A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

İKİ OLAY İKİ ANI

Yozgat ahalisi içinde lakabı Şoför Erzurum olan Sayın Mustafa Yorulmaz anlatıyor; “12 Eylül 1980 darbesinden sonraki günler. Yozgat Jandarma alay komutanlığı görevinde bulunan Albay Yaşar Dever, Yozgat’taki sivil toplum kuruluşları ile bir toplantı yapmıştı. Bende Yozgat Kamyoncular Kooperatifi başkanı olarak toplantıya katılmıştım. Yozgat halkını ilgilendiren genel konular görüşüldükten sonra her nasılsa söz dönüp dolaşıp Çapanoğullarına geldi. Yaşar Albay, Çapanoğullarından bahsederken, “Canım neticede devlete isyan eden bir aile işte” tabirini kullanınca. Toplantıda bulunan Yozgat’ın eski Belediye Başkanı rahmetli Sn. Cevdet Dündar Bey, söze girerek “Albayım, Çapanoğulları devlete isyan filan etmediler, bu tabir yanlıştır.1920 yılında hâlâ İstanbul’da padişah ve saltanat vardı yani devlet oradaydı. Birde kulaktan kulağa gelen haberlerle Ankara da, kiminin Angara Hökümatı, kiminin gongra dediği ayrı bir hükümet kurulduğu söyleniyordu. Çapanoğlu Beylerinin mutlaka her ikisinden de haberi vardı ama birileri onların Ankara Hükümeti ile temas kurmasını engellediği gibi Çapanoğulları aleyhine yaptıkları dedikodu ve propagandalarla onları bir başkaldırıya kışkırttıkları herkesçe bilinir” demişti.

Sene, 1935-1936. İstanbul’da yüksek tahsil yapan Yozgatlı talebeler ile Malatyalı talebeler aynı yurtta kalıyorlar. Malatyalı talebelerden Hamit Fendoğlu’nun kabadayı hareketlerinden hem Malatyalı talebeler hem de Yozgatlı talebeler illallah demişler. Hukuk fakültesinde okuyan Yozgatlı merhum Av. Sururi Tuğrul Bey, o sırada Yüksek Ticaret Mektebinde okuyan (daha sonra Sultanahmet İkt. Tic.İlm. Akademisi oldu) ve Çemberlitaş’ta bir otelde kalan rahmetli babam Muammer Çapanoğlu’ndan yardım istiyor. “Hamit, ne bize nede kendi hemşerilerine yurt’ta dirlik vermiyor, şuna bir görünsen iyi olur” diyor. Muammer bey’in Yozgat Lisesinde okurken 19 Mayıs kutlamalarında katıldığı spor dallarından madalyaları ve birincilikleri var. Değişik dallarda arka arkaya birinci olunca o yıllarda Yozgat valisi olan Bekir Sami Baran Bey, biraz asabi bir ses tonu ile yanındakilere “bu çocuk kimin çocuğu” diye sorar. Yakınında oturan dedem Muhlis Bey (Çapanoğlu) yavaşça “benim oğlum beyefendi” deyince mahcup bir sesle “tebrik ederim efendim” der. Bir süre güreşle de ilgilendiğinden 1.90 boyunda ve güçlü bir yapısı vardı. 2010 yılında Yozgatlı şair Hüzni babanın oğlu Sayın Fahrettin Öncül, Yozgat öğretmen evindeki sohbetimizde “Muammer ağabey daha lise talebesi iken fötr şapka giyer, papyon kravat takardı. Boylu boslu idi kendisinden çekinirdik” demişti. Yozgatlıların kaldığı yurda geliyor. Hamit Fendoğlu’na bir daha Yozgatlı talebelere dokunmamasını tembih ediyor. Av. Sururi Tuğrul Bey, 1969 yılında İstanbul, Cağaloğlu’ndaki iş yerinde yaptığımız sohbette bu anılarını bana naklederken “o günden sonra bir daha bize sataşamadı” demişti. Rahmetli Hamido, yıllar sonra XIII. Dönem Malatya Milletvekili seçildi. İsmet İnönü’nün hayatı boyunca odaya girdiklerinde ayağa kalktığı iki şahıstan birisi oldu. Kimilerine göre bir eşkıyadır. Bu söz ne kadar gerçeği yansıtır bilinmez elbette, ama üzerinde genellikle birkaç silah birden taşıdığı bilinirdi. 27 Mayıs ihtilal’ını yapan ve o sırada mecliste bulunan birçok milletvekilini dövmüş ve ihtilalın Generalini de boş geçmemiştir. Dönemin meşhur kabadayılarının bulunduğu Ankara Cicim'e geldiği zaman o dönemde meşhur olan Dündar Kılıç, Sarı Avni, Kürt Cemal gibi kabadayıları derinden etkilemiştir. Hamit Fendoğlu yıllar sonra Malatya Belediye Başkanı oldu ve “Hamido” lakabı ile anıldı.6 Nisan 1978 günü Malatya’daki evinde posta ile gönderilen bir bombanın patlaması sonucu, gelini ve iki torunu ile birlikte hayatını kaybetti. Allahın rahmeti üzerlerine olsun.

13.06.2013
OKUR YORUMLARI
Celalettin Çapanoğlu
14.07.2013 12:15:00

Değerli Kuzenim Abdulkadir,

Eskilere dönük bu gibi hatıraları dile getirmen ve değerli kaleminle yazman inan bizleri çok mutlu ediyor.

Hele Belediye Başkanlarından Cevdet Dündar Beyin bir toplantıda, söze girerek “Albayım, Çapanoğulları devlete isyan filan etmediler, bu tabir yanlıştır. 1920 yılında hâlâ İstanbul’da padişah ve saltanat vardı yani devlet oradaydı" diye yazarak bunun bir isyan olmadığını aydınlatman beni çok mutlu etti.

Kuşadası'ndan Selamlar
M. Celalettin Çapanoğlu

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ