A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

SORULAMAYAN ADRES

İzmir’den bizi ziyarete gelen sevgili kuzenim Mustafa Çapanoğlu ile İstanbul Galata Köprüsünde Karaköy yönüne doğru yürüyoruz. Hem etrafı seyrediyor hem de yolun gürültüsü içinde sohbet etmeye çalışıyoruz.

Birden, 15-20 metre önümüzde çizgili kahverengi takım elbiseli, geniş omuzlu ve biraz şaşkın yürüyen bir adam dikkatimi çekti. 1980 den sonra işim icabı 14 yılım bu bölgede geçmişti. Emekli olduktan sonra da en az hafta da bir kere Karaköy’deki Perşembe Pazarına inerim. Eski dostları, daha doğrusu krizlerden az etkilenerek kepenk kapatmayan dostları ziyaret edip geçmişteki güzel günleri yâd ederiz. Yani kısaca ben buranın halkını iyi tanırım. Burada iki türlü insan olur. Köprü üstünde yürüyenler, ya yerli ya da yabancı turistlerdir ki bunlar ya zaman zaman durup etrafı seyrederler ya da fotoğraf çekerler. Diğer grup esnaf grubudur ve hep aceledir işleri, hep koşuşturma içindedirler. Bu grup kıyafetleri ile de hemen kolayca tanınırlar.

İşte yukarda bahsettiğim adam bunlardan hiç birine benzemediği için dikkatimi çekmişti ve gayri ihtiyari izlemeye başlamıştım. Bir yandan da Mustafa ile sohbete devam ediyorum. Adam karşıdan gelenlere veya yanından geçenlere bir şey sormak istiyormuş gibi yapıyor ama sonra vazgeçiyordu. Bunu fark edince yardımcı olmak için adımlarımı biraz hızlandırdım. Mustafa da farkında olmadan benimle birlikte hızlandı. Adam aniden karşı yönden gelen gözüne kestirdiği birisine bir şey soracak oldu ama sorduğu adam bunu tersler gibi yaptı ve hızla ters yöne doğru yoluna devam etti. Şimdi daha da ilgimi çekmişti bu kahverengi elbiseli adam. Bizde bu arada adama yetiştik. Yandan baktım, elli yaşlarında, saçları arkaya taranmış düz ve biraz kırlaşmış, yüzü tarlada çalışan köylüler gibi güneş yanığı ve kırış kırıştı. En az beş günlük de sakalı var.

“Merhaba bir yerimi arıyorsunuz” dedim. Durdu öylece yüzüme baktı bizde durduk. Biran konuşmayacak sandım. Utanarak alçak bir sesle “Genel eve nereden gidilir beyim” dedi yutkundu, başını önüne eğdi. Arkasından “Kızım oradaymış da” diyebildi. İçim yandı, sersemledim, başım döndü sandım, nefes alabildim mi bilmiyorum.

Hemen kendimi topladım. Buyurun, ben yardımcı olayım, bizimle gelin dedim. Üçümüz birden konuşmadan yürüyoruz. Ne konuşacağız ki, Mustafa da sustu öyle yürüyüp gidiyoruz. Hem yürüyoruz hem de düşünüyorum. Böyle haberlere gazete havadisleri arasında rastlıyoruz ve okuyup geçiyoruz. Halbuki başa gelince bir adres bile sormak ne kadar zormuş.

Sonra aklıma geldi, dedim ki; “Kimseye bir şey söylemeden evleri dolaşın, kızınızın nerede olduğunu tespit edebilirseniz sakın bir şey yapmayın, Tünel’e binin Beyoğlu’na çıkın orada polis merkezi var, onlardan yardım isteyin.”

Birlikte Tersane caddesinin deniz tarafına Tünel’in karşısına geldik. Karşıdan Tünel’in ve Yüksek Kaldırım caddesinin girişini gösterdim. “Orası bir yokuştur, yokuşun yarısına kadar çıkın, orada yine bir esnafa sorun çekinmeyin onlar sizin bu halinizden anlarlar gösterirler” dedim. Sağ ol bile diyemedi yürüdü gitti. Biz köşede kaldık arkasından izliyoruz. Adamcağız zorlukla karşıya geçti, yürüyor mu sendeliyor mu belli değil. Nihayet ilk konuşan kuzenim Mustafa oldu. “Abi bu günü hiç unutmayacağım” dedi.

03.03.2014
OKUR YORUMLARI
Nahile BİRYILDIRIR
11.03.2014 03:33:00

Kadir Abi'cim
Öykünüzde toplumsal bir yaramıza parmak basmışsınız. Ailelerin dramları.Yaşanmışlıklarından kesitler.Böyle durumlarda kızlarını evlatlıktan reddeden analar, babalar da var.Maalesef var.Öykünüzde yüreklere su serpen yan babanın kızına sahip çıkması, onu araması, babanın karşısına sizin çıkmanız Belli ki İstanbul'un yabancısı,kızının hatasının ezikliğini yaşayan bir baba..Umarım yüreği acılı baba evladını bulup, onun elinden tutar,onu tekrar kazanır.
Kadir Abi'cim siz kızının hatasının ezikliğini yaşayan bir babaya sadece adresi tarif etmekle kalmayıp ona öfkesini, kızgınlığını dizginleyip yapması gereken en doğruyu göstermişsiniz.O aile için yüreğinize sağlık ,öykünüzü bizlerle paylaştığınız için de kaleminize sağlık, hepimiz içn dilinize, emeğinize sağlık.

Adınız ve Soyadınız
03.03.2014 23:19:00

Sevgili Kadir Bey,
Siyasetin tellallandığı şu dönem, siyasetçiler rant peşinde koşarken vatandaşın neler peşinde olduğu, ne tür sıkıntılarla boğuştuğunu bir kez daha gözler önüne sermişsiniz...
SAYGILARIMLA;
Raşit KABATAŞ



HALİM
03.03.2014 11:08:00

ABDÜLKADİR BEY YAZINIZI OKUDUM AKLIMDAKİ KELİMELERLE SİZE TEŞEKKÜR ETMEK VE TEBRİK ETMEK İÇİN HAKKINI VERECEK KELİME BULAMADIM. SAYENİZDE GÖZYAŞLARIMIN VE KALBİMİN MUTLU ATIŞINI SAĞLADIĞINIZ İÇİN SONSUZ TEŞEKKÜR EDERİM.AYRICA ARA SIRA ZİYARETE GELDİĞİNİZ DOSTLARINIZI DA VURGULAMAK AYRICA BENİ ÇOK MUTLU ETTİ.SEVGİLER VE SAYGILARIMLA

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ