A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

SAVCI VE KÖPEĞİ

Değerli okurlar, biz çocukken sokağımızda ya da küçük mahallemizde oturan Hakimbey amcalar, Savcıbey amcalar vardı. Onlar ağır ağır geçerken oyunumuzu bırakır sevgi ve saygı ile selamlardık, onlar da bizim başımızı okşarlardı. Şimdi, Ankara, İstanbul gibi metropollerde onlara lojman olarak tahsis edilmiş sitelerde oturuyor, kendilerine tahsis edilmiş servis araçları ile işlerine gidip geliyorlar. Bizim çocuklarımız onları hiç görmüyor hiç tanımıyorlar.

Eskiden hâkimlik ve savcılık mesleği hakikaten çok saygın bir meslekti. Nitekim hâkim ve savcılara staj dönemlerinde kıdemli arkadaşları tarafından mesleğin etikleri anlatılır, bunların arasında mesela şu örnek verilirdi: Hâkim ve savcı görev yaptıkları yerde elinde file ya da poşetle gezemez. Alışveriş yaptıktan sonra elinde file ile gezen bir hâkim dahi küçük düşürücü bir faaliyet yapmış sayılır.

Hâkimler Savcılar Yasasında, savcıların ve hâkimlerin yapmaması gereken, yapıldığı takdirde disiplin cezası uygulanacak haller içinde hâkimlik mesleğinin vakar ve haysiyetine uygun olmayan davranışlar diye bir hüküm var. Çok muğlak bir ifade. Bu ifadede cezayı gerektiren unsur şöyle sayılıyor: “Özel yaşamlarındaki davranış ve faaliyetleriyle mesleğin onuruna, dürüstlüğüne ve tarafsızlığına gölge düşürmezler ve makul ölçüler çerçevesinde böyle bir algıya yol açmazlar.” Bu hükme göre gerekirse adalet müfettişleri inceleme yaparlar ve hazırladıkları rapor Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun önüne gider. Kurul bu tespitleri uygun görürse olaya uyan bir disiplin cezası verir ya da uygun görmezse dosyayı kapatır.

Daha televizyonlar yoktu. Rahmetli tarihçi Feridun Fazıl Tülbentçi üstat, radyodaki “TARİHTEN BİR YAPRAK” sohbetine “bundan……. yıl mukaddem” diye başlardı.

Ben de öyle yapayım. Bundan 15 yıl mukaddem, 2000 li yılların başında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna (HSYK) bir disiplin dosyası geliyor. Afyon’un bir ilçesinde görev yapan bir savcı, “muhtemelen meslektaşları tarafından” bulunduğu ilçede köpek besliyor ve köpeğini ilçede gezdiriyor, hâkimlik vakar ve haysiyetine uygun davranmıyor iddiasıyla Adalet Bakanlığına şikâyet ediliyor.

Adalet bakanlığı da savcının ilçe içinde köpek gezdirmesinin “o zamanki meslek etiği gereği” hâkimlik vakar ve haysiyetine uygun olmadığı gerekçesiyle müfettiş görevlendiriyor. Müfettiş o ilçeye gidiyor, adliyede çalışanlarla ve bazı isim yapmış esnafla konuşarak bunun gerçek olduğunu tespit edip, bir disiplin cezası alması önerisiyle dosya hazırlıyor. Dosya kurulun önüne geliyor.

Kurul, o tarihlerde yedi üyeden müteşekkil. Bunlardan ikisi değişmez üyelerdi. Değişmez üyelerin birisi adalet bakanı, diğeri adalet bakanlığı müsteşarıydı. Kurulda Yargıtay’dan üç üye, Danıştay’dan da iki üye vardı. Yargıtay ve Danıştay’ın kendi genel kurullarının seçtiği üç aday arasından Cumhurbaşkanı birisini uygun bulurdu. Bunlar dört yıl görev yaparlardı. Dört yıl bittikten sonra kendi kurumlarına asli işlerine dönerlerdi. Dolayısıyla seçilen bu kurul üyeleri Anayasa Hükmü gereği tamamen bağımsız ve tarafsız olarak çalışırlardı. Çünkü Anayasa teminatı altındalardı. Bunun içinde hiç kimseden emir ve talimat almazlardı. Bu paragrafın altını çizin lütfen.

Şimdiki kurul üyelerinin durumu biraz tartışmalı. Şimdi yeni “HSK”, TBMM tarafından seçilen 7 üye ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçtiği 4 üyenin yanı sıra yine Adalet Bakanının başkan, Adalet Bakanlığı Müsteşarının da doğal üye olduğu 13 üyeden teşekkül ediyor.

Şimdi olayımıza dönersek, Kurul dosyayı ciddi bularak görüşmeye açıyor, hâkimlik mesleğinin vakar ve haysiyetiyle ilgili o maddesine uyduğuna karar veriyor ve savcıya üst kademeden bir disiplin cezası verilmesini uygun görüyor. Ancak kurulda görev yapan bir üye hâkim de evinde köpek beslemekteymiş. Kurul üyelerinin bu görüşüne karşı çıkıyor. Evde bir evcil hayvan beslemenin, köpek beslemenin bir suç teşkil etmeyeceğini bunun hâkimlik vakar ve haysiyetiyle uyuşmayan bir davranış olmadığı görüşünü savunuyor ve görüşünde de ısrar ediyor. Kurul üyeleri, uzun tartışmaların sonunda bu görüşe “nispeten” itibar ediyorlar. Savcıya köpek beslediği için değil köpeğini ilçenin içinde eşofmanıyla gezdirdiği için hâkimlik vakar ve haysiyetine uygun davranmadığı nedeniyle ihtar cezası veriyorlar.

Evinde köpek beleyen yüksek kurul üyesi hâkim, o akşam evine döndüğünde eşine esprili bir ifadeyle şöyle söylüyor; “Hanım tamam, köpeğimizi yine parka götürüp gezdireceğim ama takım elbiseyle ve kravatlı olarak!”

10.12.2018
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ