A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

ŞU ÇERKEZ ETHEM FİLMİ

Son günlerde Yozgat basınında bir Çerkez Ethem Filmi çevrilecek mevzuu var. Önce Yozgat’taki akrabalarımız daha sonrada tanıştığımız Yozgatlı hemşeri ve arkadaşlarım aradılar. Belli ki çok rahatsız bir durumdalar. Rahatsızlıklarının en büyük nedeni filmin yapımcısı Muhittin İzzet Kandur’un Çapanoğlu Kentparkta yaptığı toplantı. Toplantıya kulak misafiri olanlar bu filmin Çerkez Ethem’i aklama filmi olacağını hatta İsmet Paşa ile Atatürk’ü karalayan bir film olacağı duygusuna kapılmışlar. Bende 9.göbekten bir Çapanoğlu, üstelik yaşadığı dönemden bu güne hürmetle anılan Muhlis Bey’in torunu olarak hezeyana kapılmadan duygularımı ve düşüncelerimi aktarmak istedim. Biliyorum ki filmi çekecek olan, kendi de Çerkez asıllı Muhittin İzzet Kandur, işe başlamadan basından ve halktan gelen tepkileri bir süzgeçten geçirecektir. Mister Kandur’un daha işin başında yaptığı açıklama bile bizleri tedirgin etmeye yetiyor. Şöyle diyor; “Türkiye’de İsmet İnönü ile Çerkes Ethem’in arası açılınca Yunanistan’a gitmiş.” Yani almış numaralı biletini lüks mevki den binmiş gitmiş. Yani üç kardeş Uşak’ta Yunanlılarla görüşmemişler, anlaşma yapmamışlar, TBMM. ce vatan haini ilan edilip gıyaplarında idama mahkum edilmemişler. Ethem ailesi ve kendisine bağlı adamları ile Yunan savaş gemisine binip Yunanistan’a iltica etmemiş. Devam ediyor; “Yunan askerî yetkilileri, Ethem’e ‘Bize İzmir’de o kadar zorluk çıkarttın, şimdi buradasın. Orada kalman bizim için aslında daha iyi olurdu. Keşke orada kalsaydın demişler.” Yani orada kalsaydın ve bize hizmete devam etseydin.Yunanlılar böyle demiş ise doğru demişler.Zira Ethem’in ağabeyi Çerkez Reşit,bizzat TBMM ve Mustafa Kemal Paşa’nın huzurunda bakın ne diyor….

”Bizim için hayatımız, onurumuz ve çıkarlarımız, bu milletin, bu vatanın hayat ve çıkarlarından yüksektir. Biz İzmir ve dolaylarında geniş araziye, çiftliklere ve servete sahibiz; size iştirak etmekle büyük işler, büyük fedakârlıklar yaptık Yunanlılarla beraber kalabilirdik ve Venizelos ile ben diz dize oturabilirdim” Ya işte böyle Mister Kandur. Siz bunları biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz herhalde ki devam ediyorsunuz; “Tabi Çerkez Ethem, ülkesini sevdiği için bir iç savaşa sebep olmaktansa ülkesini terk etmeyi tercih etmiş.”İşte yukarıdaki cümle ülkesini ne kadar sevdiğini belli etmiyor mu?

Ülkesini seven bir insan, İttihatçı İzmir valisi Rahmi Beyin 8 yaşındaki oğlu Alpaslan’ı kaçırarak o zamanın parası ile 53 bin lira fidye alır mı? Rahmi bey bu kadar büyük bir meblağı ödeyebilmek için neyi var neyi yoksa satmış bu yüzden eşi hastalanarak yatağa düşmüştür. Ethem ve hempaları, Ege bölgesinde tam bir vahşet ve açgözlülükle yağmacılık yapmıştır. Hatta bu nedenle kendisi gibi olan bazı şahıslarla da aralarında sorunlar çıkmıştır. Bu sorunlar öylesine büyüktür ki, yağmanın paylaşımını çözmek için araya Çerkez asıllı paşalar girmek zorunda kalmıştır. Ethem ve hempalarının Bursa’da yaptığı talanı, Bursa belediyesi ve valilik, halka 180 bin lira ödeyerek telafi etmeye çalışmıştır. Mister Kandur, eğer Çerkez Ethem hakkında yansız fikir sahibi olmak istiyorsanız, ama gerçekten istiyorsanız, Ahmet Efe’nin Çerkez Ethem kitabını okumanızı tavsiye ederim. Çerkez Ethem Yozgat Olaylarını bastırmaya geldiğinde Yozgat’ı iki kere yağmalamıştır… Bir Yozgat’a ilk girdiğin de. İki Çapanoğullarını takipten dönünce. O kadar zenginleşmişlerdir ki “Yozgat, Yozgat değil içi altın dolu vadi imiş” demiştir. Burada şunu özellikle belirtmek gerekir. Ethem ve ailesi hiçte yoksul değildir.1860’larda Kafkaslardan Anadolu’ya sürgün gelmelerine karşın; Bandırma ve Manyas’ta çok geniş arazileri ve çiftlikleri ile değirmenleri vardır. Bir görüşmeleri sırasında Çerkez Ethem ve kardeşi Reşit Bey ile İsmet Paşa arasında şu tarihi konuşma geçer: İnönü Reşit Bey’e soruyor: “Ben askerime bulgur pilavı, hoşaf ancak veriyorum. Maaş da veremiyorum. Sizler bu süvarileri, nasıl besliyorsunuz bu yeni silahları nereden temin ediyorsunuz ve askerlerinize iyi maaş verdiğiniz için askerleriniz Ethem Bey’i seviyorlar. Bu nasıl oluyor’’ diye sorunca Reşit Bey şu yanıtı veriyor: “Biz adamlarımızı şöyle toplarız. Suç işlemiş, kelle almışları buluruz. Bizim için bir suç daha işletir tamamen kendimize bağlarız. İyi yedirir, iyi giydiririz, iyi silah veririz. At verir, iyi para veririz ve biz adamlarımızı hep hapishanelerden toplarız” Bu sözlerde Yozgat’ta da böylesine bir talanın neden yapıldığı anlaşılıyor.

Balkanlarda, birinci dünya savaşında ve istiklal savaşında bulunan ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin özel oturumunda madalya ve kahramanlık nişanı ile ödüllendirilen Yozgatlı Nazım Kafaoğlu o günleri şöyle anlatıyor; “Aman Allah’ım bu ne facia? Bu ne zulüm. Çerkez Ethem isyanı bastırmaya değil, Yozgat’ı insanı ile malı ile mülkü ile tahribe gelmiş. Ayak bastıkları yerleri tahrip ve yağma ediyor. Sabahın erken saatlerinde Büyük Cami yakılıyor diye halk sokaklara dökülmüş, kimin haddine camiye yaklaşmak. Caminin yanına yaklaşan yakayı ele veren en azından dövülüyor, vuruluyor. Ulemadan Erzurumzade Hafız Efendi kelleyi koltuğa alıp Ethem’e gidiyor. Bu zulme yağmaya engel olması için ricada bulunuyor. Ethem haykırıyor; “Bu isyanın müsebbibi Ankara valisi Yahya Galip’tir. Onu da istedim. Göndermezse, Ankara’ya döndüğümde onunla birlikte Mustafa Kemali’de meclisin kapısına asacağım” Nitekim Ethem’in Yozgat ve havalisinde yaptığı soygun ve yağma gerçekten ayyuka çıkmış ve Milli Mücadele ile ilgili birçok kaynakta bu olaya yer verilmiştir.

Bunlardan bazılarını aktaralım;
İsmet paşa; Yozgat isyanı çok kanlı bir şekilde bastırılmış ve Yozgat yağma edilmiştir. Ethem Bey’in kuvvetleri Ankara’ya geldikten sonra Ankara çarşısında ve Ankara’nın etrafında kurulan panayırlarda Yozgat’tan sürdükleri hayvanları halkın gözü önünde sattılar.

Yunus Nadi; Yozgat isyanını bastıran kuvay-ı seyyariyenin, beraberlerinde ganimet olarak pek çok eşya ile beraber her cins hayvanı getirmiş olmaları Ankara’da kötü tesir yaratmış, bir hayli söylentiye sebep olmuştu.
Damar Arıkoğlu; (O yıllarda mecliste üye).Ethem kuvvetleri Yozgat dönüşünde isyana katılmayan köylülerden yağmaladıkları hayvan ve değerli eşyaları Ankara pazarlarında haraç mezat sattılar.
Ali Fuat Cebesoy Paşa; "Çerkez Ethem' in askerleri, Yozgatlı gelin ve kızların çeyizlerinden soydukları altınları, Karacabey çarşısında harcamakla bitiremediler"

Kurmay Albay Rahmi Apak; Yozgat İsyanı’nın bastırılması, üç kardeşler Kuvayı Seyyaresi’nin her ferdini zengin etmiş ve kuvayı Seyyarenin mevcudunu artırmıştır. Ankara’dan Eskişehir’e gelen Kuvayı Seyyare, hiç kimseye müracaat etmeksizin kendi konakçı subayları vasıtasıyla keyiflerinin istediği en güzel evleri boşaltarak sahiplerini içlerinden kovup yerleştiler. Cepheye hareket etmeden önce biraz yorgunluk çıkardılar.
Günlerce gezdiler eğlendiler, at oynattılar. Yozgat’tan çalıp çırptıkları banknotları, sarı liraları, kadınlara mahsus asım takımlarını burada israfla sarf eylediler. Kamçılarını gümüşlettiler, kılıçlarını savatlattılar, hesaplarını düzelttiler. Mehmetçikler ot yerken Ethem’in adamları kuzu çevirme yiyordu.
Falih Rıfkı Atay; Ethem kuvvetleri Yozgat dönüşü Türk köylerini yağma ederek Ankara’ya gelmişler, talan eşyasını açıkça Ankara pazarlarında satmışlardır.
Mustafa Kemal Paşa; Yozgat’ta isyan edenlerin tepelenmesine gitmiş olan bir kuvvetin diğer taraftan masum olan ahaliyi zarara soktukları anlaşıldı. Hâlbuki istediğimiz o değildi. Bazı yerlerde koyunlar gasp olunmuştur. Hükümet ağzını kapatıp kulaklarını tıkamıştır. Müracaat edenlerin parasını vermiştir.
Şu konuşmayı da bir yere not etmenizi salık veririm Mister Kandur;

23 Haziran da Yozgat’a gelen Çerkez Ethem ertesi günü divan-ı harp kurarak Çapanoğullarından Mahmut ve Vasıf beyleri, Ceritzade Hüsnü efendiyi, Mutassarıf Necip beyi, Hafız Şahap ve oğlu Rafet’i, Kadı Remzi efendi ve Tevfikzade Abdullah efendiyi(Yozgat saat kulesini yaptıran) de olmak üzere toplam 12 kişiyi astırır. Avni Doğan Bey “Çapanoğullarından asılan ve öldürülenler olmuştur. Bunlar büyüklerine itaati borç bilen ve aile namusu uğruna can veren talihsiz insanlardır”. Diyor.

Mahmut Bey’i yargılayan Çerkez Ethem sorar.
- “Adın ne ?”Kimlerdensin?
- “Çapanzade Mahmut’um”
-“Demek Çapanzadelerdensin ?”
-“Elhamdülillah”.

Bu meydan okuyuş Çerkez Ehem’in kanını beynine sıçratır.
-“Divan-ı harptesin efendi unutma! Af dile ki canını bağışlayalım”.
-“Ben Allah’tan başka kimseden af dilemem. Vademiz dolmuşsa bunun önüne ne sen geçebilirsin, ne bir başkası.”

-“Seni vatana ihanet suçundan idama mahkum ediyorum, diyeceğin bir şeyin var mı?”
-“Hepimiz, Allahtan geldik, Allah’a gideceğiz. Senin gibi namert bir Çerkez’e ne diyeceğim olacak?”
Ehem’in yüzü sararır. Hışımla ayağa kalkıp Mahmut bey’e şiddetli bir tokat indirir. Bunun üzerine Mahmut Bey Ehem’in üzerine atılmak isterse de adamları kollarından tutup bırakmazlar. O da “Allah belanı versin”diyerek Ehem’in yüzüne tükürür.

Biraz uzun bir yazı oldu kusura bakmayın Mister Kandur, ama hani testi kırılmadan dedim…

26.06.2012
OKUR YORUMLARI
Ozan pehlivan
31.07.2022 13:47:00

Ben de yağma sırasında büyük dedemin Çerkesler tarafından öldürüldüğünü duymuştum

Prof.Mehlika Filiz ULUSOY
28.06.2012 13:12:00

Apdülkadir Bey
Sn.Kandur'un Amerika'da eğitim görmüş, yaşamış ve oldukça donanımlı Çerkez kökenli bir kişi olduğu görülmektedir.Yozgat'ta film çekmek istemesi, en iyi niyetle sağlam bir senaryoya sahip bir belgesel çekmek hevesine dayanabilir. Bir diğer niyet,Çerkez Ethem'i onurlandırmak ya da aklamak olabilir. Çerkez Ethem, Yozgat'ı soymakla kalmamış, şehrin ruhunu çalmıştır. O Yozgat'ı bitirirken, Yozgat'a yaptıkları da onu bitirmiştir. Resmine baktığımda Sn. Kandur'u, baştan kaybedebileceği belli olan böyle bir işe para ve emek harcayacak birine hiç benzetemedim. Batılı malum güçler, Kürt kardeşlerimizden sonra Çerkezlere mi el atacaklar demeye ise dilim varmıyor. Yanlış düşünüyorum... Biz hepimiz bu vatanın çocuklarıyız. Dünya'da saf bir ırk yoktur. Hepimiz akraba ya da hısımız. İncile göre; en saf kabile sayılan İsrail bile daha ilk oluşumu sırasında Amoritler, Hititler, Kuşitler ve başkalarıyla karışmışlardır (A. Koestler, Onüçüncü Kabile, S. 230).
Saygılarımla

Sibel Oktay
26.06.2012 15:51:00

Sayin Capanoglu,

Ben de buyuk buyukanne tarafindan cerkez sayilabilen ama ayni zamanda Yozgat'li bir memleketsever olarak yasanan drami kolay unutmamamiz gerektigini belirtirim.
Gerekirse kendilerine STK'larca da uyarida bulunarak bu memleketin cektiklerinin Cerkez Ethem vahsetiyle basladiginin ifade edilmesi vurgulanabilir.

Asil Yozgat'in artik daha fazla ivir zivira tahammulu de kalmadi.

Saygilar.

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ