A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

TÜYLERİMİZİ DİKEN DİKEN EDEN ANONS.

1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında Gaziantep de Askeri İnzibat subayı olarak vatani görevimi yapıyordum. 5. Zırhlı Tugayda konuşlandırılan iki tank taburumuz ve iki mekanize piyade taburumuz harekâtın ilk günü trenle Mersin’e oradan da Kıbrıs’a intikal etmişlerdi. Ankara radyosunun bile yayınlarının zor duyulduğu dönemde Kıbrıs Bayrak radyosunun haberlerini sigara paketi büyüklüğündeki küçük radyolarımızı kulaklarımıza yapıştırarak dinlemeye çalışıyorduk.

Her on beş dakikada bir bayan spikerin güzel sesiyle yaptığı şu anons tüylerimizi diken diken ediyordu. “ Burası Bayrak Radyosu, Kıbrıs Türk Mücahit’inin sesi.” Sonra da Rum nüfusa şöyle sesleniyordu: “Türk Askeri adaya barış için gelmiştir, mukavemet etmeyiniz. Yapılan uyarılara uyunuz………..”

Sonra aynı anonsu İngilizce yapardı.”The radio of Bayrak………” Bu da çok hoşuma giderdi.

Aradan 50 yıl geçse de bu ses aynı canlılığı ile hep kulaklarımda. Bu gün BRT ismiyle yayın yapan kuruluş yayın hayatına 1963 yılında, yayın için gerekli elektrik enerjisinin birkaç araba aküsünden sağlandığı bir garajda, 2 mücahit tarafından yapılan Bayrak Radyosu'nun yayını ile başlamış. İlk yayın sözü ise 'Bayrak, Bayrak, Bayrak' diye verilmiş. “Bayrak Radyosu olarak da 21 Aralık 1963’te Rum - Yunan ikilisi tarafından başlatılan ve hedefi Kıbrıs Türk halkını imha ederek, gerileterek Kıbrıs’ı Yunan egemenliğine sokmak olan Kanlı Noel saldırıları sırasında kurulmuş.

20 Temmuz 1974, Kıbrıs Türk Barış Harekâtı sırasında da Kıbrıs Türkü’nün Dünyaya açılan penceresi olmuştu.

24 Ağustos 1974 Cumartesi günü İstanbul'da erkek kardeşimin düğünü vardı. İnzibat Üsteğmeni Hakkı Bingöl Komutanım uçakla git-gel diyerek bana üç gün izin vermişti. Ben de hazırlığımı ona göre yapmıştım ama 14 Ağustosta ikinci harekât başlayınca yüzüm tutmadı. İkinci harekâttan sonra Kıbrıs'a giden subay ve astsubaylara aileleri ile görüşmeleri için kısa bir izin verildi. Onlar da Gaziantep'e geldiklerinde Merkez Komutanlığımıza uğradılar kameriyemizde biraz sohbet ederek harekât ile ilgili bilgiler aldık ve heyecanlı anılar dinledik.

Bunlardan birisi mekanize piyade taburundan bir üsteğmenin kendi bölüğündeki kariyerlerle (personel taşıyıcı zırhlı araç) bir bölgeye intikalleri sırasında yaşadığı bir olaydı.

Şöyle anlatmıştı; "bir karpuz bostanından geçiyorduk. Bende kariyerin kulesinden emrimdeki kariyerlere bakıyordum. Bir tanesi durdu, eyvah arızalandı galiba dedim ve heyecanlandım. Kariyerin arka kapağı açıldı içinden iki asker indi kopardıkları karpuzları kariyerin içine atmaya başladılar. Birden kuş gibi ferahladım kariyerde problem yoktu ama görmediğimiz yerlerden ara ara ateş ediliyordu, kör bir kurşun bunlara isabet ederdi. Ben onlara binin ulan gebertirim sizi diye bağırdım onlarda bana komutanım karpuzlar şahane diye bağırıyorlardı".

Ben Merkez Komutanlığında kendim için hazırlattığım bir odada kaldığım için 24 saat görev başındaydım.  Karşımızdaki apartmanda oturan Mekki Başçavuş (soy ismini hatırlayamadım) bazı akşamlar yanıma gelir sohbet ederdik. Kıbrıs'a gidecekleri gün onları uğurlarken "teğmenim çocuklar sana emanet" deyince gözyaşlarımı tutamamıştım.  Bu savaşta şehit olan Türk askerleri ile Kıbrıslı mücahitleri ve orada görev yapıp emekli olduktan sonra ebediyete intikal etmiş komutanlarımızı rahmet ve minnetle anarken hayatta olan komutanlarımıza da sağlıklı bir ömür diliyorum.

OKUR YORUMLARI
Memet GÖRÜCÜ
15.08.2024 08:29:38

Sağlıklı mutlu huzurlu ömürler dilerim abim Nedret ablam. Saygılar.

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ