İŞİ EHLİNE VERMEK

Değerli okurlar, gün geçmiyor ki yazılı ve görsel basında filan partinin üyesi olduğundan ya da önemli bir mevkide akrabası olduğundan ehil olmadıkları yere tayin ediliyorlar haberleri okuyoruz.  Hatta içlerinde birkaç yerden maaş alanlar bile var. Yine basından öğrendiğimize göre bu tayinlerde kural, önemli bir kişiye akraba olmak ya da başının secdeye değmiş olması. Başın secdeye değmiş olması dinine biraz fazlaca bağlı bir kısım halkımız tarafından daha çok tasvip görüyor. Bu atamalar elbette etik değil, Etik olmamasının yanı sıra dinimizde doğru bulunmuyor. Kitabımız Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde, işlerin ehli olana yani layık olduğu kimselere verilmesi emrediliyor.

Tayin edildikleri görev yerlerinin “emanet” olduğuna dikkat çekilirken, bu emanetlere riayet edilmesi, uyulması da emredilmektedir. Kur’an-ı kerimin Nisa Suresinin 58. Ayetinde mealen şöyle buyuruluyor;

“Allah size, mutlaka emanetleri [işleri] ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder.”

Ahzab Suresi 72. Ayet’de de “biz emaneti (dinin emir ve yasaklarını), göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, (sorumluluğundan) korktular. Onu insan yüklendi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir” diyor.

Müminun suresi 8. Ayetinde Müminler övülürken, “dinin emir ve yasaklarına] riayet ettikleri ve verdikleri sözleri yerine getirdikleri söylenerek övülürler” buyuruluyor.

Şura Suresi 38. Ayetinde de “bir işi yaparken de tek başlarına karar vermedikleri, aralarında istişare ettikleri, birbirine danışarak” yaptıkları bildiriliyor.

İşi ehline vermek Hadislerde de konu edilmiş.

Örneğin en sahih hadisler olarak kabul gören Buhari’deki hadislerden birisinde “iş ehli olmayana (layık olmayana) tevdi edildiği zaman, kıyameti bekle” diyor.

“Emanet zayi edildiğinde kıyametin kopmasını bekleyin diyen Peygambere. "Ya Resul Allah, emanetin zayi edilmesi nasıl olur?" diye sorduklarında “görev ehlinden başkasına verildiği zaman kıyameti bekleyin” diye buyurmuş.

İşin ehline verilmemesi yani emanete hıyanet edilmesi konusunda çok hadis var ben sizler için seçtiğim birkaç tanesini arz ediyorum;

“Allah yolunda savaş, bütün günahların affına sebeptir. Fakat emanete hıyanetin affına sebep olmaz. Allah yolunda öldürülen kimse, kıyamette, emaneti ödemeyince Cehenneme atılır.”

“Emanete riayet edilmezse, zekât zorla verilirse, ilim, dine hizmet için değilde, para ve makam için öğrenilirse, kişi, hanımının meşru olmayan arzusunu yapmaya çalışırsa, ana babasına isyan ederse, fâsık ve ehil olmayanlar işbaşına getirilirse, kötülüğünden korkup zalime hürmet edilirse, gayrı meşru ilişkiler çoğalırsa, yeni nesil, önceki âlimleri kötülerse, o zaman çeşitli belaya maruz kalırlar.””

“Emanete riayet etmeyenin imanı yoktur. Onun namazı da, zekâtı da kabul olmaz.”

Değerli okurlar okuyarak öğreniyoruz ki gerek Kur’anı Kerimde gerek hadislerde işi ehline vermemek büyük bir suç ve büyük günah. Dinimizi bilmemiz içinde kitabımızı iyi okumamız gerekiyor. Bu kitap bir kese ye konularak başucumuza asılan, bizi nazardan başımıza gelecek musibetlerden koruyacak bir nazarlık değildir. Merak edip okuma arzusu duyduğumuzda da elimize almak için abdest alma şartı da yoktur. Bunu ileri sürenler okumamıza engel olmak isteyen kötü niyetli kişilerdir. Ben Kuranda yazdığı söylenilen bir sure ya da ayet konusunda tereddütte kalırsam her an elimin altında tuttuğum Kur’anımı hemen açar bakarım. Lütfen sizde öyle yapınız üşenmeyiniz.

Sözü uzatmayalım. Mademki yüce kitabımız emrediyor o halde “bir işe o işi hakkı ile yapabilen kimseler getirilmelidir. Adam kayırmak, adama göre iş vermek uygun değildir. Her zaman işe göre adam seçmelidir. O eleman o işe layıksa o iş ona verilmeli, layık değilse, layık olanını aramalıdır.” Vesselam.