A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

NE KALDI GERİYE

Değerli okurlar, zaman zaman gazetemizin “serbest kürsüsüne” göz atarım. Aşağıda okuyacağınız yazıyı “Mete” rumuzuyla bir okuyucumuz kaleme almış göndermiş. Düz yazı şeklinde kaleme aldığı bu güzel ve duygusal yazıyı kendisine ulaşamadığım için iznini almadan biraz düzenleyerek köşeme aldım. Ben çok beğendim, umarım sizde beğenirsiniz.

Ne Kaldı Geriye?

Otuz yaşında bir adam gelmişti Yozgat’a bir zamanlar.


Karadeniz’in hırçın dalgaları ve kasvetli gri gökyüzünden başka bir şey tanımayan.


Kızgın güneşin kavurduğu göz alabildiğine uzanan altın sarısı buğday tarlalarını gördüğünde,


Şaşmıştı toprağın insanı nasıl zenginleştirdiğine.


Karadeniz’de yoktu böyle engin düz araziler.


Kuzeyin milyonlarca evladı topraksızlıktan göçmüştü İstanbul’a anlaşılan.


Zengin toprakları vardı Yozgat’ın da, “Yozgat fakirdi.”


Çoğalmak, bölmek, bölüşmek bu toprakların adamına da yaramıyordu.


Yetmiyordu insanlarına tane sayısı belli kuru buğday tarlalarının verebildiği.


Baharı, yazı güzeldi de kışı pek çetindi Yozgat’ın.


Ama Esentepe’den tipi altında yürüyerek inerken Meydan yerine, “oh be işte kış bu” diyebiliyordu gençliğin verdiği ateşle.


On sekiz yıl geçti.


Emeğini esirgemedi.


Yeri geldi yazdı çizdi çalıştı, yeri geldi dağı taşı adım adım dolaştı, yeri geldi gücü yettiğince kazma kürek, fırça mala çalıştı.


Memleket sevdasından….


Şimdi Karadeniz’in Karadeniz gibi hırçın karakterli evladı dönüp baktıkça geçmişe.


Vicdanı rahat.


Elinden geleni yaptı.


Mevla neye izin verdiyse oldu.


Olmayan da olmadı.


Elde ne var?


Kırlaşmış saçlar, geçen bir gençlik ve ağır bir adam.

“Ağır otur, batman götür” demişler.

Dereler bile ağır akar burada, yetişecek yeri yok gibi. İşler ağır ağır yapılır, yapılan işler ağırdır zaten. Ağır ağır yürünür caddelerde, ileri geçilmez, sevilmez öne geçen.


Ağır ağır konuşulur, söylenen iyi dinlensin, dinlenen anlansın diye.


Güneş bile ağır ağır batar uzak ufuklarda.


Bizdeyse çılgındır dereler, çılgındır deniz.


Hızlı yürümelidir, öne geçmelidir, çünkü çabuk geçer zaman. Arkada kalan kaybeder, sevilmez geriden gelen.


Her şey bir anda olur, bir anda biter.


Çabuk söylenir, çabuk dinlenir, çabuk oynanır, çabuk batar güneş.


Karadeniz’in yeşil tepeleri ardında.


Kaldı mı o hırçınlık serde. Yok, pek kalmadı.


Sürüden ayrılmamalı, kurt kapar buralarda adamı lakin.


Geldiğin yere uyacaksın, uymazsan gideceksin.


Var mı gitme ümidi?


Soğuk deniz rüzgârlarını sinede hissetme ümidi.


Var tabii…


Can bedende oldukça.


Yalnız baktıkça yıldızlı semaya….Susmak gelir içinden sadece susmak.


Baki olanın Allah olduğunu idrak edene dek.
Mete. --

19.10.2019
OKUR YORUMLARI
AHMET YAŞAR OCAK
20.10.2019 12:04:00

Ben de çok beğendim. Ona da size de teşekkürler.
AYO

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ