A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

TORON KARACAOĞLU AYVALIK’TA YAŞAMINI YİTİRMİŞ, ONUN LA İLGİLİ BİR ANI

1980 lı yılların ikinci yarısı İstanbul Lalelide ikamet ediyoruz. O yıllarda çok revaçta olan halk bandı telsiz istasyonlarından birisiyim. Maddi durumum oldukça iyi ve çok meraklı olduğumdan en iyi cihazlara ve yardımcı ekipmana sahip durumdayım.

Öyle ki yasal çıkış takatımız 10 watt olmasına rağmen İtalya’dan getirttiğim linear sayesinde 600 watt gücünde çıkış yapabiliyorum. Tabi bu güçte çıkış yapınca da civardaki televizyon, telsiz telefon hatta ezan okunuyorsa minaredeki hoparlörlere sarkma riski de oluyor.

Bir gün sanırım akşam yemeğinden sonraydı kapı çalındı açtım karşımda sanatçı Baha Boduroğlu. Şaşırdık ve içeri buyur ettik ama girmedi.” Kusura bakmayın sizi rahatsız etim ama biraz ilerinizde benim kayıt stüdyom var orada seslendirme yapıyoruz ama siz telsizde konuşunca benim cihazlarıma sarkıyorsunuz bu yüzden kayıt yapamıyor sizin konuşmalarınızın bitmesini bekliyoruz bu akşamda yine seslendirmemiz var rica etsem bu gece bize müsaade eder misiniz” dedi.

Ben de “ aman estağfurullah, şu anda benim telsizim kapalı size sarkan var mı diye sordum. “Evet, şu anda konuşan biri var” dedi. Ben hemen telsizimi açtım, Baha bey kapının pervazına yaslanmış bekliyor. Evet, çok yakınımda bizim arkadaşlardan birisi konuşuyor. Baha Bey’e beni nasıl bulduğunu sordum. “Yakın sokakları dolaştım, çatıda sizin anteninizi gördüm ve komşulara sorarak sizi buldum” dedi. Kendisine şöyle söyledim.” Biz akşamları arkadaşlarımızla sohbet edip vakit geçiriyoruz. Sohbetlerimiz kaliteli de sayılabilir çünkü arkadaşlarımız hep iyi mevkilerde kaliteli insanlar ama siz bu saatlerde iş yapıyor para kazanıyorsunuz, böyle kayıt yapacağınız gün bana telefon edin ben arkadaşlarımı ikaz edeyim o gece telsizlerimizi kapatalım sizde rahat rahat kaydınızı yapın” dedim. Teşekkür edip beni sohbet için stüdyosuna davet etti.

Bir akşam iş dönüşü uğradım. Sohbetimiz sırasında hiç unutamayacağım şu anısını nakletti. Bir akşam yine kayıt yapacakları sırada kim olduğunu bilemeyeceğimiz birisi telsizde kız arkadaşı ile nasıl sinemaya gittiğini elini kızın omuzuna nasıl attığını, elini nasıl tuttuğunu filan uzun uzun anlatıyormuş. Konuşmayı dinleyen rahmetli Toron Karaca dayanamayıp oturduğu yerden bağırmış “ulan öpmezsen namertsin.”

Sonraki günlerde eğer kayıt yapacaklarsa Baha Bey beni aradı, bende arkadaşlarıma anons yaparak konuşmalarını sonlandırmalarını rica ettim. Sonra biz Ataköy’e taşındık, Baha Beyle de bir daha görüşemedik. Güzel ve kibar insanlarla yaşanmış güzel günlerdi. Toron Karaca ağabeyimize rahmet dilerken, yaşdaşım Baha Bey’e de sağlıklar diliyorum. Kim bilir belki bir gün hepimizi yutan bu koca şehirde bir vesile ile yine karşılaşırız.

03.09.2018
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ