiz Ulusoy.

Emine Huriye Çapanoğlu (1893 – 1977)’nun annesi Rakibe Hanım, babası Asım Bey’dir. Eşi, Çapanoğlu Edip ve Celal Beylerin kardeşi, Ağır Ceza Reisi Çapanoğlu Salih İzzet Bey (1878 – 1945) dir. Salih Bey’in babası Çapanoğlu Hacı Osman Nuri Bey, annesi Rumelili Ümmühan Hanım’dır.

11.04.2012
OKUR YORUMLARI
Semih
16.04.2012 08:45:00

Yazılarınıza tiryaki olan bir oukurunuz olarak sizden yozgatın tarihine dair mühim dökümanları ve böyle yaşanmış hadiseleri öğrenmek istiyoruz.Bilhassa Yazılarınızda verdiğiniz bilgilerle bir boşluğu doldurduğunuzu belirtmek isterim.selamlar.

Mehfaret
11.04.2012 12:44:00

ne hazin bir durumdur ki,yozgat insanına ait bu neviden yaşanmış olaylar veya menkıbeler ne kitaplarda ne de gazetelerde yayınlanmamıştı.siz bu manada noksanlıkları gidermektesiniz.teşekkürlar...

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ