A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

ÖĞRETMEN MÜCTEBA BEY

Değerli okurlar, Yozgat’ın saygı duyulan ve sevilen öğretmenlerinden rahmetli Mücteba Susuz hocamız, anne dedem Ceritzade Şükrü Efendilerin de komşusuydu. Özün bu yanında dedemin evi karşı yanında da Müceba hocanın evi vardı ve bilhassa hanımları iyi görüşürlerdi. Rahmetli dayımın sekiz gün süren düğününde Ankara’dan çok akraba gelmiş, adet olduğu üzere gelen misafirler gece yatısı için komşu evlere taksim edilmişti. Büyük teyzem ve eşi de zaten eskiden beri tanıdıkları Mücteba beylere misafir edilmişlerdi.
Mücteba Bey babaannem Esma hanımında (dedem Muhlis Bey’in ikinci eşi) akrabası idi.
Yozgat’ımızın canlı tarihi cennetmekân Yılmaz Göksoy Hocam ile yaptığımız ve kayda aldığım bir sohbetin Mücteba Hoca ile ilgili kısmını sizlerle paylaşmak istedim.

Öğretmen Mücteba Bey’in babası susuzzade ….. efendi (ismi hatırlanamadı) hafızmış. Çapanoğlu Büyük camiinde mukabele okurmuş. Yozgat’ın ilçesi Yerköy’ün susuz köyünden gelmişler, bu yüzden Mücteba Bey’in soyadı susuzdu, onlara susuzzade denirdi. Benimde ilkokul birinci sınıfta öğretmenimdi, sonra birlikte aynı okulda öğretmenlik yaptık. Yozgat’ın en güçlü hatibiydi. O zamanlar Yozgat’ta hitabeti kuvvetli üç insan vardı. Nazım Kafaoğlu, Kasım Kazancıklı ve Mücteba Susuz. Kasım Kazancıklı ile Nazım Kafaoğlu, bu ikisi de iyi hatiptiler kürsüye çıkınca güzel konuşurlardı ama dağarcıklarında pek fazla bir şey yoktu. Söyleyecekleri bitince konuşmalarının sonunda bir ağıt fıkrası uydururlar, kürsüden ağlayarak inerler, milleti de ağlatırlardı. Ağıt meselesinde Kası m Kazancıklı, Kafaoğlundan bir adım öndeydi. Bir gün Kasım Kazancıklı Nazım Kafaoğluna, ula Nazım ağabey sende mi ağlıyon, ben senenin bir günü bile senin ağladığını görmedim der.
Mücteba Bey, Mustafa Necati öğretmen okulundan mezun hem bilgili hem de çok güçlü bir hatipti.

Bayramlarda genelde hep o konuşurdu. O zamanlar Halkevinde öğretmenlerde görev alırdı. 1933 de Yozgat Lisesinin ikinci açılışında ilkokul öğretmeni olmasına rağmen yine Mücteba Bey konuşma yapmıştı. Birde 10 Kasımda ben İsmet paşa ilkokulunda öğretmenliğe yeni başladığımda Cumhuriyet meydanında Atatürk’ü anma töreni yapıldı. Yağmur çiseliyor, saat kulesinden PTT binasına doğru orta refüjde sarı kasımpatılar var, güz yağmurunun soğuğu var. Mücteba Bey ağlayarak bir konuşma yapmıştı. Hala tüylerim diken diken olur. Yalnız bir ihmalim var. Aynı okuldaydık, ben öğretmendim, Mücteba Bey müdür yardımcısıydı, o konuşması gazetelerde çıkmadı o konuşmanın metnini niye almadım hala üzülürüm. Sesinin tonu da çok müsaitti, gözünü daldan budaktan esirgemeyen çok cesur bir yapısı vardı. Çekinmeden konuşurdu.
Sonunda Kalp krizinden vefat etti. Çatak mezarlığında defnedildi, bende mezarı başında karınca kararınca bir konuşma yapmıştım çok beğenilmişti. Çevreyi de etkilemiş hatta bir yabancı sanat enstitüsü öğretmeninin eşi de Cumhuriyet mektebinde öğretmendi, bende Cumhuriyet mektebinden yeni ayrılmıştım. Öğretmenin kocası eşine anlatmış eski bir öğrencisi çok güzel bir konuşma yaptı diye. Cumhuriyet okuluna uğrayınca orda Sarı İrfan Bey diye yaşlı bir öğretmen vardı demiş ki “duygulu konuşmayı yapan Yılmaz hoca Mücteba Beyin eski talebesiydi” demiş.

Mücteba Bey’in bahçesinde Seydiyar armudu varmış. Bir armut 750 gram gelirmiş ama görmek ve yemek nasip olmadı. Eski öğretmenler medreseden gelen alışkanlıkla talebeleri döğerlerdi. Onlardan gördüklerimizi bizde işledik öğrencilerimizi döğdük. Şimdi derim ki ellerim kırılsaydı da öğrencilere tokat vurmasaydım. Çok pişmanım, iş işten geçti çünkü öğretmenlerimiz bizi döğdüğü için bizde yavrularımızı döğdük. Bir gün Mücteba’ya dedim ki hocam sen beni sınıfta altı kere dövdün tokatladın dedim. Bir gün bayrak töreniydi Cumhuriyet okulunda. Dizildi öğrenciler, benim öğrencilerimden birine soruyor “sizin öğretmenizi altı kere döğmüşüm, sonra döndü bana “döğmesem sen ne olacaktın şimdi?” Bende dedim ki doktor olacaktım. Gülmeye başladı “niye olamadın” dedi. Bende döğe döğe körelttin dedim. Bir hayli gülmüştük.
Hem hatipliği vardı hem de düz yazıda çok güzel yazardı. Çok cesurdu, öyle müfettişlere, milli eğitim müdürlerine, valilere yüz verecek bir insan değildi. Gözünü taştan budaktan esirgemeyen birisiydi bu yüzdende köylere çok sürgüne gider geri gelirdi. Öğretmen açığı olmasına rağmen merkezde pek tutmak istemezlerdi.

Vefatından sonra kızı öğretmen oldu, Osman paşa kasabasına verildi.
Allah rahmet eylesin
Yazarın notu: Mücteba Beyin büyük oğlu Vâlâ, aynı mahalleden HanımAyşenin kızı Vasfiye ile evlendi. Ben yaşlardaki küçük oğlu Süha ile 70 li yıllarda Taksimde karşılaştık bir daha görüşemedik. Kızı Jale’nin öğretmen olduğunu da Yılmaz ağabeyimden öğrendim.




“MUSTAFA KEMAL PAŞANIN ORDULAR
İLK HEDEFİNİZ AKDENİZDİR” EMRİ


Değerli okurlar, yıllarca en büyük bayram olarak kutladığımız 30 Ağustos Zafer Bayramının doksan
altıncı yıldönümünü idrak ediyoruz. İşte, bu toprakları paylaşmayı kafalarına koymuş yedi düvele karşı
istiklalimizi kazandığımız o mübarek gün, yüce Atatürk’ün ordularımıza gönderdiği emrin orijinali ve
tercümesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları! Afyonkarahisar-Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesi’nde
zalim ve mağrur bir ordunun anâsır-ı asliyesini (asıl unsurlarını) inanılmayacak kadar az bir zamanda
imha ettiniz. Büyük ve necîb milletimizin fedakârlıklarına lâyık olduğunuzu ispat ediyorsunuz.
Sahibimiz olan büyük Türk milleti istikbalinden emin olmaya
haklıdır. Muharebe meydanlarındaki maharet ve
fedakârlıklarınızı yakından müşahade ve takip ediyorum.
Milletimizin hakkınızdaki takdirlerine delâlet (kılavuzluk,
aracılık) etme vazifemi mütevâliyen (ardarda) ve mütemadiyen
(aralıksız şekilde) ifa edeceğim. Başkomutanlığa teklifatta
(tekliflerde) bulunulmasını Cephe Komutanlığı’na emrettim.
Bütün arkadaşlarımın Anadolu’da daha başka meydan
muharebeleri verileceğini nazar-ı dikkate alarak ilerlemesini ve
herkesin kuvâ-yı akliyesini (aklının gücünü), yiğitliğini ve
menâbî-i celâdet (kahramanlığının kaynaklarını) ve himmetini
müsabaka ile ibzâle (yarışırcasına bol bol harcamaya) devam
eylemesini talep ederim.
Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!
Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi

Başkumandan
M. Kemal;
Mübarek kurban bayramınızı kutlular, sizlere sağlık, ülkeme huzur dilerim.
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ